Logo

9. Hukuk Dairesi2024/11583 E. 2024/13748 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı ile dava dışı alt işverenler arasındaki ilişkinin muvazaalı olup olmadığı, tam ıslah dilekçesi adı altında sunulan dilekçenin kısmi ıslah olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği, fazla çalışma ücreti, yol ücretinden gelir vergisi kesintisi yapılıp yapılmadığı ve davacının ücretinin eksik ödenip ödenmediği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: İşçinin ücretinin, ihale şartnamesi ve 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesi gözetilerek belirleneceği, her dönem için o döneme ait asgari ücret esas alınarak hesaplama yapılmasının hatalı olduğu gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi

KARAR : İstinaf başvurularının esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 32. İş Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bakanlığa bağlı hastanede veri giriş elemanı ve bilgi işlem teknik personeli olarak aylık 3.900,00 TL ücret ile çalıştığını, davalı işyerinde 2012-2018 yılları arasında haftanın 5 günü 08.00-18.30/19.00 saatleri arasında çalışmasına rağmen fazla çalışma ücretinin ödenmediğini, müvekkiline idari ve teknik şartnameye göre ödenmesi gereken yol ücretinin ödenmediğini, müvvekkilinin davalının asıl işlerini yaptığını ancak davalının kadrolu işçilerinin almış olduğu ücret ve sosyal haklardan yararlandırılmadığını, teknik ve idari şartnameye göre ödenmesi gereken ücretin eksik ödenmediğini ileri sürerek ödenmeyen yol ücreti, ilave tediye, fazla çalışma ücreti, davalının kadrolu işçilerine göre eksik ödenen ücret ve sosyal hak farkı ile teknik ve idari şartnameye göre ödenmesi gereken ücretin eksik ödenmesinden kaynaklı fark ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'i ve husumet itirazında bulunduklarını, davacının yardımcı işlerde çalışmasından dolayı asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olmadığını, davacının ücretinin sözleşmeye uygun olarak ödenmediğini ödenmeyen alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu alacaklardan davalının asıl işveren sıfatıyla sorumlu olduğu, davacı tarafça tam ıslah dilekçesi ile ilk dava dilekçesindeki alacak miktarları ıslah edilmekle dilekçesinin kısmi ıslah olarak değerlendirilmesi gerektiği, bilirkişi raporunda yapılan değerlendirmeler doğrultusunda davacının 30.10.2013 tarihli ihale dokümanına göre ücretinin asgari ücretin %128 fazlası olduğu ancak sonraki dönemlerde ücretinin %71 ve %100 oranlarına düşürüldüğü, davacının ücretinin dönemsel olarak artmasına karşın oranın düşmesine bağlı olarak azaldığı, davacının ücretinin düşürülmesine ilişkin yazılı rızasının bulunmadığı bu sebeple bilirkişinin üçüncü ve dördüncü ek raporları doğrultusunda teknik ve idari şartname uyarınca eksik ödenen ücret alacağına hak kazandığı, davacının davalı işyerinde 2012 ve 2018 yılları arasında haftalık bir saat fazla çalışmasının bulunduğu, davalı ile dava dışı alt işverenler arasında geçerli bir asıl-alt işveren ilişkisinin bulunması sebebiyle davacının ilave tediye ücretine hak kazanmadığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili; tam ıslah dilekçesine değer verilmesi gerektiğini alacakların zamanaşımına uğramaması için kanunun tanıdığı haklarını kullandıklarını, fazla çalışma ücretinin eksik hesaplandığını, davacının davalı işyerinde muvazaalı asıl-alt işveren ilişkisi kapsamında çalıştırıldığını, yol ücretinden gelir vergisi kesintisi yapılamayacağını, davalı tarafça emsal işçi bordrolarının gönderilmediğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; husumet itirazında bulunduklarını, fazla çalışma alacağının hüküm altına alınmasının hatalı olduğunu, davacının tüm taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı ile dava dışı alt işverenler arasında geçerli bir asıl-alt işveren ilişkisinin bulunduğu, tam ıslah ile dava türünün değiştirilemeyeceği, yol ücretinin hesabında hata bulunmadığı, bilirkişi raporunda yapılan hesaplamaların doğru olduğu belirtilerek taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; davalı bünyesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçilerin ücretlerinin toplu iş sözleşmelerine uygun olarak ödendiğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; davalı ile dava dışı alt işverenler arasındaki ilişkinin muvazaalı olup olmadığı, tam ıslah dilekçesi adı altında sunulan dilekçenin kısmi ıslah olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği, fazla çalışma ücreti, yol ücretinden gelir vergisi kesintisi yapılıp yapılmadığı ve davacının ücretinin eksik ödenip ödenmediğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 176 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 2, 22 ve 41 inci maddeleri, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 vd. maddeleri.

