Logo

9. Hukuk Dairesi2024/11846 E. 2024/12853 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işçinin kıdem tazminatı, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile ayrımcılık tazminatı talepleri hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının fazla çalışma, hafta tatili ve resmi tatil ücretleri alacaklarının belirsiz alacak davası usulüne uygun olarak hesaplanması gerektiği, davalı işyerinin yatılı okul olması ve hizmet alım sözleşmelerindeki personel sayısının gözetilerek fazla çalışma sürelerinin yeniden belirlenmesi ve bu doğrultuda yasal faiz başlangıç tarihinin de düzeltilmesi gerektiği gerekçesiyle bozma kararı verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

TEMYİZ EDENLER : Taraf vekilleri

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı asıl işveren Millî Eğitim Bakanlığına bağlı ... İMKB Yatılı Bölge İlköğretim Okulunda ihale ile temizlik, ..., bakım ve yakma hizmetleri satın alınan alt işverenler nezdinde okul temizliği, öğrencilere üç öğün ... dağıtımı vb. işlerde hizmetli olarak çalıştığını, okulda yatılı olarak kaldığını ve 15 günde bir evine gidebildiğini, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatillerde çalışma yaptırıldığı hâlde bu çalışmalarına ilişkin ücretlerin kendisine ödenmediğini, müvekkilinin iş sözleşmesine haksız olarak işverence son verildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile yıllık izin, hafta tatili, fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti ve ayrımcılık tazminatı alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı Millî Eğitim Bakanlığı vekili cevap dilekçesinde; iddia edilen alacakların zamanaşımına uğradığını, müvekkili İdare ile davacı arasında imzalanan bir iş sözleşmesinin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Davalı ... İnşaat ... Otomasyon İnsan Kaynakları San. Tic. Ltd. Şti. (... Şirketi) vekili cevap dilekçesinde; davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini, yıllık izinlerini kullandığını, davacıya fazla çalışma yaptırıldığında ücretinin ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 18.02.2015 tarihli ve 2013/154 Esas, 2015/25 Karar sayılı kararı ile; davalı Bakanlığın asıl işveren konumunda bulunduğu, diğer davalının ise alt işveren konumunda olduğu, davacının iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 20.06.2018 tarihli ve 2016/4000 Esas, 2018/15292 Karar sayılı kararı ile; davalı Şirketin temyiz isteminin reddine karar verilmiş, davacı ile davalı Bakanlığın diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek somut olay bakımından kıdem tazminatı talebinin belirsiz alacak davasının konusunu oluşturamayacağı, davacının fiilen yaptığı iş veya işler, bunların ne şekilde yapıldığı, okulun hangi bölümlerini kapsadığı, çalışılan işyerinin kapsam ve kapasitesi, vardiya veya nöbet sisteminin bulunup bulunmadığı hususları tespit edilmeksizin dava konusu fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları hakkında karar verilmesinin isabetli olmadığı, harçtan muaf davalı Bakanlık aleyhine harca hükmedilmesinin hatalı olduğu, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağına ilişkin talebin aşıldığı; ayrıca davalılar yararına tek vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği belirtilerek Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dinlenen tanık beyanlarından davacının fazla çalışma yaptığı hâlde fazla çalışma ücreti almadığı, davacının hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatillerde de çalıştığını ispatladığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili, davalı ... Şirketi ile davalı Bakanlık vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; davacının çok yoğun çalışmasının karşılığını alamadığını, kıdem tazminatına ilişkin belirsiz alacak davası açılabileceğini, hükmedilen faiz başlangıç tarihlerinin hatalı olduğunu belirterek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı ... Şirketi vekili; dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, hükmedilen alacaklardan sorumluluğun hatalı belirlendiğini, müvekkili ile davası bulunan tanıkların beyanlarının hükme esas alındığını, davacının talep ettiği alacaklara hak kazandığını ispatlayamadığını belirterek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

