Logo

9. Hukuk Dairesi2024/11378 E. 2024/12527 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, hizmet alım sözleşmesinden sürekli işçi kadrosuna geçirildikten sonra, iş sözleşmesinde belirlenen ücrete aykırı olarak daha az ücret aldığı iddiasıyla açtığı davada, fark yol yardımı alacağının hesabı ve Yargıtay'ın önceki bozma kararına uygun hesaplama yapılıp yapılmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın önceki bozma kararında, davacıya ödenen yol ücretlerinin net üzerinden hesaplanması gerektiği belirtilmesine rağmen, yerel mahkemenin brüt ücret üzerinden hesaplama yaparak ve ödenen net ücreti hatalı mahsup ederek eksik ödeme yaptığı, ayrıca hüküm altına alınan tutarın da brüt olarak hesaplanan tutarın net olarak kabul edilmesi suretiyle hatalı hesaplama yapıldığı gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

SAYISI : 2024/404 E., 2024/633 K.

KARAR : Davanın kabulü

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesinin kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ... Bakanlığına bağlı işyerinde hizmet alım sözleşmesi kapsamında çalışmakta iken 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) hükümlerine göre 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, davalı Bakanlık ile davacı arasında sürekli işçi kadrosuna geçirilirken imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinin 7 nci maddesinde asgari ücretin belirli bir oran fazlasının davacının ücreti olarak öngörüldüğünü, sözleşme hükmüne göre ücretin her yıl asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlenmesi gerekmesine karşın sözleşmeye aykırı ücret belirlendiğini ve ödeme yapıldığını ileri sürerek davacının eksik ödemeden kaynaklı fark ücret, fark ikramiye, fark ilave tediye ile fark yol yardımı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, talep edilen alacakların belirsiz alacak davasına konu edilememesi nedeniyle davanın hukuki yarar yokluğundan reddi gerektiği, 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçiş sonrası işçi ücretlerinin Yüksek Hakem Kurulu tarafından düzenlenen toplu iş sözleşmesi dikkate alınarak belirlendiğini, davacının ücretinin düşürülmesi gibi bir uygulama söz konusu olmadığından dava konusu alacaklara hak kazanamayacağını, davacının bordrolara karşı ihtirazı kaydının bulunmadığını, ayrıca talep edilen faiz oranı ile faiz başlangıç tarihlerinin de hatalı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 31.10.2022 tarih ve 2020/760 E.2022/1004 K. sayılı kararıyla; davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde davacının ücretinin her ay asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair açık düzenleme olduğu, buna karşın 01.01.2019 tarihinde davacının 31.12.2018 tarihindeki ücretine sadece Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Genelgesi'ndeki Yüksek Hakem Kurulu kararında belirtilen %4 oranındaki ücret zammının uygulandığı gerekçesiyle, belirsiz süreli iş sözleşmesinin ve Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca, bilirkişi raporunda yapılan hesaplamalara göre davacının fark ücret, fark ikramiye fark ilave tediye ve fark yol yardımı alacaklarına ilişkin talebinin kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesinin 24.04.2023 tarihli ve 2022/4716 Esas, 2023/1563 Karar sayılı kararıyla; kadroya geçirildiği sırada yapılan bireysel iş sözleşmesinde ücretin asgari ücretin belli oranda fazlası olacağına dair düzenlemenin mevcut olduğu, asgari ücret değiştiğinde davacının ücretinin de oransal olarak değişeceği, belirsiz süreli iş sözleşmesinin ücrete ilişkin 7 nci maddesinin uygulanması gerektiği, bu durumda davacının fark alacağı bulunduğu, arabuluculuk son tutanak tarihi öncesi dönemde muaccel olan alacaklara hükmedildiği, Mahkeme kararında isabetsizlik bulunmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 21.03.2024 tarihli ve 2024/4046 Esas, 2024/5303 Karar sayılı ilâmıyla; somut uyuşmazlıkta; davacının 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçişinden itibaren yol yardımı uygulamasına devam edilmesine karşın eksik ödeme yapıldığı gerekçesiyle talepte bulunulmuş olduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu İş Sözleşmesi Hükümlerinin "Taşıt Yardımı" başlıklı maddesinde “Mevcut uygulamaya devam edilir.” düzenlemesinin bulunduğu, davacı işçinin kadroya geçirilmesinden önce çalıştığı hizmet alım sözleşmesine ilişkin Eskişehir İl Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği teknik servis hizmet alımı teknik şartnamesinin 7.2 maddesinde ise “Aylık her binişte bir defalık aktarma ücretini de içeren 52 adet binişli (bir ayda 26 günlük) Eskart dolum bedeli Yüklenici tarafından ayni olarak verilecektir." şeklindeki düzenlemenin yer aldığı, dosyada yer alan kayıtlardan davacıya 2018, 2019 ve 2020 yıllarında, çalışılan günlere göre günlük 4,60 TL yol ücreti ödendiği tespitleriyle; 2019 ve 2020 dönemleri bakımından eksik ödemeden kaynaklı fark yol ücreti yardımı alacağının hesaplanmasının yerinde bulunduğu, bununla birlikte bordrolardaki çalışılan gün sayısı kadar gidiş dönüş için birer bilet ve birer aktarma bedeli toplamına karşılık gelen 4,60 TL tutarındaki yol ücretine ilişkin sosyal yardım tahakkuklarının net tutarlar olduğunun gözetilmediği, bu ödemenin brüt tutarlar olduğu değerlendirilerek önce nete çevrilip sonra mahsup edilmesi suretiyle yapılan hesaplamanın hatalı olduğu gerekçesiyle bozma kararı verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilâmına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama neticesinde, davacıya ödenen yol ücretlerinin net tutarlar üzerinden yatırıldığının gözetildiği buna göre davacının yol ücret farkı alacağının net 902,04 TL olduğu açıklaması ile bozma öncesi kabul edilen tutarlar üzerinden yeniden davanın kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; Bakanlığın genel uygulamasının hukuka uygun olduğunu, davacının bir yandan bireysel iş sözleşmesindeki günlük brüt ücretin esas alınmasını bir yandan da toplu iş sözleşmesi ile öngörülen ücret kriterlerinin uygulanmasını istemesinin mümkün olmadığını, bu durumda işçilere hem asgari ücrete yapılan zammın hem de toplu iş sözleşmesinden kaynaklı zammın yapılması gibi (çifte zam) bir durum oluşacağını ve ücretlerin fahiş bir hâl alacağını, iddia edilenin aksine davacının ücretinin 2019 yılı asgari ücret seviyesine çekilerek bu ücrete %4 oranında ücret zammı uygulanmadığını, ücret bordrolarından anlaşılacağı üzere davacının 2018 yılı ücreti korunarak bunun üzerine %4 oranında zam yapıldığını, ücretin düşürülmediğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının fark yol yardımı alacağının hesaplanması ve bozma ile davalı lehine oluşan usuli kazanılmış haklara riayet edilip edilmediğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114 üncü ve 115 inci maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. Dairemizin 14.12.2022 tarihli ve 2022/16498 Esas, 2022/16753 Karar sayılı ilâmında usuli kazanılmış hak ilkesi şu şekilde açıklanmıştır:

