"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/1128 E., 2024/1193 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 4. İş Mahkemesi
SAYISI : 2023/219 E., 2023/424 K.
Taraflar arasındaki yetki tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İstanbul Anadolu 4. İş Mahkemesinin 03.01.2023 tarihli ve 2022/844 Esas, 2023/1 Karar sayılı kararı ile İstanbul iş mahkemesinin yetkili olduğundan bahisle davanın yetkisizlik nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi 21.06.2023 tarihli kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, davacı vekilinin dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi sonrası yetkili İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılamada davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı Sendikanın davacıya ait işyerinde yarıdan fazla üyeye sahip olması gerektiğini, başvuru tarihinde müvekkiline ait üç birimde toplam 84 işçi çalıştığını, davalı Sendikanın 40 üyesi bulunduğundan işyerinde yarıdan fazla çoğunluğu bulunmadığını, yetki tespitine konu birimlerin bağımsız işyeri niteliğinde olmadığını, bu nedenle toplu iş sözleşmesi yetkisinin işletme değil işyeri düzeyinde değerlendirilmesi gerektiğini, ayrıca bir kısım işçilerin iradeleri dışında sendika üyesi olduklarını ileri sürerek davalı Bakanlığın 13.12.2022 tarihli ve 202898 sayılı yetki tespit yazısının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı Sendika vekili cevap dilekçesinde; itiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itirazın incelenmeksizin reddedilmesi gerektiğini, davacının dava dilekçesinde somut itirazı bulunmadığını, dava dilekçesinde yer alan ve çoğunluk tespiti kapsamı dışında bırakılan işyerlerinin İşkolları Yönetmeliği'nin 02 sıra numaralı gıda sanayi işkolunda tescil ettirilmediğini, hukuki belirlilik ve hukuki öngörülebilirlik ilkeleri nedeniyle bu işyerinin dikkate alınamayacağını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.
2. Davalı ... davaya cevap dilekçesi vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı ... tarafından 02.12.2022 tarihli başvuru üzerine davacıya ait ..., ... ve ... Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) sicil numaralı işyerlerinde diğer davalı Sendikanın sayısal çoğunluğu sağladığından bahisle 13.12.2022 tarihli ve 202898 sayılı davaya konu yetki tespit yazısının düzenlendiği, davalı Sendikanın işkolu barajını aştığı, ... ve ... SGK sicil numaralı işyerlerinin yetki tespit başvuru tarihinde kapalı olduğu, dava dilekçesinde işaret edilen ... SGK sicil numaralı işyerinin İşkolları Yönetmeliği'nin 10 sıra numaralı ticaret, büro, eğitim ve güzel sanatlar işkolunda yer aldığı ve tespit kararı verilen işyerinden farklı işkolunda bulunduğu, hukuki belirlilik ve hukuki öngörülebilirlik ilkeleri nazara alındığında da uyuşmazlığın yetki tespiti için başvuru tarihindeki hukuki duruma göre değerlendirilmesi gerektiği, davacının bu işyerinin de yetki tespitine dâhil edilmesine yönelik talebine itibar edilmediği, davacıya ait işyerinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının davalı Sendikanın üyesi olduğu, bu kapsamda davalı Sendikanın 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) 41 inci maddesinde belirtilen toplu iş sözleşmesi yapmak için gereken çoğunluğa sahip olduğu gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; dava dilekçesi ve aşamalarda savunduğu ve dayandığı hususları tekrar ederek, davanın kabulü gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların göstermiş oldukları delillerin toplandığı, resen yapılması gereken araştırmaların yapıldığı, dosyada mevcut deliller, tarafların beyan ve itirazlarının tartışılıp değerlendirildiği, İlk Derece Mahkemesi karar gerekçesine göre davacı itirazlarının yerinde olmadığı, Bakanlık işleminde usul ya da yasaya aykırılık bulunmadığı, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile yukarıda belirtilen gerekçelere göre, davacının istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı, hükümde kamu düzenine aykırılık da tespit edilmediği gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun somut bir gerekçe veya esaslı bir inceleme yapılmaksızın reddedildiğini, davalı Sendikanın üyeliğe kabul kararlarının dosyaya sunulmadığını, bilirkişi incelemesi yapılmadığını, uzman görüşünün değerlendirilmediğini, işyeri faaliyet alanı ile davalı Sendikanın kurulu bulunduğu işkolunun aynı olmadığını, 1384109.016 ile 1324679.016 SGK işyeri sicil numaralı bağlı yer niteliğinde olan iki birimin değerlendirilmediğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 6356 sayılı Kanun'un 41 inci ve devamı maddeleri kapsamında yetki tespitine itiraz istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Toplu iş sözleşmesi ve toplu sözleşme ...” kenar başlıklı 53 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
“İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu iş sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”
2. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki” kenar başlıklı 41 inci maddesinin ilgili fıkraları şöyledir:
“(1)Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu iş sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkilidir.
(2) İşletme toplu iş sözleşmeleri için işyerleri bir bütün olarak dikkate alınır ve yüzde
kırk çoğunluk buna göre hesaplanır.
(3) İşletmede birden çok sendikanın yüzde kırk veya fazla üyesinin olması durumunda
başvuru tarihinde en çok üyeye sahip sendika toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”
3. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki tespiti için başvuru” kenar başlıklı 42 nci maddesi ise şöyledir:
“(1) Toplu iş sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir.
(2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı iş günü içinde bildirir.
(3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.
(4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.
(5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”
4. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki itirazı” kenar başlıklı 43 üncü maddesi de şöyledir:
“(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı iş günü içinde mahkemeye yapabilir.
(2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz.
(3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı iş günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.
(4) 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı iş günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır.
(5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”
5. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Davacı vekili tarafından değerlendirilmediği ileri sürülen 1324679.016 SGK sicil numaralı işyerinin de ... SGK sicil numaralı işyeri gibi İşkolları Yönetmeliği'nin 10 sıra numaralı ticaret, büro, eğitim ve güzel sanatlar işkolunda yer aldığı ve tespit kararı verilen işyerinden farklı işkolunda bulunduğu anlaşılmış olup davacının buna ilişkin itirazı yerinde değildir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.