"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi
KARAR : İstinaf başvurularının esastan reddi
TEMYİZ EDENLER : Taraf vekilleri
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 32. İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirketin ... ülkesindeki grup şirketi olan ... Şirketinin ...'ın ... bölgesinde yapımını üstlendiği Shuakhevi ... İnşaatı hidroelektrik projesinde kalıpçı olarak 27.10.2015-29.04.2017 tarihleri arasında çalıştığını, dava dışı ... Şirketi ile davalı Şirket arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu, davacının ücretinin ... Bankası Batum şubesindeki hesaba ödendiğini, dava dışı ... Şirketi ile imzalanan iş sözleşmesinde davalı Şirketin temsilcisi ve proje müdürünün imzasının olduğunu, iş sözleşmesinin haklı neden olmaksızın davalı tarafça feshedildiğini, davacının fazla çalışma ücreti ile hafta tatili ücretinin ödenmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma ve hafta tatili ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının dava dışı... Şirketinde çalıştığını, davacının, Şirketleri nezdinde çalışması olmadığından Şirkete husumet yöneltilemeyeceğini, dava dışı Şirketin ... kanunlarına göre kurulmuş ayrı bir tüzel kişiliği bulunduğundan Türk iş mevzuatı ve mahkemelerinin yetkili bulunmadığını, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun (5718 sayılı Kanun) uyarınca işçinin mutad işyeri hukukunun emredici hükümleri uyarınca sahip olacağı asgari koruma saklı kalmak kaydıyla tarafların seçtiği hukukun uygulanacağını, mutad işyerinin de ... olduğunu, ... hukukunda uzman bir bilirkişiden de rapor alınmak suretiyle dava konusu uyuşmazlık bakımından değerlendirme yapılması gerektiğini; ayrıca davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının 07.10.2015-29.04.2017 tarihleri arasında davalı nezdinde çalıştığı, taraflar arasındaki iş sözleşmesinin içeriği ve mutad işyeri dikkate alındığında somut uyuşmazlığa ... hukukunun uygulanması gerektiği, ... İş Kanunu'nun 1 inci maddesinin ikinci fıkrası ile ... Medeni Kanunu'nun 129 uncu maddesinin birinci fıkrasında sözleşmeden kaynaklı alacak taleplerinde 3 yıllık sürenin hak düşürücü süre olarak belirlendiği, davacının iş sözleşmesinin 29.04.2017 tarihinde son bulduğu, işbu davanın ise 23.12.2020 tarihinde açıldığı, dolayısıyla 3 yıllık süre içerisinde işçilik alacaklarının talep edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; somut uyuşmazlığa Türk hukukunun uygulanması gerektiğini, davanın Türk hukukuna göre açıldığını, davalı tarafça cevap dilekçesinde Türk hukukunun uygulanması gerektiğine ilişkin itirazda bulunulmadığını, yalnızca zamanaşımı ve husumete ilişkin itirazda bulunduğunu, 125 tane açılan seri dosyalardan bir tanesinde Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 15.04.2024 tarihli ve 2024/2286 Esas, 2024/6755 Karar sayılı kararı ile davalı vekilinin ... hukuku uygulanması gerektiği ve taleplerin zamanaşımına uğradığına ilişkin iddialarını reddederek Türk hukuku uygulanmak suretiyle davanın kabulüne dair verilen İlk Derece Mahkemesi kararını onadığını, söz konusu kararın emsal alınması gerektiğini ileri sürerek davanın kabulü istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; dava zamanaşımı nedeniyle reddedilmiş olmasına rağmen müvekkili lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ... İş Kanunu ve Medeni Kanunu birlikte değerlendirildiğinde işe iade davaları hariç, iş sözleşmesinden kaynaklı ve 29.09.2020 tarihinden önce doğmuş alacaklarının tamamının 3 yıllık hak düşürücü süreye tâbi olduğu; somut uyuşmazlıkta davacının iş sözleşmesinin 29.04.2017 tarihinde feshedildiği, davacının davayı 23.12.2020 tarihinde açtığı, 29.04.2017 tarihinde iş sözleşmesi son bulan davacının süresi içerisinde dava açmadığı hususu dikkate alındığında İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmesinin yerinde olduğu; Yargıtayın ve bölge adliye mahkemelerinin önceki uygulamasına güvenilerek açılan davalarda, Mahkemece görüş değişikliğine bağlı olarak yabancı hukukun uygulanması sonucunda davanın reddine karar verildiğinden davacı aleyhine vekâlet ücreti ile yargılama giderine hükmedilmemesinin yerinde olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği gerekçelere dayanarak davanın kabulü istemi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği gerekçelere dayanarak ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, iş sözleşmesine uygulanacak hukuk, davanın süresinde açılıp açılmadığı ve davalı lehine hükmedilen vekâlet ücretine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 5718 sayılı Kanun' un 2, 8, 24, 27, 40 ve 44 üncü maddeleri.
3. ... İş Kanunu'nun 1 inci maddesinin birinci fıkrası, aynı maddenin ikinci fıkrası atfıyla ... Medeni Kanunu'nun 129 uncu maddesinin birinci fıkrası.
4. Dairemizin 06.12.2023 tarihli ve 2023/14447 Esas, 2023/19092 Karar sayılı ilâmı.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Maddi hukukun bir müessesesi olan zamanaşımı, hukuki işlem ve ilişkinin esasına uygulanan hukuka tâbidir (..., Milletlerarası Özel Hukuk, Ankara, 2022, s.315; ..., Türk Milletlerarası Özel Hukuku, Ankara, 2021, s.127). Buna göre Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun bu konudaki hükümlerinin uyuşmazlıkta uygulanması, 5718 sayılı Kanun'un 2 ve 8 inci maddelerinin bir gereğidir.
3. İlâmın İlgili Hukuk kısmının (3) numaralı paragrafında yer verilen ... İş Kanunu'nun 1 inci maddesinin ikinci fıkrası atfıyla somut uyuşmazlıkta uygulanması gereken ... Medeni Kanunu'nun 129 uncu maddesinin birinci fıkrasında sözü edilen sürenin zamanaşımı süresi niteliğinde olduğu sonucuna varılmıştır. Dava tarihi itibarıyla 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu ve davalı tarafça usulüne uygun şekilde zamanaşımı def'inde bulunulduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakta ise de İlk Derece Mahkemesince ve Bölge Adliye Mahkemesince söz konusu sürelerin hak düşürücü süre olarak nitelendirilmesi hatalı olmakla birlikte, bu hata sonuca etkili olmadığından, bozma nedeni yapılmamıştır.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.