"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2104 E., 2023/2317 K.
KARAR : Davacının istinaf başvurusunun esastan reddi, davalının istinaf başvurusunun kesinlikten reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kocaeli 8. İş Mahkemesi
SAYISI : 2021/635 E., 2022/408 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İstanbul 23. İş Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 10.12.2020 tarihli ve 2020/412 Esas, 2020/21832 Karar sayılı kararıyla İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (3) üncü alt bendi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararından sonra İstanbul 23. İş Mahkemesinin 16.03.2021 tarihli ve 2021/86 Esas, 2021/310 Karar sayılı kararı ile açılan davada yetkili mahkemenin Kocaeli İş Mahkemeleri olması nedeniyle 6100 sayılı Kanun'un 114 ve 115 inci maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Yetkisizlik kararının istinaf edilmeksizin kesinleşmesi ve davacı vekilinin gönderme talebi üzerine yetkili İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalının başvurusunun kesinlik nedeniyle reddine, davacının başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Karayolları Genel Müdürlüğünün İstanbul’daki 1. Bölge Müdürlüğüne bağlı 14. Şube şefliğinde yüklenici Şirket nezdinde 04.06.2013 tarihinde yol bakım onarım işçisi olarak çalışmaya başladığını, davacının Yol-İş Sendikasına üye olduğunu, davalı ile dava dışı yüklenici Şirketler arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu ileri sürerek müvekkilinin ilk işe girdiği tarihten itibaren davalının işçisi olduğu saptanarak kadroya alınmasıyla, sendikalı olduğu tarihten itibaren toplu iş sözleşmesinden kaynaklı fark ücret alacağı, fazla çalışma ücreti, ulusal ... ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'i ve husumet itirazında bulunduklarını, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tüm dosya içeriği bir arada değerlendirildiğinde, davalı ile dava dışı Şirketler arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi olduğu, davacının davalıya ait işyerinde alt işveren işçisi olarak çalıştığı, muvazaalı ilişkinin bulunmadığı, davacının fark ücret alacağı bulunmadığı, dosya kapsamında davacının kayıtlardaki ücreti dikkate alındığında karşılığı ödenmeyen fazla çalışma, ulusal ... ve genel tatil ücret alacaklarının bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; kararın hukuka aykırı olduğunu, davacının Karayolları Genel Müdürlüğünün asıl işini yaptığını, muvazaaya ilişkin ölçütlerin somut olayda mevcut olduğunu, müvekkili durumundaki binlerce işçinin Karayollarının asıl işçisi olduğunu, davacının davasının yasal düzenlemelerden önce 2016 yılında açıldığını, bu nedenle bu düzenlemelerin davacı bakımından sonuç doğurmasının mümkün olmadığını, fazla çalışma, ulusal ... ve genel tatil ücreti alacaklarının eksik hesaplandığını ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; müvekkili İdarenin ihale makamı olduğunu, husumet itirazlarının bulunduğunu, müvekkili İdarenin alacaklardan sorumluluğunun bulunmadığını belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının talep döneminde, Karayolları 1. Bölge Müdürlüğü 14. Şube şefliği devlet ve il yollarında her türlü rutin yol bakımı ve onarımını (karla ve buzla mücadele, yol bakım,yapım ve onarımı) konu alan hizmet alım sözleşmesi kapsamında çalıştığı, bu işin yürürlükte olan 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun'un (6001 sayılı Kanun) 4 üncü maddesinin (g) bendi uyarınca alt işverene verilebilecek işlerden olduğu, davacı tarafından genel muvazaa kriterleri ile başkaca muvazaa dayanaklarına dair somut bir iddia ve ispat bulunmadığı, davalı ile dava dışı Şirketler arasında geçerli bir asıl işveren alt işveren ilişkisinin bulunduğu, davacının gerçek ücreti üzerinden hesaplanan fazla çalışma, ulusal ... ve genel tatil ücreti alacaklarına hükmedilmesinin yerinde olduğu gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı lehine hükmedilen alacak miktarı İlk Derece Mahkemesi karar tarihi itibarıyla istinaf sınırının altında kaldığından davalının istinaf başvurusunun ise kesinlik nedeniyle reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının çalıştığı dava dışı alt işveren Şirketler ile davalı Kurum arasındaki ilişkinin muvazaalı olup olmadığı ve buna bağlı olarak davacının ilk işe girdiği tarihten itibaren Kurum işçisi sayılıp sayılmayacağı ile işyerinde yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlanıp yararlanmayacağına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 19 uncu maddesi.
3. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2 nci maddesinin yedinci ve sekizinci fıkraları.
4. 27.09.2008 tarihli ve 27010 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Alt İşverenlik Yönetmeliği'nin 4 üncü maddesinin (b) fıkrası.
5. 6001 sayılı Kanun'un mülga 4 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.