Logo

9. Hukuk Dairesi2024/11622 E. 2024/15022 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiye, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ödenmesi gereken ücret ile fark ücret, ilave tediye ve ikramiye alacaklarının bulunup bulunmadığı, varsa hesabı ve hükmedilen faizin miktarı uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Sürekli işçi kadrosuna geçiş sırasında düzenlenen iş sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine dair hüküm, ileriye etkili bir hüküm olarak değerlendirilerek, bu hükmün sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı ve mahkeme hesaplamalarının da bu bağlamda doğru olduğu gözetilerek, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile davanın kısmen kabulü

İLK DERECE MAHKEMESİ : Erdemli 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, davalı işyerinde alt işveren bünyesinde işçi olarak çalışmaktayken sürekli işçi kadrosuna alındığını, taraflar arasında akdedilen 02.04.2018 tarihli sözleşme uyarınca müvekkiline asgari ücretin %50 fazlası oranında ücret verileceğinin kararlaştırıldığını, yine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yayımlanan toplu iş sözleşmelerine göre yıl başında ve yıl ortası başında olmak üzere %4 oranında ücretlere zam yapılmasının öngörüldüğünü ancak müvekkilinin ücretine sözleşmede öngörülen %50 zammın uygulanmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; zam farkından kaynaklanan fark ücret, ilave tediye, ikramiye, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalı Kurumdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekilleri cevap dilekçesinde; dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (375 sayılı KHK) geçici 23 üncü maddesi uyarınca sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, davacının almış olduğu ücretin toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre belirlenerek 01.01.2019 tarihi itibarıyla günlük çıplak ücretine aynı tarihten itibaren %4 oranında zam yapıldığını, aylık ücretlerinin tam ödenerek gündüz ve gece çalışmalarında haftalık 20 saat fazla çalışma ücretlerinin de aylık bordrolarında yansıtıldığını, her yıl ödenen 52 yevmiye tutarındaki ilave tediyenin, 10 yevmiye tutarındaki ikramiyenin, hafta tatili ücretleri ile ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin de varsa kendilerine eksiksiz olarak ödendiğini belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde, "İş bu sözleşme suresince işçiye her ay brüt asgari ücretin %50 fazlası özerinden günlük olarak ödeme yapılır." hükmü bulunduğu, yine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Toplu İş Sözleşmesi hükümlerinin "Ücret zammı" başlıklı maddesinde işçilerin 01.01.2018 tarihinde almakta oldukları günlük çıplak ücretlerine aynı tarihten itibaren %4 oranında zam yapıldığı, sonraki dönemler için de yine aynı oranda olmak üzere 01.07.2018, 01.01.2019, 01.07.2019, 01.01.2020 tarihlerinde de önceki dönem almakta oldukları ücretlerine %4 oranında zam yapılacağının hüküm altına alındığının görüldüğü, 2018 yılı için davacının ücretinin belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine uygun şekilde asgari ücretin %50 fazlası olarak belirlenmiş olduğu, sürekli işçi kadrosuna geçiş yaptığı 2018/04 ayından itibaren ücretinin asgari ücretin %50 fazlasına ek olarak %4 zamlı şekilde ödendiği, sonrasında da 2018/07, 2019/01, 2019/07, 2020/01 dönemlerinde de toplu iş sözleşmesi hükümlerine uygun şekilde %4 zamların yapıldığı, ancak, 2018 yılı için asgari ücretin %50 fazlası olarak ücreti belirlenmiş ise de 2019 yılı için temel ücreti asgari ücretin %50 fazlası olarak alınmayıp, 31.12.2018 tarihi itibarıyla almakta olduğu ücretine ek olarak 2019 Ocak ayında %4 zam yapıldığı, 2019 yılında asgari ücrete daha yüksek oranda zam yapıldığından, davacının 2019 yılı temel ücreti ve %4 zamlı ücretinin toplamının, 2019 yılı asgari ücretin %50 fazlasının altında kaldığının anlaşıldığı ve böylece davacının fark alacaklarının bulunduğu gerekçeisyle davanın kısmen kabulü ile; fark ücret, ilave tediye, ikramiye, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücreti taleplerinin kabulüne, hafta tatili ücret alacağı talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde; 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu İş Sözleşmesi Hükümleri uyarınca %4 zammın kadroya geçirilen tüm işçilere ve davacıya uygulandığını, davacının sendika üyesi olup olmadığının, üye ise sendikaya üyelik tarihinin, iş sözleşmesinin sona erip ermediğinin ve dayanışma aidatının ödenip ödenmediği hususlarının tespitinin gerektiğini, ... Yönetim Hizmetleri yazısında; davacı asılın davasına dayanak gösterdiği belirsiz süreli iş sözleşmesinin Bakanlığın bilgisi ve talimatı olmadan yapıldığını ve bağlayıcılığının bulunmadığını, davacı tarafından istenen faiz oranına ve faiz başlangıç tarihine itiraz ettiklerini, davacının talep ettiği alacaklarından Bakanlığın sorumluluğu cihetine gidilemeyeceğini, davanın usul ve esas bakımından reddi gerektiğini

belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının kadroya geçişi aşamasında işverenle imzalanan iş sözleşmesinde açıkça asgari ücretin %50 fazlasının ödeneceğinin kararlaştırıldığı, bu durumun her asgari ücret artış dönemi için işvereni bağlayacağından, ücret farkı ile diğer fark işçilik alacaklarının İlk Derece Mahkemesince hesaplanmasının yerinde olduğu, ayrıca faiz türü ve başlangıç tarihlerinin de yasal düzenlemelere uygun olarak hükme bağlandığı; ancak, Mahkemece dava tarihi olan 26.03.2020 tarihine kadar hesaplamaların yapıldığı, arabuluculuk son tutanak tarihine kadar olan dönem için hesap yapılması gerekmekte olup arabuluculuk son tutanak tarihi olan 04.03.2020 tarihi ile dava tarihi olan 26.03.2020 tarihi arasında kalan talep dönemi için arabuluculuk dava şartı yokluğu sebebiyle usulden ret kararı verilmesi gerektiği, yine davacının arabuluculuk son tutanak tarihine kadar olan çalışma dönemi bakımından hak kazandığı ikramiye alacağının toplu iş sözleşmesi hükümleri gereğince kıstelyevm usulüne göre belirlenerek hüküm altına alınması gerektiği, diğer yandan davalı ... Bakanlığının harçtan muaf olduğu gözetilmeksizin hüküm fıkrasının (8) numaralı bendinde yargılama giderlerine peşin harç ve ıslah harcı eklenerek Bakanlığa harç yükletilmesinin hatalı olduğu, Mahkemece 340,00 TL arabuluculuk ücretine hükmedilmiş ise de Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi ve sarf kararına göre 680,00 TL arabuluculuk ücretine hükmedilmesi gerektiği hususları dikkate alınarak davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne ve İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçiye kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ödenmesi gereken ücretin tespiti ile fark ücret, ilave tediye ve ikramiye alacaklarının bulunup bulunmadığına, varsa hesabına ve hükmedilen faize ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 vd. maddeleri.

3. 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçen işçilerin geçiş aşamasındaki ücretlerinin tespiti ile bireysel iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün ileriye etkisine ilişkin ilke ve esaslar, Dairemizin 03.05.2023 tarihli ve 2023/3001 Esas, 2023/6593 Karar sayılı ilâmında şu şekilde açıklanmıştır:

"...

2. 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde çerçevesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler ile işveren arasında imzalanan iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümlerinin doğru değerlendirilmesi son derece önemlidir. Dairemiz uygulamasına göre kadroya geçiş sırasında düzenlenen iş sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranda fazlası yahut geçiş öncesindeki hizmet alım sözleşmesinde öngörülen ücret veya bu ücretin katları olarak belirlenmesi hâlinde, bu ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk (temel) ücreti olduğu, taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı kabul edilmektedir. Diğer taraftan iş sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik hükümler ileriye etkili hükümler olarak değerlendirilmeli, bu hükümlerin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı kabul edilmelidir.

..."

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.