"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2023/205 E., 2024/192 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı ... İnşaat Sanayi ve Ticaret AŞ (... Şirketi) vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 07.01.2013-05.05.2018 tarihleri arasında davalı ... Şirketi ve Ayık İnşaat Ticaret İthalat İhracat ve Turizm Limited Şirketi (Ayık Şirketi) İş Ortaklığı bünyesinde makine mühendisi olarak aralıksız çalıştığını, davacının en son brüt ücretinin 5.576,88 TL olduğunu, yemeğin davalı tarafından karşılandığını, davalı tarafından ödeme yapılacağına dair vaatlerde bulunulmasına rağmen davacının 2016 Şubat ayı dâhil olmak üzere o tarihten itibaren ücret ve asgari geçim indirimi alacaklarını alamadığını, davacının sebep gösterilmeden işten çıkartıldığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatları, 2016 yılı Mart ayından itibaren ödenmeyen ücret, asgari geçim indirimi ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... Şirketi vekili cevap dilekçesinde; davaya konu alacakların zamanaşımına uğradığını, iş sözleşmesinin feshedileceğinin davacı tarafa yazılı olarak tebliğ edildiğini, davacının çalıştığı yerde görevinin kalmadığını, davacı tarafından hak edilip ödenmeyen kıdem ve ihbar tazminatlarının bulunmadığını, davacı tarafa tüm ödemelerin banka kanalı ile yapıldığını, davacının Şubat 2016 tarihinden 05.05.2018 tarihine kadar ücret almadan yaşamını sürdürmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacı tarafından iddia edildiği gibi izin hakkının olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
2. Davalı Ayık Şirketi yetkilisi cevap dilekçesinde; davacının davalı ... Şirketi & Ayık Şirketi İş ortaklığı bünyesinde çalıştığını, İş Ortaklığı bünyesinde çalışan işçilerin işyeri özlük dosyalarının diğer davalı ... Şirketi tarafından tutulduğunu, Mahkemece istenen özlük dosyasının bu nedenle sunulmayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 19.11.2019 tarihli ve 2018/421 Esas, 2019/330 Karar sayılı kararıyla; tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı neden olmadan ve ihbar öneli tanınmadan feshedildiğinin anlaşılmasına göre davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanacağı, davacının, kullandırıldığı ispatlanamayan bakiye 2,5 gün için yıllık izin ücretine hak kazandığı, ücretin ödendiğinin ispat yükünün davalı işverene ait olduğu, davacıya Mart 2016 ayından itibaren usulüne uygun şekilde ücretin ve asgari geçim indiriminin ödendiğinin davalılar tarafından ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... Şirketi vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesinin 18.10.2022 tarihli ve 2020/2478 Esas, 2022/1727 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki nitelendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporundaki hesaplamaların dosya kapsamına uygun olduğu gerekçesiyle davalı ... Şirketi vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... Şirketi vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 04.07.2023 tarihli ve 2023/6352 Esas, 2023/10634 bozma ilâmı ile; davalı davalı ... Şirketi vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra, dosya içeriğine göre davalı ve davacının imzasının bulunduğu 20.03.2018 tebliğ tarihli "Fesih bildirimi" başlıklı belge içeriğinde davalı tarafından davacıya iş ihbar öneli ve günlük iki saat ücretli iş arama izni tanınarak fesih ihbarında bulunulduğu, bildirimin davacı tarafından da kabul edildiğinin anlaşıldığı, davacı tarafça imza inkârı ya da irade fesadı iddiası ileri sürülmeyen fesih bildirimine göre davacıya 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 17 nci maddesinde belirtilen şekilde usulüne uygun olarak ihbar süresi tanındığından ihbar tazminatı talebinin reddi gerekirken İlk Derece Mahkemesince yazılı şekilde hüküm tesisi ve bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddi kararı hatalı olduğu, diğer yandan, davacının çalışma süresi de göz önüne alındığında Mart 2016 tarihinden iş sözleşmesinin feshedildiği 05.05.2018 tarihine kadar ücret almadan çalışması hayatın olağan akışına uygun bulunmadığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 31 inci maddesi gereği hâkimin davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde davacı asılın belirtilen süre boyunca ücret alıp almadığı konusunda beyanının alınması gerektiği, bundan sonra oluşacak sonuca ve tüm dosya kapsamına göre değerlendirme yapılarak bir karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı neden olmadan ve ihbar öneli tanınmadan feshedildiğinin anlaşılmasına göre davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanacağı, davacının, kullandırıldığı ispatlanamayan bakiye 2,5 gün için yıllık izin ücretine hak kazandığı, asgari