"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1873 E., 2023/2035 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında ... 32. ... Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.
Davalı vekili tarafından temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 05.03.2024 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davacı vekili Avukat ... ... ile davalı vekili Avukat ... geldiler.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalı Firmanın yurt dışı projelerinde 10.07.2013-21.02.2014 ve 21.03.2014-23.11.2016 tarihleri arasında elektrik formeni olarak aylık net 2.000,00 USD ücretle çalıştığını, bu ücretin 500,00 USD'sinin elden avans olarak ödendiğini kalanının ise banka hesabına yattığını, iki dönem hâlinde çalıştığını ve her iki dönem için ... sözleşmesinin davalı Firma tarafından ... taraflı olarak feshedildiğini, ilk dönem için hiçbir ödeme yapılmadığını, ikinci dönem için ise 3.110,44 USD kıdem tazminatı ve 1.625,26 USD ihbar tazminatı ödemesi yapıldığını, haftanın 6 günü 08.00-19.00 arası çalıştığını, haftanın en az 3 günü 23.00'e kadar çalışıldığını, Cumhurbaşkanı'nın ziyaretinden 2 ay öncesinden sabah saat 07.00'de mesailerin başladığını, ayda iki hafta tatili günü çalıştığını, Cumhurbaşkanı'nın ziyaretleri öncesi 2 ay boyunca 7 gün çalışıldığını, dinî bayramların ilk günü ve yılbaşı hariç diğer günler çalışıldığını, normal ücret dışında hiçbir ücret almadığını, bankaya ödeme yapılırken "ücret+fazla çalışma" açıklaması yapılmış ise de bunun gerçeği göstermediğini, altı ayda bir 14 günlük ücretli izin ... olduğunu belirterek kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma, hafta tatili, ... ... ve genel tatil ile yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının çalışmasının yurt dışında gerçekleştiği ve gelir vergisi ile damga vergisinden muaf olduğunu, bu sebeple davacının net ücreti ile brüt ücretinin aynı olduğunu, davacının 21.03.2014-23.11.2016 tarihleri arası elektrik formeni olarak çalıştığını, 1.111,00 USD ücret aldığını, tüm ödemelerin banka hesabına yapıldığını, fazla çalışmaların ücretlerinin de davacı tarafa ödendiğini, 3.110,44 USD kıdem tazminatı ile 1.625,26 USD ihbar tazminatı ödendiğini, çalışma saatlerinin 08.00-18.00 arası olduğunu, davacının fazla çalışma, hafta tatili ile ... ... ve genel tatil günlerinde çalışma iddialarının yerinde olmadığını, davacının yıllık izinlerini kullandığını ancak çıkış işlemleri sırasında sevhen 518,42 USD ödeme yapıldığını, hesaplamada bunun düşülmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
... 32. ... Mahkemesinin 30.09.2020 tarihli ve 2018/175 Esas, 2020/645 Karar ... kararı ile; davacının davalı işyerindeki hizmet süresinin 10.07.2013-21.02.2014 ve 21.03.2014-23.11.2016 tarihleri arasında 3 yıl 3 ay 13 gün olduğunu, emsal ücret araştırması, tanık anlatımları, banka kayıtları, dosyada mevcut ücret listeleri ve avans ekstreleri birlikte değerlendirildiğinde aylık ücret hususunda davacının iddiasını ispatladığı ve son aylık ücretinin net 2.000,00 USD olduğu, davacının hizmet süresine göre 42 gün yıllık izne hak kazandığı, sunulan yıllık izin formlarından davacının toplam 50 gün izin kullandığı, yıllık izin alacağı olmadığı, dinlenen tanık anlatımları ile davacının ayda iki hafta tatilinde çalıştığı, haftada 22,5 saat fazla çalışma yaptığı, dinî bayramların ilk günü ve 1 Ocak haricindeki resmî tatillerde çalıştığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 08.12.2022 tarihli ve 2020/2879 Esas, 2022/1899 Karar ... kararı ile; dosya içeriğine göre 6 ayda bir 14 gün yıllık izne hak kazanılacağına ilişkin taraflar arasında düzenlenmiş herhangi bir ... sözleşmesi hükmü ya da bu hususun işyeri uygulaması hâline geldiğini ispata elverişli delil bulunmadığı, davacı tanıklarının beyanları, davacının ücret iddiasını destekleyen emsal ücret yazı cevabı nazara alındığında, davacının aylık ücretinin tüm hizmet süresi boyunca net 2.000,00 USD olduğunun kabul edilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, davacının ...'de bulunduğu tüm sürelerin hesaplamalardan dışlandığı, davacı