"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2023/46 E., 2023/263 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bakanlığa bağlı olarak sürekli işçi kadrosunda istihdam edildiğini, kadroya geçişinin 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) ile sağlandığını, hâlen davalı Bakanlığın kadrolu işçisi olarak çalışmaya devam ettiğini, kadroya geçerken bireysel iş sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin yine asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini; ancak davalı tarafından 01.01.2019 tarihinden itibaren asgari ücretin % fazlası oran dikkate alınmaksızın eksik ödeme yapıldığını ileri sürerek ücret farkı alacağı, ilave tediye farkı alacağı ve ikramiye farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def’inde bulunduklarını, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında hukuki yarar bulunmadığını, davacının kadroya geçiş sonrası Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesi dikkate alınarak ücretinin belirlendiğini, davacının 2018 yılındaki ücretinin korunarak bu ücret üzerine %4 oranında zam uygulandığını, taraflar arasında davacının kadroya geçtikten sonra ve devamında asgari ücretin % fazlasını almasını gerektirir bir sözleşme bulunmadığını, ücretin düşürülmediğini, faiz türü ve başlangıç tarihlerine de itiraz ettiklerini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 31.03.2022 tarihli kararı ile; davacı ile davalı Bakanlık arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinin 7 nci maddesinde, davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli iş sözleşmesinin, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesinin ve işyerinde yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 18.10.2022 tarihli kararı ile; taraflar arasında imzalanmış belirsiz süreli iş sözleşmesi ile uygulanan toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümleri ve Yargıtayın emsal kararları dikkate alındığında, davalı tarafından taraflar arasındaki bireysel iş sözleşmesine aykırı ödeme yapılması nedeniyle ödenmeyen fark alacakların kabulüne ilişkin değerlendirmenin yerinde olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 19.12.2022 tarihli ilâmı ile; sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının sendika üyesi olduğu Öz Sağlık İş ile Türk Ağır Sanayii ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası (TÜHİS) arasında 10.08.2020 tarihinde imzalanan ve 01.01.2019-31.12.2020 yürürlük tarihli toplu iş sözleşmesinden yararlanması en erken 01.11.2020 tarihi itibarıyla mümkün olduğu, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının 01.11.2020 tarihi ile 31.12.2020 tarihi arasındaki ücreti tespitinde işyerinde yürürlükte bulunan Öz Sağlık-İş Sendikası ile TÜHİS arasında imzalanmış olan 10.08.2020 imza tarihli ve 01.01.2019-31.12.2020 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinin ücret zammına ilişkin hükümlerinin dikkate alınarak davacının 31.10.2020 tarihinde almakta olduğu ücretine 01.11.2020 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere %5,75 oranında zam yapılmasının hatalı olduğu, diğer yandan davacıya ait ücret bordroları incelendiğinde, 2020 yılı Aralık ayında 17 günlük ücret için günlük brüt 106,10 TL üzerinden, 14 günlük kısım için ise günlük brüt 119,25 TL üzerinden tahakkuk bulunduğunun anlaşılmasına rağmen hükme esas alınan bilirkişi raporunda 2020 yılı Aralık ayı tüm dönem ücretinin günlük brüt 106,10 TL olarak ödendiği kabulü ile ücret farkı alacağı hesaplanmasının da yerinde olmadığı; ayrıca ikramiye alacağına yürütülen faizin oranı ve faizin başlangıç tarihinin hatalı olduğu gerekçeleriyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilâmı doğrultusunda kapsama alınan ek bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; davacının sürekli işçi kadrosunda istihdam edildiğini, davacı gibi sürekli işçi kadrosuna geçen işçilerin ücret ile diğer mali ve sosyal haklarının Yüksek Hakem Kurulu tarafından yürürlüğe konulan toplu iş sözleşmesinin uygulanması ile oluşan ücret ve diğer mali ve sosyal haklardan fazla olamayacağını, bireysel sözleşmede kastedilen asgari ücretin 2018 yılı asgari ücreti olup kadroya geçiş ücretinin de davacının 2018 yılı ücreti korunarak belirlendiğini, davacının ücretinde herhangi bir indirime gidilmediğini, davacıya ait ücret bordrolarının incelenmesinden davacının toplu iş sözleşmesinde belirlenen ücret zammından ve toplu iş sözleşmesinden kaynaklı diğer ücret eklerinden yararlandığının anlaşılacağını, bir yandan toplu iş sözleşmesi ile ücretinde artış olan davacının diğer yandan bireysel iş sözleşmesindeki günlük brüt ücretinin esas alınmasını isteme hakkının mümkün olmadığını, davacı ve aynı durumda olan sürekli işçilerin ücretine hem asgari ücrete yapılan zammın hem de toplu iş sözleşmesinden kaynaklı zammın uygulanmasının çifte zam durumu oluşturduğunu, bu durumun diğer çalışanlar ile eşitsizliğe yol açacağını, aynı konuya ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararları arasında çelişkiler bulunduğu, kararlar arasındaki çelişkinin giderilmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücretinin tespiti, fark alacakların miktarı ile ikramiye alacağına yürütülen faizin başlangıç tarihi ile faizin oranına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 23 üncü madde, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 34 üncü maddesi, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu maddesi, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 3 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında özellikle temyiz edenin sıfatına göre bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
23.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.