Logo

9. Hukuk Dairesi2024/10864 E. 2024/12789 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Gemiadamı tarafından açılan alacak davasında, davalı şirketlerin birlikte sorumluluğu, uygulanacak kanun, kıdem tazminatı hakkı, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri ile ikramiye alacağının ispatı ve yıllık izin ücretine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının çalıştığı gemilerden birinin Türk bayraklı diğerinin yabancı bayraklı olması sebebiyle tüm çalışma süresi boyunca 854 sayılı Deniz İş Kanunu'nun uygulanmasının hatalı olması ve davacının yabancı bayraklı gemideki çalışması yönünden 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi

KARAR : İstinaf başvurularının esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 6. İş Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili davacının davalılara ait gemilerde 27.02.2007-21.11.2017 tarihleri arasında kaptan olarak çalıştığını, davalı şirketlerin arasında organik bağ bulunduğunu, işverenlerin aslında aynı olduğunu, müvekkilinin ücretinin aylık 5.000 USD kararlaştırılmasına rağmen sürekli ücretinin eksik ödendiğini, ilk olarak 09.07.2017 tarihinde iş sözleşmesinin davalı işverence haksız feshedildiğini, sonrasında müvekkilinin 17.07.2017 tarihinde tekrar işe başlayıp bu kez 21.11.2017 tarihinde iş sözleşmesini ödenmeyen ücret alacaklarının varlığı nedeniyle haklı feshettiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile eksik ödenen ücret alacağı, yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, belirli süreli sözleşmelerin tamamlanması şartıyla izin ücreti adı altında ödeneceği kararlaştirılan ikramiye alacağı ve sözleşmelerin erken feshinden doğan zararlara karşılık alacağının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; talep edilen alacakların zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, müvekkili ... Denizcilik ve Tic AŞ yönünden davanın husumetten reddi gerektiğini, davacının bu şirkette hiçbir çalışmasının olmadığını, davacının gemilerde belirli süreli iş sözleşmeleri ile çalıştığını, iddia edilen hizmet süresinin gerçeği yansıtmadığını, davacının iş sözleşmelerinin sürenin sona ermesi veya davacının kendi isteği ile gemiden ayrılmak istemesi ile sona erdiğini, davacı en son iş sözleşmesini istifa ile sona erdirdiğinden haklı herhangi bir nedeni bulunmadığını, istifa etmesi nedeniyle ihbar tazminatı talep edemeyeceğini, davacının tüm ücretlerinin eksiksiz ödendiğini, yıllık izin hakkının bulunmadığını, gemiadamlarının gemide geçirdiği tüm sürelerin fazla çalışma sayılamayacağını, fiilî iş süresine bakılması gerektiğini, fazla çalışma yapıldığı takdirde ödemelerin eksiksiz yapıldığını, sözleşmenin erken feshinden davacının bir zararı oluşmadığını aksine bir anda gemiyi terk etmesi sebebiyle müvekkilinin zarara uğradığını, davacının hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri ile izin ücreti adı altında kararlaştırılan ikramiye alacağının da kendisine ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının davalılar nezdinde 7 yıl 8 ay 4 günlük hizmet süresi bulunduğu ve kaptan olarak en son net 5.000 USD ücretle çalıştığı, davalı tarafından iş sözleşmesinin tazminat ödenmesini gerektirmeyecek şekilde feshedildiğinin ispatlanamadığı ve davacının kıdem tazminatına hak kazandığı ancak son dönem çalışması bakımından ihbar tazminatına hak kazanamadığı, dosya içerisinde yıllık izin kayıtları bulunmadığı, tanık beyanlarına göre hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücret alacaklısı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalılar vekili; husumet itirazlarının bulunduğunu, davanın .... Denizcilik ve Tic. AŞ. yönünden reddi gerektiğini, şirketlerin ayrı tüzel kişilikleri olduğunu, aralarında organik bağ bulunmadığını, hizmet sürelerinin birleştirilemeyeceğini, belirli süreli sözleşme ile çalıştıklarını, ...ve... gemilerinin yabancı bayraklı olduğunu, işletmelerinin davalılara ait olmadığını, ücret tespitinin hatalı olduğunu, gemi hizmet sözleşmesinin ücret maddesine göre ücretin tüm sosyal yardım, hafta tatili, genel tatil ve fazla çalışma ücretlerini kapsadığını, davacı lehine kıdem tazminatına hükmedilemeyeceğini, iş sözleşmesinin hizmet süresinin sona ermesi nedeniyle feshedildiğini, davacının son olarak da istifa ederek ayrıldığını, gemiyi bir anda terk ederek Şirketi zarara uğrattığını, yıllık izin hakkı bulunmadığını, yıllık izin hesaplamasının hatalı yapıldığını, ikramiye alacağı yönünden de kararın hatalı olduğunu, tüm alacaklarının ödendiğini, 854 sayılı Deniz İş Kanunu (854 sayılı Kanun) hükümlerine göre hafta sonu çalışmalarının da ücrete dâhil olduğunu, ulusal bayram ve genel tatil ücreti yönünden ücrete dâhil edilen tutarın reddedilmesi gerektiğini, raporun hatalı değerlendirmeler içerdiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının dinî bayramlar dışındaki ulusal bayram ve genel tatil günleri ile hafta tatili günlerinde çalıştığını ispatladığı, iş sözleşmesinde hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin ücrete dâhil olduğuna yönelik hüküm bulunmadığı, davacının kıdem tazminatı hakkı bulunduğu, yıllık izinlerin kullandırıldığının işverence ispatlanamadığı, davacı ... davalı tanık beyanlarına göre ikramiye alacağının olduğu ve işverence ödendiğinin ispatlanamadığı, davalıların arasındaki organik bağ nedeniyle sorumlu tutulmalarının yerinde olduğu gerekçesiyle davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalılar vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; uygulanacak kanun, davalıların aralarındaki ilişki ve alacaklardan sorumlu olup olmadıkları, iş sözleşmesinin feshi ve buna bağlı olarak davacının kıdem tazminatına hak kazanıp kazanamadığı, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücret alacakları ile ikramiye alacağının ispatı ve yıllık izin ücretine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddeleri.

