Logo

9. Hukuk Dairesi2024/11645 E. 2024/16017 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İşçilik alacakları davasında Rusya Federasyonu'nda geçen çalışma süresine ilişkin alacaklar için zamanaşımı süresinin dolup dolmadığı ve uygulanacak hukukun ne olduğu hususunda ihtilaf.

Gerekçe ve Sonuç: Zamanaşımının, hukuki ilişkinin esasına uygulanan hukuka tabi olduğu, işçinin Rusya'da çalıştığı ve Rusya Federasyonu İş Kanunu'ndaki sürelerin zamanaşımı niteliğinde olduğu gözetilerek, zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi

KARAR : Davacının istinaf başvurusunun esastan reddi, davalıların istinaf başvurularının kabulü ile davanın reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 38. İş Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirkette 14.10.2001 - 01.09.2014 tarihleri arasında sıva ustası olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin haklı neden olmadan feshedildiğini ve iş sözleşmesinden doğan alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile hafta tatili, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... (Eski ünvan: ...) vekili; davacının Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) iş sözleşmesi ile davalı Şirkette belirli süreli olarak istihdam edildiğini, davacı tarafın talep ettiği konuların Rusya Federasyonu hukukuna göre değerlendirilmesi gerektiğini, mahkemenin aksi kanaatte olması hâlinde davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının proje kapsamında belirli süreli iş sözleşmesi ile çalıştığını ve iş sözleşmesinin projenin sona ermesi nedeniyle kendiliğinden sona erdiğini, davacının hak kazanıp da kendisine ödenmeyen hiçbir ücret alacağının bulunmadığını, bu hususun davacının imzaladığı ücret bordrolarında sabit olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Davalı ...vekili; öncelikle husumet itirazında bulunduklarını, alacağın zamanaşımına uğradığını, davacının İŞKUR hizmet sözleşmesi ile belirli süreli olarak istihdam edildiğini, somut olayda davacının çalışmış olduğu ülke Rusya olduğundan Türk hukukunun uygulanamayacağını ve Türk Mahkemelerinin yetkili olmadığını, davacının hak kazanıp da ödenmeyen alacağının bulunmadığını, davacının belirli süreli iş sözleşmesiyle çalıştığını ve sürenin bitimi nedeniyle sözleşmenin sona erdiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili; uyuşmazlığa Türk hukukunun uygulanması gerektiğini, ayrıca davalı vekilinin de davaya Türk hukukunun uygulanması gerektiğini kabul ettiğini, taraflar arasında hukuk seçimi yapıldığından söz edilemeyeceğini, Rusya Federasyonu İş Kanunu'nda öngörülen sürenin dikkate alınmasının hatalı olduğunu, kıdem tazminatı da kamu düzeninden kaynaklandığından hesaplamanın Türk hukukuna göre yapılması gerektiğini, uyuşmazlığa yabancı hukuk uygulanmasını kabul anlamına gelmemek üzere Yargıtay içtihat değişikliğini işçinin bilmesinin beklenemeyeceğini, verilen kararın hukuki belirlilik, öngörülebilirlik ve sürpiz karar yasağı ilkelerinin ihlalini oluşturduğunu, daha sıkı ilişkili hukukun belirlenmesi gerektiğini, bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeninin korumayacağını beyan ederek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı ... vekili; vekalet ücreti ve yargılama giderine dair kurulan hükmün hatalı olduğunu beyan ederek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

3. Davalı ...vekili; vekalet ücreti ve yargılama giderine dair kurulan hükmün hatalı olduğunu beyan ederek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının yargılama giderlerine dair kurulan hüküm dışında isabetli olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf başvurusundaki sebepleri tekrar etmiş ve bu sebeplere ek olarak inceleme sırasında resen gözetilmesi gereken sair nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; iş sözleşmesine uygulanacak hukuk, zamanaşımı def'i, davanın süresinde açılıp açılmadığı noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 5718 sayılı Milletlerarası ... Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un (5718 sayılı Kanun) 2, 5, 8, 24, 27, 40 ve 44 üncü maddeleri.

3. Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun iş sözleşmesinin son bulduğu tarihte yürürlükte bulunan 392 nci maddesi şu şekildedir:

“Çalışan, hakkının ihlal edildiğini öğrendiği veya öğrenmesi gerektiği günden itibaren üç ay içinde bireysel iş uyuşmazlığının çözümü için mahkemeye başvurma hakkına sahiptir.

İşveren, çalışanın işletmeye verdiği zararın tazminine ilişkin uyuşmazlıklarda, zararın tespit edildiği tarihten itibaren bir yıl içinde mahkemeye gitme hakkına sahiptir.

Bu maddede belirtilen sürelerin geçerli bir nedenle kaçırılması durumunda, bu süreler mahkeme tarafından tekrar başlatılabilir.”

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Maddi hukukun bir müessesesi olan zamanaşımı, hukuki işlem ve ilişkinin esasına uygulanan hukuka tâbidir (..., Milletlerarası ... Hukuk, Ankara, 2022, s.315; ..., Türk Milletlerarası ... Hukuku, Ankara, 2021, s.127). Buna göre Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun bu konudaki hükümlerinin uyuşmazlıkta uygulanması, 5718 sayılı Kanun'un 2 ve 8 inci maddelerinin bir gereğidir.

3. İlgili Hukuk bölümünün (3) numaralı paragrafında yer verilen Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun mahkemeye başvurma sürelerinin düzenlendiği 392 nci maddesinde belirtilen sürelerin Dairemizce daha önce bazı kararlarda hak düşürücü süre olduğu belirtilmişse de yeniden yapılan değerlendirmede, bu sürelerin zamanaşımı süresi niteliğinde olduğu sonucuna varılmıştır.

Dava tarihi itibarıyla söz konusu zamanaşımı süresinin dolduğu ve davalı tarafça usulüne uygun şekilde zamanaşımı def'inde bulunulduğu anlaşılmıştır. Mahkemelerce söz konusu sürelerin hak düşürücü süre olarak nitelendirilmesi hatalı ise de bu hata sonuca etkili olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen ve yukarıda açıklanan gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.