"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/3803 E., 2024/1916 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında Ankara 23. İş Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalı ... Bakanlığına bağlı işyerinde hizmet alım sözleşmesi kapsamında çalışmaktayken 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) hükümlerine göre 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, davalı Bakanlık ile davacı arasında sürekli işçi kadrosuna geçirilirken imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde asgari ücretin belirli bir oran fazlasının davacının ücreti olarak öngörüldüğünü, sözleşme hükmüne göre ücretin her yıl asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlenmesi gerekirken sözleşmeye aykırı olarak davacının ücretinin asgari ücret seviyesine çekilmek ve bu ücrete %4 oranında ücret zammı uygulanmak suretiyle eksik ödeme yapıldığını ileri sürerek davacının eksik ödemeden kaynaklı fark ücret, ikramiye ve ilave tediye alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, belirsiz alacak davası olarak açılması nedeniyle hukuki yarar yokluğundan davanın reddi gerektiğini, 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçiş sonrası işçi ücretlerinin Yüksek Hakem Kurulu tarafından düzenlenen toplu iş sözleşmesi dikkate alınarak belirlendiğini, davacının ücretinin düşürülmesi gibi bir uygulama söz konusu olmadığından dava konusu alacaklara hak kazanamayacağını, yanı sıra talep edilen faiz oranı ile faiz başlangıç tarihlerinin de hatalı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Ankara 23. İş Mahkemesinin 2022/135 Esas, 2022/748 Karar sayılı kararı ile; davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde davacının ücretinin her ay asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair açık düzenleme olduğu, buna karşın 01.01.2019 tarihinde davacının 31.12.2018 tarihindeki ücretine sadece Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Genelgesi'ndeki Yüksek Hakem Kurulu kararında belirtilen %4 oranındaki ücret zammının uygulandığı gerekçesiyle, belirsiz süreli iş sözleşmesinin ve Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca, 27.07.2022 tarihli ek bilirkişi raporunda yapılan hesaplamalara göre davacının fark ücret, fark ikramiye ve fark ilave tediye alacağı taleplerinin kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 30.12.2022 tarihli ve 2022/5403 Esas, 2022/5502 Karar sayılı kararı ile; kadroya geçirildiği sırada yapılan bireysel iş sözleşmesinde ücretin, asgari ücretin belli oranda fazlası olacağına dair düzenlemenin mevcut olduğu, ücret bordroları dikkate alındığında tahakkuk ve ödemelerde aylık ücretin eksik belirlendiği ve davacının fark ücret, fark ikramiye ve fark ilave tediye alacaklarının bulunduğunun anlaşıldığı, zamanaşımı ile faiz başlangıç ve oranları bakımından istinaf itirazlarının yerinde olmadığı; ancak bilirkişi raporunda ücret alacağı yönünden arabuluculuk son tutanak tarihinde muaccel olmayan dönemin de hesaplandığı, 2021 yılındaki ücreti belirlerken sözleşmedeki oranın ve toplu iş sözleşmesindeki oranın uygulanmasının yerinde olmasına karşın 2022 yılı ücretinin hatalı belirlendiği, 01.01.2021-31.12.2022 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinin ücret zammına ilişkin maddesindeki düzenlemelere uygun şekilde hesaplama yapılmadığı, bu nedenle fark ücret ve fark ilave tediye alacakları bakımından yeniden hesaplama yapıldığı gerekçesiyle, davalının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
2. Dairemizin 05.10.2023 tarihli ilâmı ile; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yeniden yapılan hesaplamanın belirlenen ücret miktarının açıklıkla gösterilmemesi sebebiyle denetime elverişli olmadığı gibi bu hesaplamalara dayanak olan İlk Derece Mahkemesince alınan bilirkişi raporundaki ücret tespit şeklinin de Dairece benimsenen ve ilâm içeriğinde de açıklıkla izah edilen hesaplama yöntemine uygun olmadığının anlaşıldığı, buna göre ileriye yönelik etkisi göz önüne alındığında; belirtilen ilkeler doğrultusunda aldırılacak denetime elverişli bilirkişi raporu ile davacının ücreti tespit edilerek usuli kazanılmış haklar da gözetilmek suretiyle fark alacakların bulunup bulunmadığının belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma kararı doğrultusunda bilirkişiden alınan ek rapor doğrultusunda ancak fark ücret alacağı bakımından; arabuluculuk son tutanak tarihinde muaccel olan dönem gözetilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; ücret tespiti ile hesaplamaların hatalı olduğunu ayrıca faiz türü ile faiz başlangıç oranının da hatalı olduğunu belirterek kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçen davacının ücretinin bozma ilâmına uygun şekilde tespiti ile fark alacakların hesaplanmasına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22, 32 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 23 üncü madde, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun İkinci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 vd. maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukukça mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.