Logo

9. Hukuk Dairesi2024/10654 E. 2024/12441 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Özelleştirme kapsamında kamuya nakledilen bir işçinin, nakil öncesi çalıştığı şirkette aldığı ikramiye ve ilave tediye gibi ödemelerin, kamuya bildirilen maaşına dahil edilip edilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: 4046 sayılı Kanun'un 22. maddesinin beşinci fıkrasının davacı hakkında uygulanamayacağı ve nakil ilmuhaberindeki ücretinin eksik belirtilmediği gözetilerek, ilk derece mahkemesinin bozmaya uygun davayı red kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

SAYISI : 2022/25 E., 2022/239 K.

KARAR : Davanın reddi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tespit ve alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Adana Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya ait işyerinde TİP 2 iş sözleşmesi ile çalışırken 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun'un (4046 sayılı Kanun) 22 nci maddesi ile 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu'nun (406 sayılı Kanun) 29 uncu maddelerine dayanılarak nakledilmek üzere Devlet Personel Başkanlığına bildirildiğini ve bu kapsamda 15.12.2008 tarihinde Tarım İl Müdürlüğünde göreve başladığını, 15.12.2008 tarihli maaş nakil ilmühaberindeki hak ettiği ek zamların gösterilmemesi sebebiyle nakil bildiriminin düşük ücret üzerinden düzenlendiğini, bu sebeple hak kayıplarına uğradığını ileri sürerek maaş nakil ilmühaberindeki gerçek ücretin tespiti ile fark alacakların tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; husumet yönünden itirazları olduğunu, davacının ücret nakil ilmühaberinin mevzuata uygun tanzim edildiğini, uyuşmazlığa konu edilen alacakların zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 23.07.2019 tarihli ve 2016/226 Esas, 2019/247 Karar sayılı kararı ile; davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Adana Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin 17.02.2021 tarihli ve 2020/627 Esas, 2021/311 Karar sayılı kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 18.05.2021 tarihli ve 2021/5042 Esas, 2021/9107 Karar sayılı ilâmı ile; davacıya nakle tâbi olarak çalıştığı dönemde TİP 2 iş sözleşmesi uyarınca davalı işverence ikramiye ve ilave tediye ödemesi yapıldığı, bu ödemelerin davacının kamuya geçiş hakkını saklı tutarak imzaladığı sözleşme kapsamında kapsam dışı işçilik süresiyle sınırlı olduğu, Devlet Personel Başkanlığına bildirilen ücretine dâhil edilmesi yönünde bir düzenleme bulunmadığı, 4046 sayılı Kanun'un 22 nci maddesinin beşinci fıkrasının davacı hakkında uygulanamayacağı, buna göre Devlet Personel Başkanlığına bildirilen ücretine eklenmesinin mümkün olmadığı, bu itibarla davalı Şirkette çalışmakta iken sözleşme kapsamında ödenen ikramiye ve ilave tediye gibi ücretlerin nakil ilmühaberindeki ücrete eklenemeyeceği, nakil ilmuhaberindeki ücretinin eksik belirtilmediği, hâl böyle olunca davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmı doğrultusunda yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; dosyadaki tüm deliller ve yasal mevzuat çerçevesinde bilirkişi incelemesi neticesinde alacakların ispat edildiğini, davanın reddine karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (399 sayılı KHK) Ek II cetvelinde yer alan ve özelleştirme sonucu hissesi devredilen davalı Kurumda TİP 2 sözleşmesi ile nakle tâbi olarak çalışan davacının davalının özelleştirmeden önce tâbi olduğu ve özelleştirme ile bazı hükümleri değişen 406 sayılı Kanun'un Ek 29 uncu maddesi kapsamındaki düzenleme ve sözleşmedeki hüküm sebebi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin Ek 3 üncü maddesi ve 399 sayılı KHK'nın Ek II cetvelinde yer alan kurumlarda çalışan sözleşmeli personele yapılan artışlardan yararlanıp yararlanmayacağı, nakledilirken bu artışların ve ödenen ikramiye, ilave tediye gibi ücretlerin maaş nakil ilmühaberindeki ücretinde dikkate alınıp alınmayacağı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 406 sayılı Kanun'un Ek 29 uncu maddesi ile 4046 sayılı Kanun'un 22 nci maddesinin beşinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukukça mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

25.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.