Logo

9. Hukuk Dairesi2024/10378 E. 2024/14493 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İşe iade davası sonucu işe başlatılmayan işçiye ödenecek kıdem ve ihbar tazminatının hesabında, fesih tarihindeki ücretin tespit yöntemi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekilinin, fesih tarihindeki ücretin hatalı tespit edildiğine dair istinaf sebebi ileri sürmesine rağmen, Bölge Adliye Mahkemesi'nin bu hususu incelemeyip, istinaf nedeni olarak ileri sürülmediği gerekçesiyle 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesine aykırı hareket ederek karar vermesi usulden bozmayı gerektirmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 6. İş Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 14.06.1994-01.07.2021 tarihleri arasında ... Öğretmenevi ve Akşam Sanat Okulunda servis personeli olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin 01.07.2021 tarihinde tazminatları ödenerek işverence feshedildiğini, müvekkilinin ... Sendikası üyesi olduğunu, işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesinden yararlandığını, işe iade davasında davanın kabulüne karar verildiğini, İzmir Bölge Adliye Mahkemesinin kararıyla işe iade talebinin kesin olarak karara bağlandığını, kararın kesinleşmesinden sonra noter aracılığıyla gönderilen ihtarname ile işe iade başvurusu yapıldığını, işverence başvuruya herhangi bir yanıt verilmediğini, işe iadeden doğan hiçbir parasal hakkının da ödenmediğini, iş sözleşmesinin işverene tanınan bir aylık yasal süre sonunda feshedilmiş sayılacağını, 4 aylık boşta geçen sürenin işçinin kıdem süresine eklenmesi gerektiğini, fesih tarihindeki emsal işçi ücretinin esas alınacak olmasının müvekkilinin hak kazandığı kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık ücretli izin alacaklarını etkilediğini, emsal nitelikteki diğer çalışanlara uygulanan zamlar, kanun veya toplu iş sözleşmeleri ile sağlanan ayni ve nakdi yardımlar dikkate alınarak veya asgari ücrete oranlama ile fesih tarihi kabul edilen tarihteki ücretin belirlenmesi gerektiğini belirterek fark kıdem tazminatı, fark ihbar tazminatı, fark yıllık ücretli izin ile fark yol ücreti, yakacak yardımı, ikramiye, giyim yardımı, çocuk yardımı, bayram yardımı, ilave tediye, yemek yardımı, kasa tazminatı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacıya tüm yasal haklarının ödendiğini, işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ile ilgili tazminatların 06.04.2023 tarihinde davacıya ödendiğini, davacının iş sözleşmesinin İzmir depremi sonrası hizmet binasının hasar alması sonucu tahliye edilerek yıkılacak olması ve hizmet veremeyecek olması nedeniyle mücbir sebeplerden kaynaklı olarak haklı sebeple feshedildiğini, anılan Kurumun kapatılacak olmasından sonra ayrılacak işçilerin mağduriyet yaşamaması için ildeki diğer öğretmen evlerine eleman ihtiyacı olup olmadığının sorulduğunu, fakat hiçbir öğretmenevinde eleman ihtiyacı olmadığının anlaşıldığını, davacının hiçbir hak ve alacağı bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından 01.07.2021 tarihinde feshi üzerine davacı tarafından açılan işe iade talepli davada yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verildiği, kararın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesinin 12.12.2022 tarihli başvurunun esastan reddine ilişkin kararıyla 12.12.2022 tarihinde kesinleştiği, davacının noter aracılığı ile işe başlama başvurusunda bulunduğu, ihtarnamenin davalıya 06.01.2023 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından davacının işe başlatılmadığı, davacının işe başvurusunun davalıya 06.01.2023 tarihinde tebliğ edildiği, davalı işveren 1 ay içinde işçiyi işe başlatmadığından 1 aylık sürenin sonu olan 06.02.2023 tarihinin işe başlatılmama ve iş sözleşmesinin nihai fesih tarihi olduğu, davalı tarafından işe iade davası sonucunda hüküm altına alınan işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücretinin davacıya 06.04.2023 tarihinde ödendiği, işe iade davası sonucuna göre 4 ay boşta geçen sürenin kıdem süresine eklendiği, 01.01.2020 tarihinde yürürlüğe giren toplu iş sözleşmesinin 21 inci maddesine göre yıllık 37 gün hesabı ile ilave edilen 4 ay için 12 gün kıdem farkının da hizmet süresine eklenmesi gerektiği, asgari ücret artış oranlaması ile davacının günlük giydirilmiş ücretinin tespit edildiği, davacının hizmet süresine göre 70 gün ihbar süresinin olduğu, ihbar tazminatına hak kazandığı, hizmet süresine 4 ay boşta geçen süre ilave edildiğinde davacının çalışmasının 1 yılı daha tamamlamadığı fark yıllık ücretli izin alacağı bulunmadığı, davacının ücret, yol ücreti, yakacak yardımı, ikramiye ödemesi, giyim yardımı, çocuk yardımı, bayram yardımı, tediye tazminat farkı, yemek yardımı ve kasa tazminatı fark alacaklarını talep etmiş ise de bu alacak kalemlerine ilişkin fark alacaklarının bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

