Logo

9. Hukuk Dairesi2024/10245 E. 2024/16127 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı şirketin, davacı ile yaptığı taahhütnameye aykırı olarak, yurt dışındaki görevi bittikten sonra davacıyı işe başlatmaması nedeniyle oluşan zararın tazmini.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının yurt dışındaki görev süresinin davalı şirketin bilgisi dahilinde uzatıldığı ve görev süresinin bitimini müteakip makul bir süre içinde taahhütname gereğince işe başlatılma talebinde bulunduğu, davalı şirketin ise taahhütname hükümlerine aykırı davrandığı gözetilerek, mahkeme kararlarının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 22. İş Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işyerinde müdür ünvanıyla çalışırken ... ... ... (...) Şirketine genel müdür atanması konusunda görevlendirildiğini, 19.08.2011 ile 31.03.2013 tarihleri arasında ücretsiz izinli olarak iş ilişkisinin devam ettiğini, ... Elektronik Sanayi ve Ticaret AŞ (... AŞ) yönetimi tarafından davacının ... görevinin devam etmesi süresince ... AŞ'deki görevinden istifa etmesi konusundaki istekleri doğrultusunda, davacının talebi ile ... AŞ tarafından ... AŞ'den ayrılmadan önceki görevine ilişkin emsal görev ve ücretle işe başlatılmasının taahhüt edilmesi üzerine müvekkilinin ... AŞ'den istifa ederek, ...'deki görevine 2016 yılına kadar devam ettiğini, müvekkilinin de ...'de, mücbir sebepler dışında asgari 3 yıl çalışacağını ... AŞ'ye taahhüt ettiğini; ...'deki görevinin 2016 ve 2017 yıllarında birer yıl uzatıldığını; ... AŞ'de emsal göreve başlatılmak için azami bir süre öngörülmediğini, sadece ...'daki Şirketten ayrılmama için asgari süre öngörüldüğünü; müvekkilinin, ...'deki görevinin tamamlanmasını takiben 31.07.2018'de emsal bir görev verilmesi için ... AŞ'ye yaptığı başvuruya, davalının 11.09.2018 tarihli yazısı ile olumsuz yanıt verdiğini, bu sebeple Ağustos/2018-Temmuz/2021 tarihleri arası için müvekkilinin ücret kaybının oluştuğunu, yine ...'deki 7 yıllık görevi boyunca özlük haklarının donması nedeniyle özlük haklarında zarar meydana geldiğini, emekli ücreti için gerekli olan primler 7 yıl boyunca ödenmediği için emekli ücretinde azalma olduğunu belirterek ücret kaybının ve özlük haklarında azalma nedeniyle oluşan zararların davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının tüm taleplerinin zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin işe başlatma taahhüdünün 3 sene ile sınırlı olduğunu bilmesine rağmen görev süresinin uzatılmasını eylemli olarak kabul ettiğini, davacının görev sürelerinin uzatılmasının, söz konusu taahhüdün süresiz şekilde devam edeceği şeklinde yorumlanamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalının taahhüdünün 3 yıl ile sınırlı olduğu, davalının taahhüdünün süresiz olduğunun kabul edilmesinin çalışma hayatına ve hakkaniyete uygun olmadığı bu nedenlerle davacının taahhüde aykırılık nedeni ile tazminat talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekilli istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; dava dilekçesindeki iddialarını tekrar ederek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının dava dışı Firma bünyesindeki çalışmasının uzadığı ve 3 yılı aştığı, davalı tarafça uzatılmış çalışmaya dair yeni bir taahhüt de verilmediği, davacının dava dışı Firmada kendisine önerilen ücret ile çalışmayı kabul ettiği, hatta davalı yanındaki görevine göre terfi ettiği ve taraflar arasındaki iş ilişkinin 31.01.2013 tarihinde sona erdiği, davalının Sosyal Güvenlik Kurumu primi ile ücret ödeme yükümlülüğünün bu tarihten itibaren ortadan kalktığı, bu nedenle emeklilik ücretindeki farklılık sebebi ile davalının sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı gerekçeleriyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; dava ve istinaf dilekçeleriinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; taraflar arasında imzalanan taahhütname kapsamında davacının işe başlatılması gerekip gerekmediği ile davacının işe başlatılmamasından kaynaklı yaşlılık aylığı ile özlük haklarında meydana gelen azalma nedeniyle uğradığı zarardan davalının sorumluluğunun bulunup bulunmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 49 vd. maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut uyuşmazlıkta; davacının davalı işyerinde çalışırken ... AŞ Yönetim Kurulu kararıyla .../..., ... Savunma Sanayi Müsteşarlığı ve "Kazakhstan ..." Şirketi sermayesi ile kurulan ... Şirketine genel müdür atanması konusunda 01.07.2011 tarihinden itibaren görevlendirildiği, 31.01.2013 tarihine kadar (1 yıl 5 ay 12 gün) davalı işyerinde ücretsiz izin kullanarak ... genel müdürü olarak çalıştığı, 31.01.2013 tarihinde taraflar arasındaki iş sözleşmesinin sona erdiği ve aynı tarihli karşılıklı yapılan taahhütnameler imzalandığı anlaşılmaktadır.