tanığı H.A'nın hizmet süresinin hesaplamaya esas tüm dönemi kapsadığı, davacı tanıklarının genel tatil ve hafta tatili çalışmalarına yönelik beyanları birbiri ile uyumlu olduğundan davacının ayda iki hafta tatilinde çalıştığı ve yine davacı iddiası da gözetilerek yılbaşı ve dinî bayramların ilk günü hariç ... ... ve genel tatil günlerinde çalışıldığı kabul edilerek hesaplama yapılmasının yerinde olduğu, ancak davacı tanıklarının işyerindeki normal çalışma düzeni ve normal çalışma düzeni dışındaki fazla çalışmalara ilişkin beyanları birbiri ile uyumlu olmayıp özellikle davalı işveren aleyhine davası olmayan davacı tanığının haftada 2-3 kez saat 23.00'e kadar çalışma yapıldığına ilişkin herhangi bir beyanı olmadığı, davacı tanıklarının beyanları ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davacının 1 hafta, haftada 6 gün 08.00-17.00 saatleri arasında 1 saat ara dinlenme süresi ile günde 8 saatten haftada 48 saat çalıştığı ve haftalık 3 saat fazla çalışma yaptığı, 1 hafta ise haftada 7 gün 08.00-17.00 saatleri arasında 1 saat ara dinlenme süresi ile günde 8 çalıştığı, hafta tatili alacağı ayrıca talep edildiğinden 7,5 saat üstü yarım saatin eklenmesi ile haftada 48,5 saat çalıştığı ve haftalık 3,5 saat saat fazla çalışma yaptığı kabul edilerek fazla çalışma alacağının hesaplanması gerekirken dosya kapsamındaki delillerle örtüşmeyecek şekilde haftalık 22,5 saat fazla çalışma yapıldığı kabul edilerek sonuca gidilmesinin hatalı olduğu, tanık beyanına göre hesaplanan fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil alacaklarından %30 oranında indirim yapılmasının daha uygun olacağı gözetilmeksizin hakkın özünü etkileyecek şekilde %40 oranında indirim yapılmasının da isabetsiz olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
2. Dairemizin 23.05.2023 tarihli ve 2023/3732 Esas, 2023/7603 Karar ... ilâmı ile; davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile davacının 08.00-18.00 saatleri arasında çalıştığının kabulü ile fazla çalışma alacağının hesaplanması gerektiği, davacının 6 ayda bir 14 gün yıllık izin ... kazandığı kabul edilerek hizmet süresine göre hak ettiği yıllık izin süresinin tespit edilmesi, bu süreden dosya kapsamına göre kullandığı sabit olan izin süreleri mahsup edilerek yıllık izin alacağının belirlenmesi gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma kararı doğrultusunda fazla çalışma ve yıllık izin alacakları hesaplanarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; ihbar tazminatına yasal faiz uygulanması gerektiğini ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
2. Davalı vekili; somut uyuşmazlığa ... hukukunun uygulanması gerektiğini, tespit edilen aylık ücretin hatalı olduğunu, aylık ücretin hatalı tespit edilmesinden kaynaklı fark kıdem ve ihbar tazminatının hüküm altına alınmasının yerinde olmadığını, fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil çalışması yapıldığına dair ispat külfetinin davacı taraf üzerinde olduğunu, davacı tarafından fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil çalışması yapıldığına ve ücretlerin ödenmediğine ilişkin herhangi bir yazılı delil sunulmadığını, banka dekontlarıyla davacıya fazla çalışmasının karşılığının ödendiğinin sabit olduğunu, davacının ödemelere ihtirazı kayıt koymadığını, davacı ile menfaat birliği içinde bulunan tanık beyanlarına dayanılarak karar verilmesinin mümkün olmadığını, indirim oranının yetersiz olduğunu ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyetine ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; fazla çalışma ve yıllık izin ücreti alacaklarının ispatı, hesaplanması ve karşılığının ödenip ödenmediği noktalarında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 ... Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 ... ... Kanunu'nun 41, 53, 59 ve 63 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 ... Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı ve davalı vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davacı yararına takdir edilen 17.100,00 TL vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.