2. İlk Derece Mahkemesi tarafından davacı lehine hükmedilen vekâlet ücreti yönünden 06.02.2024 tarihli tashih şerhi düzenlenmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; davacıya tüm yasal haklarının ödendiğini, işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücretinin 06.04.2023 tarihinde davacıya ödendiğini, davacının iş sözleşmesinin İzmir depremi sonrası hizmet binasının hasar alması sonucu tahliye edilerek yıkılacak olması ve hizmet veremeyecek olması nedeniyle mücbir sebeplerden kaynaklı olarak haklı sebeple feshedildiğini, 26.08.2021 tarihinde tüm haklarının ödendiğini, bilirkişi raporunda işe iade davasından dolayı fark tazminat alacakları 01.07.2021 olan fesih tarihindeki ücret üzerinden hesaplanılarak nemalandırılmak yerine söz konusu tarihte yapılan ödemeler dikkate alınmadan giydirilmiş ücret yeniden belirlenmek suretiyle hesaplama yapıldığını, tazminatların davacının aldığı son brüt ücret üzerinden hesaplanması ve ardından nemalandırılması gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının açmış olduğu ile iade davasında verilen kararın kesinleştiği, davacının işe iade talebinde bulunmasına rağmen davalı işverence işe başlatılmadığı, davacının çalıştığı ... Öğretmenevinin İzmir depremi sonrası hasar almasının ve hizmet binasının yıkılacak olmasının verilen işe iade kararının neticesini değiştiremeyeceği, davacının kıdem ve ihbar tazminatının kısmen ödendiği, ancak davacının işe başlatılmayarak iş sözleşmesinin feshedilmesi sonrası fesih tarihi itibarıyla kıdem ve ihbar tazminatının belirlenmesi gerektiği, her ne kadar Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2022/6466 Esas, 2022/8025 Karar sayılı kararında kabul edildiği üzere geçersiz fesih tarihindeki ücretin o dönemde geçerli asgari ücrete oranı alınmak ve bu oranın işe başlatmama suretiyle kesinleşen fesih tarihinde geçerli asgari ücret ile çarpılmak suretiyle son ücret hesabı yapılması yerinde değil ise de; davalı tarafın bu hususu istinaf sebebi yapmadığı, bu durumun kamu düzenine ilişkin bir husus da olmadığı, bu nedenle davacının fesih tarihindeki ücretinin asgari ücrete oranlanarak tespit edilmesinin eleştiri konusu yapılmakla yetinileceği, davalının fiîlen gerçekleştirdiği fesihten sonra ödediği kıdem ve ihbar tazminatının işleyecek faiziyle mahsubu talebinin hukuki bir dayanağının bulunmadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ödenen miktarların usulünce mahsubunun yapılmış olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

2. Bölge Adliye Mahkemesi tarafından karara karşı temyiz yolunun açık olduğuna ilişkin 27.05.2024 tarihli tashih şerhi düzenlenmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek ve Bölge Adliye Mahkemesi kararında geçersiz fesih tarihindeki ücretin o dönemde geçerli asgari ücrete oranı alınmak ve bu oranın işe başlatmama suretiyle kesinleşen fesih tarihinde geçerli asgari ücret ile çarpılmak suretiyle son ücret hesabı yapılması yerinde değil ise de davalı tarafın bu hususu istinaf sebebi yapmadığının ifade edildiğini, ancak hem bilirkişi raporuna itiraz dilekçelerinde hem de istinaf dilekçesinde hesaplamaların hatalı yapıldığına ilişkin itirazlarını sunmuş olduklarını belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 355 inci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Değerlendirme

1. 6100 sayılı Kanun'un 355 inci maddesinde istinaf incelemesinin, kamu düzenine aykırılık görülen haller dışında, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı düzenlenmiştir.

2. Somut uyuşmazlıkta; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından geçersiz fesih tarihindeki ücretin o dönemde geçerli asgari ücrete oranı alınmak ve bu oranın işe başlatmama suretiyle kesinleşen fesih tarihinde geçerli asgari ücret ile çarpılmak suretiyle son ücret hesabı yapılması yerinde değil ise de davalı tarafın bu hususu istinaf sebebi yapmadığı, bu durumun kamu düzenine ilişkin bir husus da olmadığı, bu nedenle davacının fesih tarihindeki ücretinin asgari ücrete oranlanarak tespit edilmesinin eleştiri konusu yapılmakla yetinileceği belirtilerek davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

3. Davalı vekili tarafından sunulan istinaf dilekçesi incelendiğinde, "Ücret seviyesinin tespiti; Bilirkişi raporunda fark tazminat alacakları hesaplanırken genel teamüllere aykırı olarak güncel asgari ücret üzerinden hesaplanmıştır, söz konusu tazminat alacaklarının diğer tazminatlarda olduğu üzere davacının kurumumuzdan aldığı son brüt ücretinin üzerinden hesaplanması ve ardından nemalandırılması gerekmektedir." şeklinde belirtilmek suretiyle fesih tarihindeki ücretin hatalı tespit edildiğine ilişkin istinaf sebebine yer verildiği anlaşılmıştır.

4. Bu itibarla, Bölge Adliye Mahkemesince, davalı vekilinin ücret tespitine ilişkin istinaf nedenleri incelenerek karar verilmesi gerekirken, bu konuda istinaf nedeni ileri sürülmediği gerekçesiyle eleştiri yapılmakla yetinilerek 6100 sayılı Kanun'un 355 inci maddesine aykırılık teşkil eder şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının usulden BOZULMASINA,

Bozma sebebine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.