Logo

9. Hukuk Dairesi2024/10627 E. 2024/11924 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı belediyenin alt işverenlik ilişkisi içerisinde olduğu davacının, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğu iddiasıyla çeşitli işçilik alacaklarının tahsili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, dosya kapsamında yapılan inceleme ve daha önceki bozma kararları doğrultusunda, davacının muvazaalı çalıştırıldığı dönem ile ilgili tespitleri ve hesaplamaları doğru bularak, temyiz itirazlarının reddine ve İlk Derece Mahkemesi kararının onanmasına karar vermiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

SAYISI : 2023/489 E., 2024/72 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının davalı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizce hükmün yeniden bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin alt işveren Şirketlerde çalıştığını, Genel İş Sendikasına üye olduğunu, davacının sigortasının alt işveren şirketler üzerinden gösterildiğini ancak gerçek işverenin davalı ... Belediyesi olduğunu, İstanbul Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Kurumu İl Müdürlüğünün raporunda muvazaanın tespit edildiğini, bu karara karşı davalı ile alt işveren şirketler tarafından dava açıldığını, davalı ... ile dava dışı alt işveren şirketler arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunun kesinleşen yargı kararı ile tespit edildiğini ileri sürerek ücret farkı, ikramiye farkı, yemek yardımı, sosyal paket yardımı, giyim yardımı, sorumluluk primi, eğitim yardımı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava şartının oluşmadığını, muvazaaya ilişkin kararın temyiz edildiğini ve kesin hüküm oluşmadığını, davacının dava dışı şirket çalışanı olduğunu, ihale kapsamında bu firmadan hizmet alındığını, davacının davalı ... çalışanı olmadığını, bu nedenle davanın husumetten reddedilmesi gerektiğini, davacının ihale kapsamında tüm alacaklarını almış olduğunu ve davalı Belediyeden herhangi bir hak ve alacağının olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 22.10.2019 tarihli ve 2017/541 Esas, 2019/684 Karar sayılı kararı ile; kesinleşen İstanbul Anadolu 24. İş Mahkemesinin 2016/130 Esas, 2017/432 Karar sayılı dosyasında verilen karar uyarınca davalı ... ile Kentyol Kent Hizmetleri AŞ (Kentyol AŞ) arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaaya dayandığı ve davacının başlangıçtan itibaren davalı Belediyenin işçisi sayılması gerektiği gerekçe gösterilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesinin 29.04.2021 tarihli ve 2020/1025 Esas, 2020/1710 Karar sayılı kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanun ile dosya içeriğine uygun olup tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, İlk Derece Mahkemesinin objektif, mantıksal ve hayatın olağan akışına uygun, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile İlk Derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 01.04.2021 tarihli ve 2021/424 Esas, 2021/7353 Karar sayılı kararı ile; davacının muvazaa tespit raporunda muvazaalı kabul edilen işlerden hangi sürede yürürlükte olan hangi iş kapsamında çalıştığı belirlendikten sonra çalışma dönemini kapsayan tüm ihale sözleşmeleri, hesaplamaya esas dönem toplu iş sözleşmeleri ve davacının sendika kayıt fişi dosya arasına celp edilerek kesinleşen muvazaa tespiti dışında kalan davaya konu olan dönemler bakımından, söz konusu dönemlere ilişkin ihalenin kapsamı tespit edilip her ihale dönemi kendi arasında değerlendirilmek sureti ile önceki ihale sözleşmelerinin kanuna uygun kurulmamış olması veya muvazaalı olmasının, sonrakilerin de aynı şekilde kanuna uygun kurulmadığını ya da muvazaaya dayandığını göstermeyeceği, daha sonra yapılan hizmet alım sözleşmelerinin ayrıca kanuna uygunluk ve muvazaa yönünden değerlendirmeye tâbi tutulması gerektiği, davalı Belediyenin görevine giren işlerin hizmet alım sözleşmesi ile gördürülmesinin mümkün olduğu, Belediye şirketlerinden hizmet alımının kanuna aykırı olmadığı ve tek başına muvazaaya delil de teşkil etmeyeceği, her ihale dönemi kendi arasında değerlendirmek suretiyle davalı ile Kentyol AŞ arasında asıl işveren alt işveren ilişkisinin usulüne uygun olarak kurulup kurulmadığı, muvazaaya dayanıp dayanmadığı hususunun tespitine yönelik olarak Bölge Adliye Mahkemesi kararı ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin 10.11.2022 tarihli kararı ile; davacıya ait sendika üyelik fişleri, Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları ile ihale sözleşmeleri getirtilmiş, davacının temizlik ve destek hizmetleri (yardımcı iş) ihaleleri kapsamında çalıştığı ve müfettiş raporunda bu işlerin muvazaalı kabul edildiği gerekçesiyle davacının dava tarihine kadar olan dönem için bilirkişi ek raporundaki hesaplama doğrultusunda tüm çalışma dönemi muvazaalı kabul edilerek raporun birinci seçeneğine göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 21.06.2023 tarihli ve 2023/6564 Esas, 2023/9687 Karar sayılı kararı ile; davalı Belediyenin görevi kapsamına giren işlerin hizmet alım sözleşmesi ile gördürülmesinin ve belediyelerce şirket kurulmasının yasal olarak mümkün olduğu; kurulan bu şirketlerden hizmet alımı kanuna aykırı olmadığı gibi bu hususun tek başına muvazaaya delil de teşkil etmediği sonuçlarına ulaşıldığı, eksiklik talebiyle dosyaya kazandırılan Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Başkanlığının 07.07.2014 tarihli ve 4687 sayılı raporu ile ekleri üzerinde yapılan incelemede; davacının muvazaalı olduğu kesinleşen 01.04.2013-30.06.2014 tarihleri arasındaki dönemde 170 kişilik temizlik destek hizmetleri ihalesi kapsamında çalıştığı, listede davacı isminin bulunduğu ve temizlik işi yaptığı; ancak 11.09.2014 tarihinden sonrası için muvazaa kabulünün mümkün olmadığı, bu nedenle hesaplamanın 01.04.2013-11.09.2014 tarihleri arasında yapılması gerekirken ilgili yasal düzenlemeler dikkate alınmaksızın verilen İlk Derece Mahkemesi kararının hatalı olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

