Logo

9. Hukuk Dairesi2024/10399 E. 2024/12355 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçinin ücret farkı alacağının hesaplanmasında usuli kazanılmış hak ilkesine uygun davranılıp davranılmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma öncesi ve sonrası alınan bilirkişi raporlarında fark ücret alacağının biri net diğeri brüt olarak hesaplanması nedeniyle usuli kazanılmış hak ilkesinin uygulanmasında hata yapıldığı ve ilk derece mahkemesince brüt ücretin net karşılığının hesaplanıp davalı lehine oluşan usuli kazanılmış hak gözetilerek karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

SAYISI : 2024/28 E., 2024/430 K.

KARAR : Davanın kabulü

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen işçilik alacağı davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Sağlık Bakanlığına bağlı işyerinde hizmet alım sözleşmesi kapsamında çalışmaktayken 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) hükümlerine göre 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, davalı Bakanlık ile davacı arasında sürekli işçi kadrosuna geçirilirken imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinin 7 nci maddesinde asgari ücretin belirli bir oran fazlasının davacının ücreti olarak öngörüldüğünü, sözleşme hükmüne göre ücretin her yıl asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlenmesi gerekirken sözleşmeye aykırı ücret belirlendiğini ve ödeme yapıldığını ileri sürerek davacının eksik ödemeden kaynaklı ücret farkı alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının ücretinin sürekli işçi kadrosuna geçirildikten sonra da ilgili düzenlemeler uyarınca eksiksiz ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 26.11.2021 tarihli ve 2020/646 Esas, 2021/911 Karar sayılı kararıyla; davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinin ilgili maddesinde, davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli iş sözleşmesinin ve toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 8 nci Hukuk Dairesinin 04.05.2023 tarihli ve 2022/343 Esas, 2023/1413 Karar sayılı kararı ile; taraflar arasında imzalanmış belirsiz süreli iş sözleşmesinin ilgili hükümleri dikkate alındığında incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas bakımından hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 11.12.2023 tarihli ve 2023/14117 Esas, 2023/19222 Karar sayılı kararı ile; davalının diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek hükme esas alınan bilirkişi raporunda gerek davacının aldığı ücretin gerekse alması gereken ücretin belirlenmesinde ücret bordrolarında tahakkuk bulunan ek ödemelerin de nazara alınması ve sonuç olarak sigorta primine esas toplam kazanç üzerinden fark ücret alacağının hesaplanmasının hatalı olduğu, İlk Derece Mahkemesince belirtilen husus dikkate alınarak ve davalı yararına oluşan usuli kazanılmış haklar da gözetilerek bir karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile karar bozularak dosya kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma kararı doğrultusunda alınan bilirkişi raporundaki hesaplamaların dosya kapsamına uygun olduğu ve usuli kazanılmış hak ilkesinin dikkate alındığı belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; sürekli işçi kadrolarına geçirilenlerin ücreti ile diğer mali ve sosyal haklarının belirlenmesinde, işçilerin kadroya geçirilmeden önceki bireysel iş sözleşmelerinin yanı sıra alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan süresi en son sona erecek toplu iş sözleşmesi hükümlerinin dikkate alındığını, İdare tarafından bu düzenlemelere uygun bir şekilde ücretin belirlendiğini ve yapılan işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığını, faiz oranına ve faiz başlangıç tarihine itiraz ettiklerini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin talep edilen fark alacaklarının hesaplanması ile usuli kazanılmış hakka riayet edilip edilmediğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22, 32 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname' ye eklenen geçici 23 üncü madde.

3. Dairemizin 29.06.2022 tarihli ve 2022/7746 Esas, 2022/8494 Karar sayılı ilâmında usuli kazanılmış hak kavramına ilişkin yerleşik ilke şu şekilde vurgulanmıştır:

" ...

Bilindiği üzere; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda (keza mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda) "usuli kazanılmış hak" kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan ... ifade etmektedir.

Mahkemenin, Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir. (Yargıtay İBK 9.5.1960 tarih 21/9, RG. 28.6.1960-10537) Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usulü kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 gün ve 13/5 sayılı YİBK).

..."

3. Değerlendirme

1. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Vermiş olduğu bir hüküm Yargıtay tarafından bozulan ve Yargıtayın bu bozma kararına gerek iradi ve gerekse kanuni şekilde uymuş olan mahkeme, bozma kararı doğrultusunda inceleme yapmak ve hüküm kurmak zorundadır. Bozma ilâmına uyulduğunda, bozma kararı lehine olan taraf için usuli kazanılmış hak oluşturduğundan, mahkemece bozma gereklerinin yerine getirilerek karar verilmesi zorunludur.

3. Somut uyuşmazlıkta; davacının fark ücret alacağı bozma öncesi alınan 10.09.2021 tarihli bilirkişi kök raporunda net 14.628,89 TL olarak hesaplanmış ve İlk Derece Mahkemesince bu miktar üzerinden hüküm kurulmuştur. İlk Derece Mahkemesince bozma sonrası alınan 19.02.2024 tarihli bilirkişi ek raporunda ise bozma gereklerine göre hesaplama yapıldığı belirtilerek ve ücret bordrolarında tahakkuk bulunan ek ödemeler mahsup edilerek brüt 17.573,90 TL fark ücret alacağı hesaplanmıştır. İlk Derece Mahkemesince davalı lehine usuli kazanılmış hak ilkesinin dikkate alındığı gerekçesiyle bozma öncesi alınan bilirkişi kök raporunda hesaplanan net 14.628,89 TL fark ücret alacağına hükmedilmiştir.

4. Ancak bozma öncesi alınan 10.09.2021 tarihli bilirkişi kök raporunda fark ücret alacağı net olarak hesaplanmasına rağmen, bozma sonrası alınan 19.02.2024 tarihli bilirkişi ek raporunda fark ücret alacağı brüt olarak hesaplanmıştır. Bu durumda davalı lehine usuli kazanılmış hak ilkesinin değerlendirilmesinde net ve brüt ücretlerin karşılaştırılarak sonuca gidilmesi hatalıdır.

5. İlk Derece Mahkemesince bozma sonrası alınan bilirkişi ek raporunda brüt olarak belirtilen fark ücret alacağının net miktarı belirlenerek ve davalı lehine oluşan usuli kazanılmış haklar da gözetilerek sonuca gidilmelidir. İlk Derece Mahkemesince bu husus değerlendirilmeden hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

24.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.