Logo

9. Hukuk Dairesi2024/11174 E. 2024/15678 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının İŞKUR üzerinden çalıştığı dönemde fazla mesai ve gece çalışması ücret alacağı talebinin reddine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafça fazla çalışmaya dair iddiasını ispatlayacak delil sunulamadığı ve dosya kapsamındaki belgelerden de davacının haftalık 45 saati aşan veya 7,5 saati aşan gece çalışmasının bulunduğunun anlaşılamaması gözetilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ... Üniversitesine bağlı Tıp Fakültesi Uygulama ve Araştırma Merkezi Hastanesinde temizlik personeli olarak... Kurumu Genel Müdürlüğü (İŞKUR) üzerinden alınan işçi kadrosunda

çalıştığını, Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası üyesi olduğunu, Rektörlüğün üyesi olduğu işveren sendikası Türk Ağır Sanayii ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası ile... İşçileri Sendikası arasında 01.10.2020-31.03.2023 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinin 05.04.2021 tarihinde imzalandığını, davacının işe giriş tarihi ile toplu iş sözleşmesinin

yürürlük başlangıç tarihi olan 01.10.2020 tarihi arasındaki dönem için 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 41 inci maddesine göre %50 olarak, 01.10.2020

tarihinden arabulucu son tutanak tarihine kadar ise toplu iş sözleşmesinin 18 inci maddesine göre %60 olarak hesaplanmasını talep ettiklerini, davacının

denkleştirmeye ilişkin yazılı rızasının olmadığını, gece 7,5 saatten fazla çalışmaya ilişkin muvafakati de olmadığını, bu ödemelerin 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname

ile kadroya geçen işçilere ödenmesine rağmen İŞKUR üzerinden alınan kadrolu işçilere ödenmediğini ileri sürerek davacının fazla çalışma ücreti alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; Toplum Yararına Projenin (TYP) İŞKUR kaydı olan işçilerin

işsizliğin ve ekonomik kriz gibi ortamların yaygın olduğu zamanlarda özellikle istihdam edilmekte zorluk çekilen kimseler için çalışma

alışkanlığı edindirmek ve iş dışı disiplininden uzaklaşmalarını engellemek amacıyla kişilerin toplum yararına bir iş ya da hizmet kolunda

çalıştırılması olduğunu, katılımcıların seçiminde uygulanan 3 ayrı yöntem bulunduğunu, hangi yöntemin kullanılacağının Çalışma ve İş Kurumu İl

Müdürlüğü tarafından belirlendiğini, ... Üniversitesi Rektörlüğü ile İŞKUR ... Çalışma ve İş Kurumu İl

Müdürlüğü arasında imzalanan TYP kapsamında davacının temizlik personeli olarak temizlik işini yapmak üzere Üniversitede İŞKUR aracılığı ile

çalışma yaptığını, bu nedenle husumet yokluğundan davanın reddi gerektiğini, fazla çalışmaya ilişkin genel giderleri karşılamak üzere ...

Üniversitesi Rektörlüğünün TYP kapsamında işçilerin bir takım özlük ve parasal haklarından sorumlu tutulmasını hakkaniyet ile bağdaşmadığını,

tüm alacak kalemlerine ilişkin zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacı ve diğer tüm işçilerin iş programlarının haftalık 45 saati, günlük 7,5

saati ve gece çalışmalarında da 7,5 saati aşmayacak şekilde düzenlendiğini, ara dinlenmelerin verildiğini, fazla çalıştırılmadığını, nadir zamanlarda fazla çalışma yapılması hâlinde ödemelerin eksiksiz olarak yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacıya usulüne uygun şekilde kesin süre verilmesine rağmen somutlaştırma ediminin yerine getirilmemesi sebebiyle talebin reddine karar verilmiş ise de dosya içerisine son celse öncesinde sunulan kayıtlar incelendiğinde; üst yazısında harfler vasıtasıyla vardiya kodlaması yapılan bir kısım çalışma döneminin 1,5 saatlik mola ile 07.00-16.00, 30 dakikalık mola ile 16.00-24.00 ve 24.00-08.00 saatleri arasında üçlü vardiya düzeninde haftanın 6 günü çalışmaya ilişkin olduğu geri kalan ve davacının saat dilimleri yanında imzası yer alan başka dönemlerde ise yine üçlü vardiya düzeninde 30 dakikalık mola ile 08.00-16.00, 16.00-24.00 ve 24.00-08.00 saatleri arasında çalışmaya ilişkin bu kapsamda haftalık 45 saati aşan çalışmanın tespit edilemediği, davacının gece çalışması kapsamında fazla çalışma talebi olduğu görülmüş ise de 7,5 saati aşan gece çalışmasının ispat olunmadığı, dosya kapsamında bahse konu vardiya düzeninin aksini gösterir yazılı belge tespit edilemediği gerekçesiyle davanın reddine kesin olarak karar verilmiştir.

2. İlk Derece Mahkemesi kararının davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, İlk Derece Mahkemesinin 28.03.2024 tarihli ek kararıyla; hüküm kesin olarak verildiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına ve 28.03.2024 tarihli ek kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili asıl ve ek karara karşı istinaf dilekçelerinde; Mahkemece kararın kesin olduğuna ilişkin tespitin hatalı olduğunu, davacının talebinin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanmakta olup çalışmasının da devam ettiğini, dolayısıyla kararın kesin olarak verildiğine ilişkin ek kararın kaldırılması gerektiğini, davacının fazla çalışma ücreti alacağı talebinin reddinin hatalı olduğunu, davalı kurumun kasten ve bilerek resmî kayıtları göndermediğini, zira davalı işyerinde giriş–çıkış kayıtlarının resmî olarak tutulduğunu ve giriş çıkışlarda kart okutulduğunu, davalı Kurumun bu kayıtları göndermediğini, ayrıca davacı ve onun gibi çalışanların ara dinlenmesi de yapmadıklarını, resmî kurum olan davalı Üniversitenin çalışma sistemi ile ilgili resen tanık dinlenmesi ve olayın Mahkeme tarafından aydınlatılması gerektiğini, Mahkeme tarafından gönderilen müzekkereye cevap veren birimdeki görevli davacının üye olduğu sendikanın rakibi sendikaya üye olduğundan kasıtlı olarak eksik bilgi ve belge gönderdiğini beyan ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tarafça fazlaya ilişkin hak saklı kalmak kaydıyla dava açılmış ve uyuşmazlık miktarı belirlenmediğinden Mahkemece verilen karar kesin nitelikte olmadığı gerekçesiyle istinaf isteminin reddine ilişkin 28.03.2024 tarihli kararın ortadan kaldırılmasına karar verilerek, somut uyuşmazlıkta; Mahkemece davacıya usulüne uygun şekilde kesin süre verilmesine rağmen somutlaştırma ediminin yerine getirilmediği, davacının dava dilekçesinde tanık deliline dayanmadığı, delil olarak dayandığı ve Kurum tarafından sunulan giriş-çıkış kayıtlarına göre de davacının haftalık 45 saati aşan çalışmasının bulunmadığı, yine davacının gece çalışması kapsamında 7,5 saati aşan gece çalışması bulunduğu da ispat edilemediğinden İlk Derece Mahkemesince verilen kararın isabetli olduğu, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde, usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, fazla çalışma alacağının ispatına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci ve 190, 194 üncü maddeleri.

2. 4857 sayılı Kanun'un 41, 63 ve 69 uncu maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.