"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 52. Hukuk Dairesi
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 9. İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, davalıya ait işyerinde alt işveren şirketler nezdinde çalışırken 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) ile sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, davalı Bakanlık ile davacı arasında imzalanan bireysel iş sözleşmesinin ücretle ilgili 7 nci maddesinde işçiye her ay brüt asgari ücretin %55 fazlası üzerinden günlük olarak ödeme yapılacağına ilişkin düzenleme bulunduğunu, sürekli işçi kadrosuna geçtikte sonra 2018 yılı Mayıs ayında yayımlanan Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının genelgesi uyarınca; bu sözleşmeden 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçen işçilerin yararlanacağı ve 2020 tarihine kadar üyesi olduğu sendikalar vasıtası ile yeni toplu iş sözleşmesi imzalamayacaklarını, bu tarihe kadar yayımladığı toplu iş sözleşmesi hükümlerinin uygulanacağının belirtildiğini, genelge ile yayımlanan toplu iş sözleşmesinde işçilerin 01.01.2018 tarihinden başlayarak 31.10.2020 tarihine kadar yararlanacağı ücret zamları ile mali ve sosyal hakların türü ve miktarının belirlendiğini, müvekkilin kadroya geçtikten sonra geçiş öncesi almış olduğu çıplak ücret ve toplu iş sözleşmesi ile verilen ücret zammı ve diğer mali haklarının 2018 yılı 12 ayının tamamında kendisine ödendiğini iddia ederek davalı kurumun 01.01.2019 tarihinden itibaren çıplak ücreti eksik ödemesi nedeni ile hak kazanılan fark ücret alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (375 sayılı KHK) geçici 23. maddesi uyarınca sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, 696 sayılı KHK’nın 127 nci maddesiyle, 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 23 ve 24 üncü maddeleri ile, sürekli işçi kadrolarına getirilen işçilerin ücret ile diğer mali ve sosyal haklarına ilişkin şartlarının Yüksek Hakem Kurulunca karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu iş sözleşmesi hükümleri esas alınmak suretiyle belirlenmiş ve Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca 12.04.2018 tarihinde ilan edildiğini, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca ilan edilen hükümlerde, 01.01.2019-30.06.2019 tarihleri arası ücret zammının, işçilerin 01.01.2019 tarihinde almakta oldukları günlük çıplak ücretlerine aynı tarihten itibaren %4 oranında zam yapılmak suretiyle belirleneceğinin düzenlendiğini, Asgari Ücret Tespit Komisyonunun 25.12.2018 tarihli, 201/1 sayılı Kararı ile; işçinin bir günlük normal çalışma karşılığı asgari ücretinin 01.01.2019 - 31.12.2019 tarihleri arasında günlük 85,28 TL olarak tespit edildiğini, asgari işçilere Asgari Ücret Tespit Komisyonunca belirlenen miktarın altında bir ücretin ödenmesinin mümkün bulunmadığını, toplu iş sözleşmesinin ücret zammı maddesinde 01.01.2019 tarihindeki ücretlerine %4 oranında zam yapılacağının belirtildiğini ve buna göre zam yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı Bakanlık ile davacı arasında akdedilen belirsiz süreli iş sözleşmesinde davacının ücretinin asgari ücretin %55 fazlası olarak ödeneceğinin düzenlenmiş olduğu görülmekle, davacı tarafça talep edilip, davalı tarafça ödendiği ispat edilemeyen fark ücret alacağının hüküm altına alınması gerektiği kanaatine varılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının, sürekli işçi kadrosuna 696 sayılı KHK ile değişik 375 sayılı KHK'nın Geçici 23. maddesi uyarınca 02.04.2018 tarihinde geçirildiğini, İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret İle Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak toplu iş sözleşmesi hükümlerine tâbi olduğunu, davacı hakkında yapılan ücret artışlarının yasal düzenlemelere, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesi hükümlerine ve Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı görüş yazılarına uygun olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının kadroya geçişi aşamasında işverenle imzalanan iş sözleşmesinde açıkça asgari ücretin %55 fazlasının ödeneceğinin kararlaştırıldığını, kadroya geçiş aşamasında işverenle imzalanan iş sözleşmesinde asgari ücretin belli bir oranda fazlasının ödeneceği kararlaştırılmışsa sözü edilen kuralın, her asgari ücret artış dönemi için işvereni bağlayacağını, hüküm altına alınan alacak miktarlarının 31.12.2019 tarihine kadar olan hesaplama dönemini kapsadığını, bu tarihe kadar yapılan hesaplamaların Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre yapıldığı anlaşıldığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçiye kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ödenmesi gereken ücretin tespiti ile fark ücret alacağının bulunup bulunmadığına, varsa hesabına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin kaldırılması hakkında Kanun'un 1 vd. maddeleri.
3. 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçen işçilerin geçiş aşamasındaki ücretlerinin tespiti ile bireysel iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün ileriye etkisine ilişkin ilke ve esaslar, Dairemizin 03.05.2023 tarihli ve 2023/3001 Esas, 2023/6593 Karar sayılı ilâmında şu şekilde açıklanmıştır:
"...
2. 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde çerçevesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler ile işveren arasında imzalanan iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümlerinin doğru değerlendirilmesi son derece önemlidir. Dairemiz uygulamasına göre kadroya geçiş sırasında düzenlenen iş sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranda fazlası yahut geçiş öncesindeki hizmet alım sözleşmesinde öngörülen ücret veya bu ücretin katları olarak belirlenmesi hâlinde, bu ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk (temel) ücreti olduğu, taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı kabul edilmektedir. Diğer taraftan iş sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik hükümler ileriye etkili hükümler olarak değerlendirilmeli, bu hükümlerin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı kabul edilmelidir.
..."
3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.