"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2023/275 E., 2024/323 K.
KARAR : Davanın kabulü
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bakanlığa bağlı Hastanede çalıştığını, 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, alt işveren bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ve ödendiğini, kadroya geçerken bireysel iş sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin yine asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini; ancak davalı tarafından eksik ödeme yapıldığını ileri sürerek ödenmeyen ücret, ilave tediye ve ikramiye fark alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; kadroya geçiş sonrası Yüksek Hakem Kurulu kararı ile uygulamaya konulan toplu iş sözleşmesi hükümleri dikkate alınarak ücretin belirlendiğini, ücrette indirimin veya hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 29.04.2022 tarihli kararı ile; davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinin 7 nci maddesinde, davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle davacının fark alacaklarının bulunduğu; ancak arabuluculuk son oturum tutanağının imzalandığı tarihte 2021 yılında işyerinde uygulanacak toplu iş sözleşmesi henüz karara bağlanmamış olduğundan hesaplamaların 2021 yılına kadar yapıldığı bilirkişi ek raporuna itibar edilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. Gerekçe ve Sonuç
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 22.11.2022 tarihli kararı ile; taraflar arasında imzalanmış belirsiz süreli iş sözleşmesinin ve uygulanan toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümleri dikkate alındığında davacının fark alacaklarının bulunduğu, hükme esas alınan bilirkişi ek raporunda 01.01.2021 tarihinden arabuluculuk son tutanak tarihine kadar sadece sözleşmeden kaynaklı Yüksek Hakem Kurulu kararı uygulanmaksızın fark ücret tespit edilmesi gerekmesine rağmen arabuluculuk öncesine kadar hesaplama yapıldığı, bununla beraber davacının geçiş sırasında imzaladığı ve ücretinin tespitine esas sürekli işçi kadrosuna geçenlere özgü bireysel iş sözleşmesinin 7 nci maddesinde belirlenen ücrete göre davacının 01.01.2021 tarihi ile arabuluculuk son tutanak tarihi arasındaki ücretinin miktarı bilirkişi kök raporunda ödenen ücret olarak yer alan toplu iş sözleşmesine dayanan günlük 153,07 TL brüt ücretin altında kaldığından ve taraflarca ödenen tutarlara itiraz edilmediğinden bu dönem için fark ücret çıkmadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunun yöntem ve dönem itibarıyla hatalı ise de sonuç olarak yerinde olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 03.04.2023 tarihli bozma kararı ile; 08.09.2021 imza tarihli toplu iş sözleşmesi hükümlerinin uygulanamayacağına ilişkin Derece Mahkemelerinin kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak 01.01.2021 tarihinden sonraki dönem yönünden 08.09.2021 imza tarihli toplu iş sözleşmesi hükümleri uygulanmaksızın ve bireysel iş sözleşmesinde belirtilen asgari ücretin belirli bir oran fazlası dikkate alınarak ücretin tespiti ile 08.09.2021 imza tarihli toplu iş sözleşmesinden kaynaklı davalı tarafça yapılan ödemeler dikkate alınmadan davacıya ödenen tutarların mahsubu ile hüküm kurulması gerektiği, bu hususun gözetilmemesinin hatalı olduğu, fark ikramiye alacağına en yüksek işletme kredisi faizi uygulanmasının da hatalı olduğu, diğer yandan kısmen kabul kararı verilen eldeki davada, arabuluculuk giderinin tarafların haklılık durumuna göre paylaştırılması yerine tamamının davalıdan tahsiline karar verilmesi de doğru olmadığından bozmayı gerektirdiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozmaya uyularak bilirkişi ek raporu alındığı, bilirkişi ek raporunda 2021 yılı itibarıyla günlük fark ücret hesaplanırken sözleşmeye göre asgari ücretin % fazlasının dikkate alındığı ve 08.09.2021 imza tarihli toplu iş sözleşmesinden kaynaklı davalı tarafça yapılan ödemeler dikkate alınmadan mahsup işleminin yapıldığının görüldüğü, bilirkişi ek raporunun denetime elverişli ve hükme esas almaya uygun olduğu, fark ikramiye alacağı bakımından en yüksek işletme kredi faizini geçmemek üzere en yüksek banka mevduat faizi uygulandığı gerekçesiyle davacının ıslah dilekçesi dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; Bakanlık uygulamasının yerinde olduğunu, ücretin düşürülmesi söz konusu olmadığından davacının dava dilekçesinde talep ettiği alacaklara hak kazanamayacağını belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile talep edilen fark alacaklarının bulunup bulunmadığı ve hükmedilen faiz türü hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22, 32 ve 34 üncü maddeleri, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 vd. maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 23 üncü madde.
3. 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçen işçilerin geçiş aşamasındaki ücretlerinin tespiti ile bireysel iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün ileriye etkisine ilişkin ilke ve esaslar, Dairemizin 03.05.2023 tarihli ve 2023/3001 Esas, 2023/6593 Karar sayılı kararında şu şekilde açıklanmıştır:
"...
2. 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde çerçevesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler ile işveren arasında imzalanan iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümlerinin doğru değerlendirilmesi son derece önemlidir. Dairemiz uygulamasına göre kadroya geçiş sırasında düzenlenen iş sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranda fazlası yahut geçiş öncesindeki hizmet alım sözleşmesinde öngörülen ücret veya bu ücretin katları olarak belirlenmesi hâlinde, bu ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk (temel) ücreti olduğu, taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı kabul edilmektedir. Diğer taraftan iş sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik hükümler ileriye etkili hükümler olarak değerlendirilmeli, bu hükümlerin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı kabul edilmelidir.
..."
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı ve özellikle 01.01.2021 tarihi ile arabuluculuk son tutanak tarihi arasındaki 08.09.2021 tarihli ve 01.01.2021-31.12.2022 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinden kaynaklı fark ödemelerin mahsubu hususunun infaz sırasında dikkate alınmasının mümkün olduğu anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
17.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.