2. 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 5 inci maddesinin (1) numaralı bendinin ilgili kısmı şöyledir:

"a) 5953 sayılı Kanuna tabi gazeteciler, 854 sayılı Kanuna tabi gemiadamları, 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununa veya 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına,

...

ilişkin dava ve işlere bakar."

3. 854 sayılı Deniz İş Kanunu'nun (854 sayılı Kanun) 1 inci maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

"Bu kanun denizlerde, göllerde ve akarsularda Türk Bayrağını taşıyan ve yüz ve daha yukarı grostonilatoluk gemilerde bir hizmet akti ile çalışan gemiadamları ve bunların işverenleri hakkında uygulanır."

4. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 393 vd. hükümleri.

3. Değerlendirme

1. Somut olayda davacı vekili dava dilekçesinde; davalı Şirketler ayrı ticaret siciline kayıtlı olsalar da aslında işverenin aynı olduğunu, emir ve talimatların aynı kişilerden alındığını, Şirketlerin aile şirketi olduğunu, aynı adreste ve aynı işkolunda faaliyet gösterdiklerini ileri sürerek ödenmeyen işçilik alacaklarının davalılardan müştereken müteselsilen tahsilini talep etmiş, İlk Derece Mahkemesince iddia doğrultusunda hüküm kurulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince de davalılar arasında organik bağ bulunduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesinin davalıların birlikte sorumluluğuna dair kararı yerinde görülmüştür. Oysa salt organik bağın varlığı birlikte sorumluluğun kabulü için yeterli değildir. Diğer taraftan dosya içerisinde yer alan iş sözleşmeleri, hizmet döküm cetveli, davalı işverenlerce hizmet belgeleri, gemilere katılış ve ayrılış ordinosu, ticaret sicil kayıtları ve davacı ... davalı tanık beyanları ile tüm dosya kapsamı içeriği hep birlikte değerlendirildiğinde davacının davalı işverenlerce birlikte istihdam edildiği anlaşılmaktadır. Şu hâlde davalıların hüküm altına alınan alacaklardan müştereken müteselsilen sorumlu tutulmaları sonuç itibarıyla isabetlidir.

2.Davacının 27.02.2007-21.11.2017 tarihleri arasında farklı gemilerde çalıştığı, iş sözleşmeleri, hizmet belgeleri ile gemiye katılış ve gemiden ayrılış ordinolarından gemilerin hangi limana bağlı oldukları ile taşıdıkları bayraklar tespit edilmiştir. Hangi bayrağı taşıdığı anlaşılmayan "...Gemisi" ile "..." ile ilgili bilgilere ise ulaşılamadığından eksikliğin giderilmesi adına Dairemizce geri çevirme kararı verilmiştir.

3. Dairemizin 25.06.2024 tarihli geri çevirme kararından sonra dosyaya ibraz edilen uluslararası gemi güvenlik sertifikalarına göre ...Gemisinin Türk bayraklı olduğu ve bağlama limanının İstanbul olduğu, ... Gemisinin ise Malta bayraklı olduğu ve bağlama limanının Valletta olduğu anlaşılmıştır.

4. 854 sayılı Kanun'un 1 inci maddesi uyarınca bu Kanun hükümleri yalnızca Türk bayraklı gemilerde geçen çalışmalar için uygulanabileceğinden, dava konusu uyuşmazlığa davacının Türk bayraklı gemilerde çalıştığı dönemler yönünden 854 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması isabetlidir. Ancak davacının 20.11.2012-20.06.2013 tarihleri arasında çalışmış olduğu... olduğu görülmekle bu gemide geçen çalışmalar için 6098 sayılı Kanun hükümleri uygulanmalıdır. Davacının tüm çalışma süresi yönünden 854 sayılı Kanun hükümleri uygulanarak sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Bozma sebebine göre davalıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.