Logo

9. Hukuk Dairesi2024/11060 E. 2024/12520 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, iş sözleşmesine aykırı olarak 22 aylık dönemde eksik ücret aldığı iddiasıyla açtığı alacak davasında, mahkemenin Yargıtay'ın bozma ilamına uygun hüküm kurup kurmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın önceki bozma kararında belirtilen, davanın 22 aylık döneme ilişkin ücret farkı talebiyle sınırlı olduğu hususu gözetilerek, ilk derece mahkemesinin bozmaya uygun olarak bu dönemle sınırlı hesaplama yaparak hüküm kurması doğru bulunmuş ve karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

SAYISI : 2024/74 E., 2024/291 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ... Bakanlığına bağlı işyerinde hizmet alım sözleşmesi kapsamında alt işveren Şirketler nezdinde çalışmakta iken 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) hükümlerine göre 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, davalı Bakanlık ile davacı arasında sürekli işçi kadrosuna geçirilirken imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinin 7 nci maddesinde asgari ücretin belirli bir oran fazlasının davacının ücreti olarak öngörüldüğünü, sözleşme hükmüne göre ücretin her yıl asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlenmesi gerekirken 01.01.2019 tarihinden itibaren 22 ay boyunca davalı tarafından sözleşmeye aykırı ücret belirlendiğini ve eksik ödeme yapıldığını iddia ederek fark ücret alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçiş sonrası işçi ücretlerinin Yüksek Hakem Kurulu kararınca düzenlenen toplu iş sözleşmesi dikkate alınarak belirlendiğini, Bakanlığın genel uygulamasının hukuka uygun olduğunu, davacının 31.12.2018 tarihli ücreti korunarak %4 oranında zam yapıldığını, ücretinde herhangi bir indirime gidilmediğini ve hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını, davacı tarafça istenilen faiz türü ile faiz başlangıç tarihlerine de itiraz ettiklerini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 14.12.2021 tarihli; davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinin ilgili maddesinde, davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli iş sözleşmesinin ve toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca bilirkişi raporunda yapılan hesaplama doğrultusunda ve ıslah dilekçesinde talep edilen miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 20.06.2023 tarihli kararıyla; kadroya geçirildiği sırada yapılan bireysel iş sözleşmesinde ücretin, asgari ücretin belli oranda fazlası olacağına dair düzenlemenin mevcut olduğu, davacı işçilerin hem ferdi sözleşmedeki ücret düzenlemesi hem de Yüksek Hakem Kurulu tarafından düzenlenen toplu iş sözleşmesindeki ücret kriterleri dikkate alınarak açmış bulundukları davaların bu yöne ilişkin kabul kararlarının Yargıtay 9. Hukuk Dairesince onandığı, faiz türü ve başlangıç tarihlerinde hata olmadığı, bu hâliyle Mahkemece verilen kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 11.01.2024 tarihli ilâmı ile; davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra dava dilekçesinde; ücretin 01.01.2019-01.11.2020 tarihleri arasında toplam 22 aylık dönemde sözleşmenin ihlal edilmesi suretiyle eksik ödendiği belirtilerek ücret farkı alacağının talep edildiği, İlk Derece Mahkemesi tarafından arabuluculuk son tutanak tarihine dek muaccel olan dönem bakımından hesaplama yapılan bilirkişi raporuna itibarla hüküm kurulmuş ise de davacının talebini 01.01.2019-01.11.2020 tarihleri arasındaki 22 aylık dönem ile sınırladığı, taleple bağlılık kuralına aykırı karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmı doğrultusunda, mevcut bilirkişi raporu üzerinden 01.01.2019-01.11.2020 tarihleri arası 22 aylık dönem bakımından resen hesaplama yapılmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; davacının ücretinin mevzuata ve hukuka uygun olarak hesaplanıp ödendiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; bozma ilâmına göre 01.01.2019-01.11.2020 tarihleri arasındaki 22 aylık dönemle sınırlı olarak hesaplama yapılıp yapılmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 696 sayılı KHK’nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye eklenen geçici 23 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

26.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.