3. 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 3 üncü maddesi.

4. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 17.04.2014 tarihli 2023/9-978 Esas, 2024/175 Karar sayılı ilâmı.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Taraflar arasında işçinin ücretinin düşürülüp düşürülmediği ve davacının fark ücret alacağına hak kazanıp kazanmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

3. İhale şartname veya sözleşmesinde belirlenen ücretin etkisi ile ilgili olarak Dairemizce, işçinin ihale ile belirlenen ücreti talep edebileceği, ancak bu ücretin asgari ücretle irtibatlandırılması durumunda, sonraki ihalede asgari ücretle bağlantı kurulmadığı takdirde ihalenin bitimi ile bu bağlantının kesileceği kabul edilmiştir. Diğer yandan, yeni ihalede asgari ücretle bağlantıda daha düşük bir katsayının belirlenmesi durumunda ise 4857 sayılı Kanun'un 22 nci maddesi uyarınca bu ücretin altına düşmemek kaydıyla, asgari ücretle bağlantısı kesilen önceki ücretin uygulanmasına devam edilmelidir.

4. İhalelerde işçilere ödenecek ücret belirlenmiş ise ihale kapsamında çalışan işçinin ihalede yazılı ücretin kendisine ödenmesini talep etmesi mümkündür. Bazı ihalelerde ise işçilere ödenecek ücret asgari ücretle irtibatlandırılarak asgari ücretin belli bir oran fazlası olarak kararlaştırılmaktadır. Bu tür ihalelerde ihalenin bitimi ile ücretin asgari ücretle bağlantısının kesileceği açıktır. Ancak yeni ihalede asgari ücretle bağlantıda daha düşük bir oran belirlendiği takdirde ise 4857 sayılı Kanun’un 22 nci maddesi uyarınca bu ücretin altına düşmemek kaydıyla asgari ücretle bağlantısı kesilen önceki ücretin altına inilemeyecek sabit bir ücret olarak uygulanmasına devam edilmesi gerekmektedir.

5. Somut uyuşmazlıkta Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının ücretinin 01.01.2014-31.12.2015 tarihleri arasında hizmet alım sözleşmesine göre asgari ücretin %128 olarak ödendiği ve daha sonraki hizmet alım sözleşmeleri dönemlerinde ise ücretin asgari ücretin %71 ve %100 fazlası olarak ödenmesi sebebiyle ücretinin oransal olarak düşürüldüğünün ve davacının da bu şekilde yapılan oransal düşüşe yazılı bir onayının bulunmadığının kabulü ile fark ücret alacağı hesaplanmıştır.

6. Ancak ihale ile ücret belirlenmesi dışında davacının ücretinin arttırılacağına ilişkin iş sözleşmesi bulunmadığından davacıya ödenmesi gereken ücret miktarı yukarıda ilâmın (4) numaralı paragrafında belirtilen hususlar dikkate alınarak saptanmalıdır. Bu kapsamda olmak üzere davacıya önceki ihalenin bitim tarihi itibarıyla ödenmekte olan son ücret miktarı sonraki dönem için alt sınır kabul edilmeli ve yeni ihalede asgari ücretle bağlantıda daha düşük bir katsayı belirlendiğinden yeni ihale ile belirlenen ücretin de alt sınırın altına düşmemek kaydıyla varsa fark ücret alacağı hesaplanmalıdır. Bunun yerine ödenmesi gereken ücret miktarının her dönem için o döneme ait asgari ücret esas alınarak “brüt asgari ücret+asgari ücretin fazlası” şeklinde kabul edilerek hesaplama yapılması hatalıdır.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davacıya iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.