"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 51. Hukuk Dairesi
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 29. İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı ... İnş. Taah. ve San Tic. AŞ (... AŞ) vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... AŞ vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ... Şirketine ait projede mobilya montaj ustası olarak 16.12.2014-25.08.2015 tarihleri arasında çalıştığını, projenin Türkmenistan'da bulunduğunu, müvekkilini işe alanın ise davalı ... Ofis ... Sistemleri Sanayi ve Ticaret AŞ'nin (... Ofis Şirketi) alt işverenliğini yapan davalı ... olduğunu, müvekkiline 1.700,00 USD ücret ödendiğini, iş sözleşmesinin projenin sona ermesi nedeniyle feshedildiğini belirterek ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ve ücret alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... AŞ vekili cevap dilekçesinde; davacının yurt dışında çalışması nedeniyle vergiden muaf olduğunu, bu nedenle net ve brüt ücretinin aynı olduğunu, davacının çalışanları olmadığını, zamanaşımı def'inde bulunduklarını belirterek davanın reddini talep istemiştir.
2. Davalı ... Ofis ... Şirketi vekili cevap dilekçesinde; Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarında da görüleceği üzere davacının kendi çalışanı olmadığını, husumet itirazında bulunduklarını savunarak davanın reddini istemiştir.
3. Davalı ... davaya karşı bir cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının davalıya ait işyerinde 16.12.2014-16.08.2015 tarihleri arasında toplam 8 ay çalıştığı, işten çıkış kodunun Kod-3 istifa olarak gösterilmesine rağmen davacının istifa ettiğini gösterir bir belgenin dosyaya sunulmadığı, iş sözleşmesinin tazminat hak etmeyecek şekilde sona erdiğinin davalı işveren tarafından ispat edilmesi gerektiği, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haksız ve ihbarsız olarak feshedildiği anlaşıldığından davacının ihbar tazminatı talep hakkının doğduğu, davacının fazla çalışma yaptığını, bayram ve genel tatillerde çalıştığını ispat ettiği halde bu çalışmaların ve çalışma dönemine ait ücretlerinin ödendiğinin ispat edilemediği gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... AŞ vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı ... AŞ vekili istinaf dilekçesinde; husumet itirazlarının dikkate alınmadığını, ücretin hatalı tespit edildiğini, Türkiye İş Kurumu nezdinde düzenlenen iş sözleşmesi yazılı delil olduğundan aksinin tanık beyanları ile değil yazılı delille ispatlanması gerektiğini, davacının tüm çalışma süresi boyunca aynı ücretle çalışamayacağını, geriye dönük olarak asgari ücrete oranlama yapılması gerektiğini, davacının istifa ederek işten ayrılmasından dolayı ihbar tazminatına hükmedilemeyeceğini, davacının tüm hak ve alacaklarının ödendiğini, 15 saat üzerinden fazla çalışma hesaplanmasının hatalı olduğunu, ara dinlenme sürelerinin hesaplamadan düşülmesi gerektiğini, fazla çalışma hesaplamasında hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil, izin günlerinin dışlanmadığını, izinde olunan günler ve pazar gününe gelen ulusal bayram ve genel tatil günleri dışlandığında daha az ulusal bayram ve genel tatil günü olacağını, tanıkların birbirinin çalışma düzenini görmelerinin mümkün olmadığını, tanıkların davacı ile birlikte çalışma sürelerinin gözetilmediğini ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının, davalı ... işçisi olarak çalıştığı, ... AŞ ile ... Ofis ... Şirketi arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi olduğu, ...'ın ise alt işveren ... Ofis ... Şirketinin alt işvereni olduğunun tanık beyanları ve ... AŞ tarafından ... Büyükelçiliğine gönderilen yazı içeriğinden anlaşıldığı, tanık beyanlarından ücretin bir kısmının elden ödendiğinin anlaşıldığı, emsal ücret araştırması, tanık beyanları, davacının yaptığı iş ve yurt dışında çalışmış olması birlikte değerlendirildiğinde ücretin takdirinde hata bulunmadığı, davacının istifa ederek işten ayrıldığı ve ihbar tazminatına hak kazanamayacağı iddia edilse de dosyada istifa dilekçesi bulunmadığından ihbar tazminatına hükmedilmesinin isabetli olduğu, puantaj belgeleri sunulmadığından fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının hesaplanmasında tanık beyanları ile neticeye gidilmesinin isabetli olduğu, hesaplama yapılırken tanıkların davacı ile birlikte çalıştıkları sürenin gözetildiği gerekçeleriyle davalı ... AŞ vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... AŞ vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... AŞ vekili temyiz dilekçesinde; Bölge Adliye Mahkemesinde ileri sürdüğü nedenlerle ek olarak dava konusu uyuşmazlığa yabancı hukukun uygulanması gerektiğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının alacaklarından davalı ... AŞ'nin sorumlu olup olmadığı ile dava konusu alacakların hesaplanma yöntemi konusundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 17, 32, 41, 47 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı ... AŞ vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.