Logo

9. Hukuk Dairesi2024/11158 E. 2024/12357 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçen davacının, kadroya geçişle imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ve talep ettiği ücret farkı alacaklarının olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının iş sözleşmesinde ücretinin her ay asgari ücretin belirli bir oranında fazlası olarak ödeneceğine dair ileriye etkili bir hüküm bulunmadığı, geçiş ücretine Yüksek Hakem Kurulu kararınca belirlenen toplu iş sözleşmesi zamlarının uygulandığı ve davanın reddine ilişkin bozma kararına uygun hareket edildiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/953 E., 2024/980 K.

KARAR : Davanın reddi

Taraflar arasında Kayseri 5. İş Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ... (Üniversite) nezdinde hizmet alım sözleşmesi kapsamında çalışırken yapılan kanuni düzenleme ile 01.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçiş yaptığını, davacının alt işveren yanında çalıştığı sırada asgari ücretin belirli bir oran fazlası kadar ücret aldığını, 01.01.2019 tarihinden itibaren ise ücretine sadece toplu iş sözleşmesinde öngörülen artışların yapıldığını iddia ederek ücret, ikramiye ve ilave tediye farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında daimi kadroya geçirildiğini, sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçilerin ücret ile diğer mali ve sosyal haklarının belirlenmesinde mevzuat ve toplu iş sözleşmesi hükümleri dikkate alınmak suretiyle davacının ücretlerinin eksiksiz ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 09.12.2021 tarihli ve 2021/66 Esas, 2021/545 Karar sayılı kararıyla; davacının iş sözleşmesi ile belirlenen temel ücretinin korunması ve artışların bu temel ücret esas alınarak yapılması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 09.01.2024 tarihli ve 2023/543 Esas, 2024/12 Karar sayılı kararıyla; kadroya geçiş sırasında imzalanan sözleşmede davacının ücretinin asgari ücretin belli bir oran fazlası olarak belirlendiğinden fark alacaklara hükmedilmesinin yerinde olduğu ancak davalı Üniversitenin harçtan muaf olduğunun gözetilmemesinin isabetsiz olduğu olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 07.05.2024 tarih, 2024/3436 Esas, 2024/7906 Karar sayılı ilâmıyla; davacının 01.04.2018 tarihli belirsiz süreli iş sözleşmesinde her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ücret ödeneceğinin kararlaştırılmadığı, davacıya ait ücret bordroları ve davalı tarafından yapılan ücret ödemelerine göre davacının kadroya geçiş ücretine, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesinde öngörülen ücret zamlarının uygulandığı, 01.01.2019 tarihindeki ücretinin de 31.12.2018 tarihinde almakta olduğu ücrete %4 oranında ücret zammı uygulanarak belirlendiği, bu sebeplerle davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle karar bozularak dosya kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozmaya uygun şekilde davanın reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; müvekkilinin ücretinin kadroya geçmeden önceki sözleşmelerinde ve ücret bordrolarında açıkça belirlendiğini ve davalı işveren tarafından tek taraflı olarak düşürüldüğünü, iş sözleşmesinde asgari ücretin belirli bir yüzde fazlası olarak açıkça kararlaştırıldığını belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; Yargıtay bozma ilâmından sonra Bölge Adliye Mahkemesi tarafından duruşma açıldığını ancak davalı Kurum lehine duruşma vekâlet ücreti hükmedilmediğini belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriği, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile talep edilen fark alacaklarının bulunup bulunmadığı ve duruşma vekalet ücreti hususlarındadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin (AAÜT) ilgili hükümleri.

3. 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 23 üncü madde.

4. 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçen işçilerin geçiş aşamasındaki ücretlerinin tespiti ile bireysel iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün ileriye etkisine ilişkin ilke ve esaslar, Dairemizin 03.05.2023 tarihli ve 2023/3001 Esas, 2023/6593 Karar sayılı ilâmında şu şekilde açıklanmıştır:

"...

2. 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde çerçevesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler ile işveren arasında imzalanan iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümlerinin doğru değerlendirilmesi son derece önemlidir. Dairemiz uygulamasına göre kadroya geçiş sırasında düzenlenen iş sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranda fazlası yahut geçiş öncesindeki hizmet alım sözleşmesinde öngörülen ücret veya bu ücretin katları olarak belirlenmesi hâlinde, bu ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk (temel) ücreti olduğu, taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı kabul edilmektedir. Diğer taraftan iş sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik hükümler ileriye etkili hükümler olarak değerlendirilmeli, bu hükümlerin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı kabul edilmelidir."

5. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.03.2021 tarihli ve 2021/296 Esas, 2021/205 Karar sayılı ilâmında istinaf yolu incelemesine özgü duruşma vekâlet ücretine hükmedilmesi şartları şu şekilde açıklanmıştır:

"...AÜTT Genel Hükümleri’nin 2. maddesinin ikinci fıkrasında ayrıca vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği belirtilen istinaf kanun yolu incelemesine özgü görülmesi gereken duruşmalı iş ile; gerek 1086 sayılı HUMK’nın 429/2. maddesinde belirtilen '…O mahkeme temyiz edenden 434 üncü madde uyarınca peşin olan gideri kullanmak suretiyle kendiliğinden tarafları duruşmaya davet edip dinledikten sonra Yargıtay’ın bozma kararına uyulup uyulmayacağına karar verir,…' duruşmanın, gerekse aynı maddenin karşılığı 6100 sayılı HMK’nın 373/3. maddesinde belirtilen '…Bölge adliye mahkemesi, 344 üncü madde uyarınca peşin alınmış olan gideri kullanmak suretiyle, kendiliğinden tarafları duruşmaya davet edip dinledikten sonra Yargıtay’ın bozma kararına uyulup uyulmayacağına karar verir,…' duruşmanın birbirleriyle karıştırılmaması gerekmektedir.

30. HMK’nın 373. maddesinde, Yargıtay’ın temyiz kanun yolu incelemesi neticesinde verdiği bozma ilamı sonrasında yargılamanın alt mahkemelerden hangisi tarafından yapılması gerektiği hususunda ki ayrım; bölge adliye mahkemesinin esastan ret kararı verip vermediği noktasında, başka bir ifade ile alt derece mahkemeleri kararlarının birbirleri ile paralel olup olmamasına göre düzenleme altına alınmıştır. Bu noktada, temyiz kanun yolunda bir karar verildikten sonra ilk derece mahkemesi ile bölge adliye mahkemesi sadece birer hüküm mahkemesi hâline gelmiş olup, bölge adliye mahkemesinin denetim mahkemesi yetkisi kalmamıştır. Diğer bir ifadeyle, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi arasında bir fark bulunmamaktadır. Buradan hareketle; AÜTT Genel Hükümleri uyarınca bölge adliye mahkemelerinin istinaf kanun yolu incelemesine ilişkin 'duruşmalı işler' tanımlamasından, Yargıtay bozmasından sonra alt derece hüküm mahkemesi olarak HMK’nın 373/3. maddesi uyarınca zorunlu olarak yaptığı duruşma değil, HMK’nın 353. maddesinde belirtilen hâller dışında istinaf kanun yolu incelemesini duruşmalı olarak yapması gereken işlerden bahsedildiği hususu tartışmasızdır.

..."

6. Dairemizin 01.11.2023 tarihli ve 2023/11409 Esas, 2023/16400 Karar; 06.03.2024 tarihli ve 2024/2136 Esas, 2024/4251 Karar sayılı ilâmları.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.