"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2024/50 E., 2024/183 K.
KARAR : Davanın kabulü
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi kararı ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; 06.07.2023 tarihli karar ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine, Dairece 28.11.2023 tarihli karar ile ikinci kez bozulmasına karar verilmiş; İlk Derece Mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen karar ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bakanlığa bağlı işyerinde çalıştığını, 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, alt işveren bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ve ödendiğini, kadroya geçerken imzalanan bireysel iş sözleşmesi ile ücretinin yine asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini, ancak davalı tarafından eksik ödeme yapıldığını, ikramiye ve ilave tediyelerinin de eksik ödendiğini iddia ederek ödenmeyen ücret farkı, ilave tediye farkı ve ikramiye farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, kadroya geçiş sonrası Yüksek Hakem Kurulunca karara bağlanan toplu iş sözleşmesi dikkate alınarak ücretin belirlendiğini, hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 12.04.2022 tarihli kararıyla; davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinin 7 nci maddesinde, davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli iş sözleşmesinin ve toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
bakımından hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 26.10.2022 tarihli ilâmı ile; davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra arabuluculuk başvuru tarihindeki koşullar göz ardı edilerek 01.01.2021 tarihinden sonraya ilişkin fark alacakların hesaplanmasında 08.09.2021 imza tarihli toplu iş sözleşmesinin ilgili maddelerindeki düzenlemelerin dikkate alınmasının hatalı olduğu, davacının arabuluculuk başvuru tarihinde henüz imzalanmamış bir toplu iş sözleşmesinden yararlandırılması mümkün olmadığından bilirkişi raporunda mevcut aksi yöndeki tespitlerin isabetsiz olduğu gerekçesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin 06.07.2023 tarihli kararı ile; bozma sonrası alınan bilirkişi ek raporunun hükme esas alındığı belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 28.11.2023 tarihli ilâmı ile; davalı vekilinin diğer temyiz itirazları yerinde görülmeyerek 26.10.2022 tarihli bozma ilâmında, arabuluculuk başvuru tarihi itibarıyla henüz imzalanmamış olan 08.09.2021 imza tarihli ve 01.01.2021-31.12.2022 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesi dikkate alınarak ücret tespitinin ve bu bağlı fark alacak hesabının hatalı olduğunun belirtildiği, İlk Derece Mahkemesince belirtilen bozma ilâmına uyularak 08.09.2021 imza tarihli toplu iş sözleşmesi dikkate alınmadan sonuca gidilmesinin yerinde olduğu, ancak bozulan hükme esas alınan bilirkişi raporunda, fark ücret alacağı 14.02.2021 tarihine kadar hesaplandığı hâlde kararın davacı tarafından temyiz edilmediği, böylece davalı yararına usuli kazanılmış hak oluştuğu, bozma ilâmından sonra bu husus gözetilmeden ücret farkı alacağının 14.03.2021 tarihine kadar hesaplanıp hüküm altına alınmasının hatalı olduğıu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
D. İlk Derece Mahkemesince İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmına uyularak devam edilen yargılamada davalı yararına oluşan usuli kazanılmış hak dikkate alınmak suretiyle 14.02.2021 tarihine kadar hesaplanan fark ücret alacağının tespit edildiği ve davacının ıslah dilekçesi dikkate alınarak hüküm kurulması gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesinin uygulandığını, davacının ücreti korunarak bu ücret üzerine %4 oranında ücret zammı uygulandığını, oran içeren bir sözleşme bulunmadığını, fark taleplerinin yerinde olmadığını, ücreti düşürülmediğinden dava dilekçesindeki taleplere hak kazanılamayacağını, hükmedilen faiz başlangıcı ile faiz oranına da itiraz ettiklerini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, talep edilen fark alacakların davalı lehine usuli kazanılmış hak dikkate alınarak hesaplanmasına, faiz oranı ve faiz başlangıcına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 23 üncü madde.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
17.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.