Logo

9. Hukuk Dairesi2024/10290 E. 2024/12700 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işçinin fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram/genel tatil ücretlerinden oluşan alacaklarının ispatı ve hesaplanması.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin bozmaya uygun kararında hukuka aykırılık bulunmadığı ve davalı yararına kazanılmış hak oluşmadığı gözetilerek davalı vekilinin temyiz talebinin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2773 E., 2024/811 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında İstanbul Anadolu 22. İş Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

Bölge Adliye Mahkemesi tarafından reddedilen ve davacı tarafça temyize konu edilen miktar (karar tarihindeki Merkez Bankası efektif satış kuruna göre) Türk lirası karşılığı 309.064,24 TL olup belirtilen miktarın, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince karar tarihi itibarıyla bölge adliye mahkemeleri tarafından verilen kararların kesinlik sınırı olan 378.290,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davacı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar vermek gerekmiştir.

Davalı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.

Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de; 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince duruşma isteğinin miktardan reddi ile incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirkete ait Rusya'daki inşaat şantiyesinde, üç dönem 14.05.2002-04.04.2006, 07.10.2008-08.08.2009 ve 02.05.2011-29.08.2013 tarihleri arasında ustabaşı sıvacı olarak çalıştığını, en son net 1.700,00 USD ücret aldığını, davalı Şirketin iş bitimi nedeni ile iş sözleşmesini feshettiğini, çıkış işlemlerinin tamamlanması ve yurda gönderilmesinin sağlanması için kendisine mahiyetini bilmediği çok sayıda evrak imzalatıldığını ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin, fazla çalışma, ulusal ... ve genel tatil, hafta tatili ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının taleplerinin belirsiz alacak davasına konu olamayacağını, davacının sıvacı ustabaşı olarak davalı Şirkette 14.05.2002-03.02.2003, 17.04.2004-04.04.2006 08.10.2008- 05.08.2009 ve 02.05.2011-29.08.2013 tarihleri arasında çalıştığını, birbirinden bağımsız bu çalışmaların ayrı ayrı sona ererek tasfiye olduğunu, davacının davalı Şirketi ibra ettiğini ve bir alacağının olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İstanbul Anadolu 22. İş Mahkemesinin 19.07.2019 tarihli ve 2017/346 Esas, 2019/382 Karar sayılı kararıyla; davacının davalı işveren nezdinde toplam hizmet süresinin 6 yıl 1 ay olduğu, iş sözleşmesinin kıdem tazminatına hak kazanmayacak şekilde sona erdiğine dair ispat yükü üzerinde olan davalı işveren tarafından dosyaya bu kapsamda delil ibraz edilmediği, dinlenen tanık beyanları ve emsal ücret araştırması cevaplarına göre davacının ücretinin net 1.700,00 USD olduğu, yıllık izin ücreti alacağına ilişkin davalı işveren tarafından yıllık izin formu sunulmadığı, davacının kıdemine bağlı olarak 90 gün izin ... bulunduğu, dinlenen tanık beyanlarının davacının ulusal ... ve genel tatil, hafta tatili ile fazla çalışma iddiasını destekler nitelikte olduğu, fazla çalışmaya dair davalı tarafça ödenen miktarların mahsup edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İstanbul Anadolu 22. İş Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf yoluna başvurulmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 12.04.2023 tarihli ve 2019/2470 Esas, 2023/614 Karar sayılı kararıyla; davacının 24.07.2003-07.10.2003 tarihleri arasında kalan 2 ay 23 günlük sürede davalı işveren nezdinde çalıştığına yönelik somut delile rastlanmadığı, dosyada mevcut 2012 yılı ve 2013 yılına ait izne çıkış formları ile bordrolar ve davacının yurda giriş çıkış kayıtlarına göre toplam 40 günlük süre ile yıllık izin kullandığı, kıdem tazminatı dışındaki alacaklar için belirlenen faiz türünün hatalı olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddi, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Dairemizin 30.10.2023 tarihli ve 2023/11430 Esas, 2023/16271 Karar sayılı kararıyla; davacının yoğun çalışılan yılın 2,5 aylık döneminde; ortalama haftada 27,5 saat, yoğun çalışılmayan yılın 9,5 aylık döneminde ise; haftada 18 saat fazla çalışma yaptığı, yoğun çalışılmayan dönemde hafta tatili çalışmasını ispatlanamadığı, yoğun çalışılan dönemde ise ayda 2 hafta tatilinde çalıştığının kabulü gerektiği, imzasız ücret bordrolarında tahakkuk ettirilen miktarların hesaplanan alacaklardan mahsup edilmesinin isabetli olmadığı gerekçeleriyle karar bozulmuştur.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararıyla; davacı iddiası, savunma, tanık anlatımları yapılan iş ve işverence sunulan bordrolara göre davalıya ait işyerinde bozma kararında belirtildiği şekilde fazla çalışma yapıldığı, yoğun çalışılan dönemde ayda 2 hafta tatilinde de çalışma olduğu, bozma sonrası alınan bilirkişi ek raporundaki hesaplamalara itibar edildiği, ispatın yazılı belgeye dayanmaması nedeniyle söz konusu alacaklardan uygun indirim yapıldığı, zamanaşımı def'inin gözetildiği, bordrolarda yer alan fazla çalışma ve tatil ücreti tahakkuklarının mahsup edilmediği gerekçe gösterilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davalı vekili; Bölge Adliye Mahkemesi kararın gerekçesiz olduğunu, davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararı olmadığını, davacının fasılalı olarak çalıştığı her bir dönemin tasfiye edildiğini ve davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanamayacağını, davacının kabul edilen giydirilmiş brüt ücretinin hatalı hesaplandığını, dava konusu fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal ... ve genel tatil çalışmalarının ispatlanamadığını, yıllık ücretli izin alacağı bulunmadığını, dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmek üzere kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davacı tarafın temyiz dilekçesi miktardan reddedildiğinden, temyiz sebeplerine yer verilmemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; dava konusu fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal ... ve genel tatil alacaklarının ispatı ile hesaplanması noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 41,44, 46, 47 ve 63 üncü maddeleri, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 24 ve 27 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

A. Davacı Temyizi Yönünden

Davacı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

B. Davalı Temyizi Yönünden

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.