"...

3. Bilindiği üzere 6100 sayılı Kanun'da usuli kazanılmış hak kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri hâline gelmiştir. Anlam itibarıyla bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan ... ifade etmektedir.

4. Mahkemenin, Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir (Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu, 09.05.1960 tarihli ve 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı karar). Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usuli kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu, 04.02.1959 tarihli ve 1959/13 Esas, 1959/5 Karar sayılı karar).

..."

3. Değerlendirme

1. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. İlk Derece Mahkemesince uyulmasına karar verilen bozma kararında "... çalışılan günlere göre davacıya günlük 4,60 TL yol ücreti ödendiği tespitleriyle; 2019 ve 2020 dönemleri bakımından eksik ödemeden kaynaklı fark yol ücreti yardımı alacağının hesaplanmasının yerinde bulunduğu, bununla birlikte bordrolardaki çalışılan gün sayısı kadar gidiş dönüş için birer bilet ve birer aktarma bedeli toplamına karşılık gelen 4,60 TL tutarındaki yol ücretine ilişkin sosyal yardım tahakkuklarının net tutarlar olduğunun gözetilmediği, bu ödemenin brüt tutarlar olduğu değerlendirilerek önce nete çevrilip sonra mahsup edilmesi suretiyle yapılan hesaplamanın hatalı olduğu" belirtilmiştir. İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyulmasına rağmen bozma gereğinin yerine getirilmediği görülmektedir.

Şöyle ki bozma öncesi alınan 27.06.2022 tarihli bilirkişi raporunda davacıya yapılmış olan günlük 4,60 TL tutarındaki yol yardımı ödemelerinin brüt tutar olduğu ve bunun 3,29 TL net tutara karşılık geldiği yanılgısı ile ödenmesi gereken günlük yol yardımı tutarı olarak belirlenen 5,70 TL'den, ödenen 4,60 TL'nin tamamının mahsup edilmesi gerektiği hâlde, 3,29 TL mahsup edilerek yapılan hatalı hesaplamaya göre verilen karar isabetsiz olup ikinci kez bozmayı gerektirmiştir.

Ayrıca İlk Derece Mahkemesince net olarak hüküm altına alınan tutar (902,04 TL), bilirkişi raporunda brüt miktar olarak hesaplanmış olup bu miktarın net olduğu kabul edilerek hüküm kurulması da hatalı olmuştur.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

26.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.