D. İlk Derece Mahkemesince İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozmaya uyularak ve zamanaşımı gözetilerek ek rapor aldırılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; İlk Derece Mahkemesinin ilk kararının doğru olduğunu, hatalı bozmalar yapıldığını, Kent Yol AŞ' nin davalıya işçi temin ettiğini, 11.09.2014 tarihinden itibaren hizmet alımı yapılabileceği gerekçesinin doğru olmadığını, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.06.2023 tarihli ve 2023/9-88 Esas, 2023/685 Karar sayılı kararının dikkate alınması gerektiği, esasen muvazaanın hâlen de devam ettiğini, muvazaa nedeniyle zamanaşımı def'ine değer verilemeyeceğini, bu nedenle reddedilen kısım için karşı taraf yararına vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; Yargıtay bozma kararında kesinleşen muvazaa tespitine konu ihaleden bahsedildiğini, muvazaa raporunun 07.07.2024 tarihli olup bu tarih sonrasında muvazaa kabul edilemeyeceğini, belediyelerin şirket kurup işleri şirkete gördürmesinin yasal olarak mümkün olduğunu, muvazaayı kabul etmediklerini, davacının zaten Kent Yol AŞ' nin imzaladığı toplu iş sözleşmesinden yararlandığını, sendika üyeliğinin kendilerine bildirilmediğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davalının tarafı olduğu asıl işveren alt işveren ilişkisinin kanuna uygun kurulup kurulmadığı, muvazaaya dayanıp dayanmadığı, bunun sonucu olarak da davacının dava konusu alacaklara hak kazanıp kazanmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi, 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'nun 8 inci maddesi, 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 1 vd. maddeleri, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2 nci maddesinin yedinci ve sekizinci fıkraları ile 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 19 uncu maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davalı tarafa yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

18.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.