3. Dosya içerisinde yer alan ''Yurt Dışında Çalışacak Personele İlişkin İşveren Taahhütnamesi'' başlıklı belgenin ikinci paragrafında " ... ekte yer alan taahhütnamenin 2. Maddesinde belirlenen süre sonunda; taahhüt verenin ... A.Ş'de işe başlamak üzere başvuruda bulunması halinde, başvuru sahibini ... A.Ş.'den ayrılmadan önceki görevine ilişkin emsal görev ve ücretle işe başlatmayı taahhüt etmektedir.'' hükmünün yer aldığı; davacı tarafından ... AŞ'ye verilen 29.01.2013 imza tarihli "Taahhütname" başlıklı belgede "2. KAZAKHSTAN-... ... ... firmasında, KAZAKHSTAN-... ... ... tarafından yüklenilen işlerin teslimat süreleri dikkate alınarak ve her halde 3(üç) yıl boyunca, mücbir sebepler haricinde görevimden ayrılmayacağımı, mücbir sebep değerlendirmesinin ... A.Ş. tarafından yapılacağını kabul, beyan ve taahhüt ederim." ibaresinin yer aldığı görülmektedir.

4. Davacının ... Şirketindeki görev süresinin, ... Yönetim Kurulunun 18.05.2016 tarihli kararı ile bir yıl uzatılmasına, yine 25.05.2017 tarihli ... Yönetim Kurulu kararı ile davacının görev süresinin ikinci kez bir yıl uzatılmasına karar verilmiştir. 13.07.2018 tarihli ... Ortaklar Olağan Genel Kurul toplantısında ise davacının görevine 31.07.2018 tarihinden itibaren son verilmesi yönünde karar alınmıştır. Bunun üzerine davacı 06.08.2018 tarihli dilekçe ile davalı işverene, 31.01.2013 tarihli taahhütname kapsamında kendisine görev verilmesi talebi ile başvuruda bulunmuştur. Davalı taraf ise 11.09.2018 tarihli yazı ile davacının talebinin taahhütnamede belirlenen süre geçtikten sonra yapıldığı gerekçesiyle kabul edilmediğini bildirmiştir.

5. Her ne kadar İlk Derece Mahkemesince davacının işe başlatılmama nedeni ile doğan tazminat talebinin, davalının taahhüdünün 3 yıl ile sınırlı olduğu ve davacının süresinden sonra başvurduğu gerekçesi ile reddine karar verilmiş ve Bölge Adliye Mahkemesince de benzer gerekçelerle davacının istinaf başvurusu esastan reddedilmiş ise de bu kabul dosya içeriğine uygun düşmemiştir. Şöyle ki dosya içerisinde yer alan ... Yönetim Kurulunun 18.05.2016 ve 25.05.2017 tarihli kararları ile 13.07.2018 tarihli ... Ortaklar Olağan Genel Kurul toplantısı tutanağından anlaşılacağı üzere davacının ... Şirketindeki görevinin davalı ... AŞ'nin bilgisi ve teklifi dâhilinde uzatıldığı ve davacının görev süresinin bitiminden itibaren makul süre içerisinde taahhütname gereğince davalı işverene başvuruda bulunduğu anlaşılmaktadır.

Davalı Şirketin, yukarıda belirtilen Taahhütname hükümlerine uymadığı açıktır. Bu durumda davacının uygun bir tazminata hak kazandığının kabulü gerekir. Her ne kadar Mahkemece bilirkişi raporu alınmış ise de raporda, davacının yurt dışında aldığı ücret miktarı esas alınarak, taraflar arasında sözleşme kurulmuş gibi çalışmadığı süreye ilişkin ücret miktarı tazminat olarak hesaplanmıştır. Ancak taraflar arasındaki iş sözleşmesi daha önce feshedilmiş olup davacıya ihbar ve kıdem tazminatı ödenmiştir. Taahhütname hükmünün yeni bir iş ilişkisinin kurulmasına yönelik olduğu ve davacının işe başlatılmadığı göz önünde bulundurulduğunda, iş ilişkisinin kurulmuş olduğu kabul edilemez. Bu durumda iş ilişkisinin kurulmamasından kaynaklanan bir zararın tazmini söz konusu olabilir. Davacının nitelikli bir çalışan olması nedeniyle iş bulma olasılığı ve emeklilik geliri gibi hususlar da dikkate alınmak suretiyle dosya kapsamına uygun bir tazminata hükmedilmelidir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.