geçim indiriminin ödendiğinin davalılar tarafından ispatlanamadığı, ücretin ödendiğinin ispat yükünün davalı işverene ait olduğu, davacı asılın bozma ilâmı uyarınca ücret hususunda isticvap edildiği, buna göre Mart 2016 tarihinden iş sözleşmesinin feshedildiği tarihe kadar davacıya hiç ücret ödenmediği, toplu ödeme yapılacağının söylendiği, davalı Şirketler arasında ortaklıktan kaynaklı sorun yaşandığı, davacının anılan bu süreçte başka yerlere danışmanlık hizmeti verdiği, geçiminin sadece davalılara bağlı olmadığı, bu nedenle davacının çalışmaya devam ettiğini ifade ettiğinin anlaşıldığı, belirtilen dönem ücretlerinin ödendiğinin davalı Şirketler tarafından ispat edilemediğinden ücret alacağına ilişkin talebin kabulü gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... Şirketi vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... Şirketi vekili; İlk Derece Mahkemesince bozma ilâmına uyulmasına karar verilmesine rağmen bozma gereğince reddedilmesi gereken ihbar tazminatının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, eksik inceleme ile karar verildiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının ücretinin hatalı tespit edildiğini, ücretin hatalı belirlenmesi neticesinde tüm alacak kalemlerinin de hatalı belirlendiğini, davacının çalışma süresi boyunca hak ettiği ücret ve eklerinin kendisine ödenmiş olduğunu, davacı tarafa iş sözleşmesinin sona ermesi hakkındaki yazı ile davacının görev yaptığı yerde proje gereği mesleği ile ilgili yapılacak bir iş kalemi kalmadığını, davacıya iş günlerinde günde 2 saat iş arama izninin bulunduğunun tebliğ edildiğini, davacı tarafça hak edilen ancak karşılığı ödenmeyen kıdem ve ihbar tazminatı alacağı bulunmadığını, kaldı ki gerekçeli kararda bu hususa yer verilmiş olup konu hakkında değerlendirme yapılmamış olduğunu, bu itibarla da yapılan tespitleri kabul etmediklerini, davacının hak ettiği ancak karşılığı ödenmeyen yıllık izin ücreti ya da kullandırılmayan yıllık izinlerinin bulunmadığını belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, ücret alacaklarının ispatı ve hesaplanmasına, ihbar tazminatının reddi gerektiğine yönelik bozma ilâmına uygun karar verilip verilmediğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. 4857 sayılı Kanun'un 17 ve 32 nci maddeleri.
3. Dairemizin 29.06.2022 tarihli ve 2022/7746 Esas, 2022/8494 Karar sayılı ilâmında usuli kazanılmış hak kavramına ilişkin yerleşik ilke şu şekilde vurgulanmıştır:
" ...
Bilindiği üzere; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda (keza mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda) "usuli kazanılmış hak" kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan ... ifade etmektedir.
Mahkemenin, Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir. (Yargıtay İBK 9.5.1960 tarih 21/9, RG. 28.6.1960-10537) Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usulü kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 gün ve 13/5 sayılı YİBK).
..."
3. Değerlendirme
1. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Vermiş olduğu bir hüküm Yargıtay tarafından bozulan ve Yargıtayın bu bozma kararına gerek iradi ve gerekse kanuni şekilde uymuş olan mahkeme, bozma kararı doğrultusunda inceleme yapmak ve hüküm kurmak zorundadır. Bozma ilâmına uyulduğunda, bozma kararı lehine olan taraf için usuli kazanılmış hak oluşturduğundan, Mahkemece bozma gereklerinin yerine getirilerek karar verilmesi zorunludur.
3. Dairemizin 04.07.2023 tarihli bozma ilâmının (2) numaralı paragrafında, dosya içeriğine göre davalı ve davacının imzasının bulunduğu 20.03.2018 tebliğ tarihli "Fesih bildirimi" başlıklı belge içeriğinde davalı tarafından davacıya iş ihbar öneli ve günlük iki saat ücretli iş arama izni tanınarak fesih ihbarında bulunulduğu, bildirimin davacı tarafından da kabul edildiği, davacı tarafça imza inkârı ya da irade fesadı iddiası ileri sürülmeyen fesih bildirimine göre davacıya 4857 sayılı Kanun'un 17 nci maddesinde belirtilen şekilde usulüne uygun olarak ihbar süresi tanındığı gerekçesiyle ihbar tazminatı talebinin reddi gerektiği belirtilmiştir.
4. Bozma sonrası 26.10.2023 tarihli duruşmada, bozmaya uyma kararı verilmesine rağmen bozmaya aykırı olarak ihbar tazminatının hüküm altına alındığı görülmektedir. Bozma kararına uyulmakla karar gereğinin yerine getirilmesi yükümlülüğü doğmuş olup, uyma kararından sonra bu karardan dönülemeyeceği gibi bozmada yer almayan hususlarda ayrıca bir karar da verilemez. İlk Derece Mahkemesince uyulan bozma kararına aykırı olarak ihbar tazminatının kabulüne karar verilmesi kararın ikinci kez bozulmasını gerektirmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
24.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.