Logo

9. Hukuk Dairesi2024/10282 E. 2024/12340 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işçinin, iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre hesaplandığını iddia ettiği ücret alacaklarının davalı işverenden tahsili talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Daire, bozma ilamına uyularak verilen kararda, hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve davalı yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan hususların yeniden incelenemeyeceği gözetilerek, davalı işverenin temyiz itirazlarının reddine ve mahkeme kararının onanmasına karar vermiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

SAYISI : 2023/531 E., 2024/120 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçtiğini, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (375 sayılı KHK) geçici 23 üncü maddesinde Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesinin sürekli işçi kadrolarına geçirilen işçilere de uygulanacağının hüküm altına alındığını, taraflar arasında imzalanmış belirsiz süreli iş sözleşmesinde davacıya her ay brüt asgari ücretin belirli bir oran fazlası üzerinden günlük olarak ödeme yapılması gerektiğinin düzenlendiğini, ayrıca davacının ücretine toplu iş sözleşmesi uyarınca 6 aylık dönemlerde %4 oranında zam yapılması gerektiğini ancak davalı tarafça iş sözleşmesi dikkate alınmaksızın ücretlerin ödendiğini iddia ederek fark ücret, fark ilave tediye, fark fazla çalışma ücreti, fark hafta tatili ücreti ile fark ulusal ... ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, 01.01.2019 tarihinden itibaren ücretlerin Bakanlıktan alınan görüş yazıları doğrultusunda işçilerin 31.12.2018 tarihinde almakta oldukları ücretlerinin %4 zamlı hâli ile ödendiğini, davacının herhangi bir ücret alacağı bulunmadığını, ikramiye ve ilave tediye ücretlerinin de ödendiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 21.05.2021 tarihli kararı ile; davacı ile davalı arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde davacının ücretinin her ay asgari ücretin belirli bir oranı dikkate alınarak ödeneceğinin düzenlendiği, her ne kadar davalı vekili tarafından bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde, Dörtçelik Çocuk Hastalıkları Hastanesi Başhekimliğinin 02.03.2021 tarihli yazısına istinaden taraflar arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinin "Ücret Esası ve Ödeme Şekli" başlıklı 7 nci maddesinin birinci fıkrasında boş bırakılan yüzde kısmının davacı tarafından daha sonra el yazısı ile doldurulmuş olduğu iddia edilmiş ise de cevap dilekçesinde ileri sürülmeyen bu iddianın savunmanın genişletilmesi niteliğinde olduğu, davacı vekilinin savunmanın genişletilmesine muvafakat etmediği, itiraz konusu hakkında beyana göre yaklaşık 6 ay sonra tutanak tutulduğu ve UYAP sorgulamalarına göre davacı hakkında yürütülen herhangi bir adli soruşturma bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin itirazının yerinde görülmediği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 21.02.2023 tarihli kararı ile; taraflar arasında kadroya geçiş aşamasında imzalanan iş sözleşmesinde davacının ücretinin her ay asgari ücretin belirli bir oran fazlası ile ödeneceğinin kararlaştırıldığı, davalının bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesinin verilmesinden bir hafta önce, 01.03.2021 tarihinde düzenlenen tutanağın 6 ay öncesindeki olayları içerdiğinin görüldüğü, bu nitelikteki bir tutanağa aradan geçen zaman itibarıyla geçerlilik tanınmasının hukuken mümkün olmadığı, aksi hâlde hukuki işlemlerin sonradan düzenlenen tutanaklarla bertaraf edilmesine hukuk düzeninin cevaz vermeyeceği, diğer taraftan davacıya ait Sosyal Güvenlik Kurumu hizmet cetveli incelendiğinde davacının 2017 ve 2018 yılı ücretinin asgari ücretin %102 fazlasına tekabül ettiğinin anlaşıldığı, hâl böyle olunca sözleşmedeki ücretle ilgili verinin var olan bir durumun sözleşmeye aktarılması niteliğinde olduğunun kabulünde usul ve kanuna aykırılık bulunmadığı, ayrıca davalı tarafça cevap dilekçesinde bu hususa yönelik bir itirazda bulunulmadığı, davacı tarafça savunmanın genişletilmesi yasağı kapsamındaki bu talebe muvafakat edilmediği, davalı tarafın ücret sözleşmesinde değişiklik yapıldığına ilişkin savunmasına yönelik ilgililer hakkında herhangi bir suç duyurusunda bulunulmadığı gibi bir disiplin soruşturması da yürütülmediği, bu nedenle davacının işyeri özlük dosyasındaki sözleşme ve bu sözleşmedeki ücretle ilgili düzenlemeye ilişkin itirazlarına İlk Derece Mahkemesince değer verilmemesinin yerinde olduğu belirtilerek İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas bakımından hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 19.09.2023 2023 tarihli bozma kararıyla; davalı vekilinin diğer temyiz itirazları reddine karar verildikten sonra, somut uyuşmazlıkta dava açılmadan önce arabulucuya başvurulduğu, sürecin anlaşamama ile sonuçlanması üzerine 14.10.2020 tarihli son tutanak dava dilekçesine eklenerek 03.11.2020 tarihinde davanın açıldığı, hükme esas alınan ve davacının ıslahına dayanak oluşturan bilirkişi raporunda, dava konusu alacaklara ilişkin hesaplamanın 31.10.2020 tarihine kadar yapıldığının anlaşıldığı, arabuluculuk faaliyetinin ise tarafların anlaşamadığına ilişkin düzenlenen son tutanak tarihinden önce muaccel olan alacaklar için gerçekleştirildiği, arabuluculuk son tutanak tarihinden sonra muaccel olan alacaklar yönünden davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasının hatalı olduğu, diğer yandan kısmen kabul kararı verilen eldeki davada, arabuluculuk giderinin tarafların haklılık durumuna göre paylaştırılması yerine tamamının davalıdan tahsiline karar verilmesinin bir başka hatalı yön olduğu gerekçesi ile temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına, karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozmaya uyularak bilirkişi ek raporu alındığı, bilirkişi ek raporunun denetime elverişli ve hükme esas almaya uygun olduğu belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; sürekli işçi kadrolarına geçirilenlerin ücreti ile diğer mali ve sosyal haklarının belirlenmesinde, işçilerin kadroya geçirilmeden önceki bireysel iş sözleşmelerinin yanı sıra alt işveren işçilerini kapsayan Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan süresi en son sona erecek toplu iş sözleşmesi hükümlerinin dikkate alındığını, İdare tarafından bu düzenlemelere uygun bir şekilde ücretin belirlendiğini ve yapılan işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığını, davacı ile müvekkili Kurum arasında imzalanmış olan iş sözleşmesinde belirli bir oran belirlenmediğini, oran kısmının daha sonra davacı tarafından el yazısı ile doldurulduğunu, buna ilişkin olarak tutulan tutanağın dosyaya ibraz edildiğini ancak dikkate alınmadığını belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, son tutanak tarihinden sonraki talepler yönünden arabuluculuk dava şartının gerçekleşip gerçekleşmediğine ve yargılama giderine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22, 32 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun İkinci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 vd. maddeleri, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 39 ve 53 üncü maddeleri, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 3 üncü maddesinin birinci, ikinci ve on dördüncü fıkraları, 6100 sayılı Kanun'un 141 ve 326 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında temyiz edenin sıfatına göre bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davalı ... Bakanlığı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

24.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.