Logo

9. Hukuk Dairesi2024/11168 E. 2024/13835 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Milletlerarası özel hukuk kapsamında, işçinin işini fiilen Rusya'da yaptığı iş sözleşmesi uyuşmazlığına Türk hukuku yerine Rusya hukukunun uygulanıp uygulanmayacağı.

Gerekçe ve Sonuç: 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 27. maddesi uyarınca, taraflar arasında açık veya zımni bir hukuk seçimi olmaması halinde, işçinin işini fiilen yaptığı yer hukuku olan "mutad işyeri hukuku"nun uygulanması gerektiği, somut olayda davacının işini Rusya'da yaptığı ve daha sıkı ilişkili hukuk iddiasının da kanıtlanamadığı gözetilerek, direnme kararının bozulmasına ve dosyanın Hukuk Genel Kurulu'na gönderilmesine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 51. Hukuk Dairesi

KARAR : Direnme-davanın kısmen kabulü

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiş ve Dairemizin 14.02.2024 tarihli ve 2023/19384 Esas, 2024/2163 Karar sayılı kararı ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozma kararına direnilmesine karar verilmiş; karar, davalı vekilince temyiz edilmekle 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince Dairemizce yapılan incelemede;

Bölge Adliye Mahkemesince; somut davada mutad işyeri hukuku olan Rusya hukukunun uygulanamayacağı, daha sıkı ilişkili hukuk olan Türk hukukunun uygulanması gerektiği belirtilerek eldeki uyuşmazlığa Türk hukuku uygulanması gerektiği gerekçesiyle Dairemiz bozma kararına direnilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.

5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un (5718 sayılı Kanun) 24 üncü maddesinin birinci fıkrasına göre hukuk seçimi, taraflarca açıkça yapılabileceği gibi zımni olarak da yapılabilir. Yabancılık unsuru taşıyan bir iş sözleşmesinin varlığı karşısında, Türk hukukuna göre açılmış bir davada davalı tarafça en geç cevap dilekçesi ile yabancı hukukun uygulanması gerektiği yönünde itirazda bulunulmaması yahut en geç ön inceleme duruşmasında tarafların hukuk seçimi konusunda anlaşmamış olmaları durumunda uyuşmazlığa uygulanacak olan hukukun Türk hukuku olarak zımnen seçilmiş olduğunun kabulü gerekir.

Tarafların hukuk seçimi anlaşması yapmadıkları veya yapılan hukuk seçimi anlaşmasının geçersiz olduğu dönemde iş sözleşmesine, kural olarak işçinin işini mutad olarak yaptığı işyeri hukukunun uygulanması gerektiği 5718 sayılı Kanun’un 27 nci maddesinin ikinci fıkrasında genel bir kural olarak düzenlenmiştir. Burada yetkili kılınan hukuk, işçinin işini fiilen yerine getirdiği yer ülke hukukudur. Mutad işyeri hukuku, karakteristik edimin ifa yeri hukuku olarak iş sözleşmesiyle en sıkı ilişkili olan hukuktur. 5718 sayılı Kanun’un 27 nci maddesinin dördüncü fıkrasında düzenlenen daha sıkı ilişkili hukuk ise bir istisna hükmü olup bu hükmün iş sözleşmelerinde dar yorumlanması gerekir (Beyza Çağla Şahin, Bireysel İş Sözleşmelerine Uygulanacak Hukuk, İstanbul, 2021, s. 74, 89).

Bölge Adliye Mahkemesince direnme kararında yazılı gerekçelerle daha sıkı ilişkili hukukun Türk hukuku olduğu kabul edilmiş ise de, daha sıkı ilişkili hukukun uygulanmasında dikkate alınabilecek bir takım kriterler vardır. Örneğin, işçinin sosyal çevresinin Türkiye’de bulunması, Türkiye’nin sosyal güvence sistemi içinde yer alması, ücretinin Türkiye’de ve Türk lirası üzerinden ödenmesi, işverenin Türk olması, iş sözleşmesinin Türk hukukuna özgü kurumlar gözetilerek düzenlenmesi, Türk hukukuna tâbi daha önceki bir iş sözleşmesine gönderme yapılması, iş sözleşmesinin Türkçe kaleme alınması gibi unsurların tamamının ya da önemli bir bölümünün varlığı hâlinde, iş sözleşmesinin Türk hukuku ile sıkı ilişki içinde olduğu sonucuna varılabilir (.... , Milletlerarası Unsurlu Bireysel ve Toplu İş Sözleşmelerine Uygulanacak Hukuk, Ankara, 2012, s.152).

Somut olayda ise Dairemiz bozma kararında da açıklandığı üzere, davacı tarafından iş görme ediminin fiilen Rusya'da yerine getirildiği, mutad işyerinin de işçinin işini fiilen yaptığı Rusya Federasyonu olduğu, davacıya çalıştığı dönemde ücretinin USD olarak ödendiği, daha sıkı ilişkili hukukun tespitinde sadece işçi ve işverenin Türk olmasının tek başına belirleyici kriter olarak kabul edilemeyeceği, dolayısıyla iş sözleşmesinin Türk hukuku ile sıkı ilişki içinde olduğundan söz edilemeyeceği dikkate alındığında; Türk kanunlar ihtilafı kuralları uyarınca hukuk seçimi anlaşması bulunmayan tüm çalışma döneminde 5718 sayılı Kanun’un 27 nci maddesinin ikinci fıkrası kapsamında mutad işyeri hukuku olan Rusya hukukunun uyuşmazlıkta uygulanması gerekmektedir.

Belirtilen ve bozma kararında açıklanan diğer sebeplerle Dairemiz kararının usul ve kanuna uygun olduğu anlaşıldığından, dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.

KARAR

Açıklanan sebeple;

Dosyanın YARGITAY HUKUK GENEL KURULUNA GÖNDERİLMESİNE,

17.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.