3. Davalı Bakanlık vekili; Bakanlığın ihale makamı olduğunu, yargılama boyunca ifade ettikleri itirazların dikkate alınmadığını belirterek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; kıdem tazminatının belirsiz alacak davasına konu edilip edilemeyeceğine, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil çalışma alacaklarının ispatı ve hesaplanması ile hüküm altına alınan alacakların faiz başlangıç tarihlerine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

2. 6100 sayılı Kanun'un 107 nci maddesi, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 41, 44, 46, 47, 63 ve 68 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı, davalı Şirket ve Bakanlık vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 20.06.2018 tarihli bozma kararında; ... İMKB Yatılı Bölge İlköğretim Okulunda davalı alt işveren Şirket işçisi olarak temizlik, ... dağıtımı ve kalorifer yakımı işlerinde çalıştığını iddia eden davacının fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil çalışma ücretlerine hak kazanıp kazanmadığı hususlarına ilişkin taraflar arasında mevcut uyuşmazlığın giderilebilmesi için davacı işçinin fiilen yaptığı iş veya işlerin neler olduğu, bunların ne şekilde yapıldığı, okulun hangi bölümlerini kapsadığı, çalışılan işyerinin kapasitesi, vardiya veya nöbet sisteminin bulunup bulunmadığı hususlarının tespit edilerek çalışma şartlarının belirlenmesi gerektiği belirtilmiştir.

3. Mahkemece bozmaya uyularak toplanan deliller ve bilirkişiden alınan ek rapor neticesine göre; davacının işyerinde bir hafta 7 gün, bir hafta 6 gün olmak üzere 06.00-20.00 saatleri arasında çalıştığı, buna göre haftalık ortalama 72,5 saat çalıştığı, 15 günde 1 gün hafta tatili kullandığı, tüm ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışmasını sürdürdüğü kabul edilmiştir. Ne var ki Dairemizin 2021/7089 sayılı Esasına kayıtlı olarak temyiz incelemesi yapılan ve davacı işçi ile birlikte aynı işyerinde çalışan .... isimli başka bir işçinin dosyasında, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda; söz konusu işçinin bir hafta haftada 7 gün çalışarak haftalık 21 saat, diğer haftada 5 gün çalışarak haftalık 10 saat fazla çalışma yaptığı değerlendirmesiyle hesaplama yapıldığı anlaşılmaktadır.

4. Dosya kapsamı içerisinde davalı Şirket yetkilisi M.K'nın, işyerinin 800 öğrenci kapasiteli yatılı okul olduğu, çalıştırılan işçi sayısının yeterli olmaması nedeniyle çalışanların fazla çalışma yapmak durumunda kaldıkları, işçilerin 15 günde bir dönüşümlü olarak izne ayrıldıkları, cuma günü öğleden sonra ile pazartesi sabahı arasında 2,5 gün izinli oldukları yönünde beyanda bulunduğu görülmüştür.

5. Dosya içeriğinde yer alan hizmet alım sözleşmeleri incelendiğinde ise 2009 yılı ihalesinde 4 kaloriferci, 2 aşçı ve 15 temizlik işçisi; 2010 yılı ihalesinde 2 kaloriferci, 2 aşçı ve 12 temizlik işçisi; 2011 ve 2012 ihalelerinde 18 personel; 2013 yılı ihalesinde ise 12 personel çalıştırılmasına dair hizmet alımlarının yapıldığı tespit edilmektedir.

6. Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda; 800 öğrenci kapasiteli yatılı bölge ilköğretim okulu olan davalı işyerinde okulların kapalı olduğu yaz tatilleri haricinde çalışan davacının, hizmet alım sözleşmelerinde belirlenen sayıda diğer işçilerle birlikte işyerinde yatılı kalarak ve dava dilekçesindeki beyan dikkate alındığında iki haftada bir cuma günleri çalışma bitiminden pazartesi günleri çalışma saatine dek izin kullanmak suretiyle, 06.30-19.00 saatleri arasında çalıştığı gözetilerek fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları hakkında hüküm kurulması gerekir.

7. Ayrıca davacının, dava konusu fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları bakımından davasını belirsiz alacak davası türünde açmış olmasına rağmen söz konusu alacakların tamamına dava tarihinden itibaren faize hükmetmek gerektiği hâlde anılan alacakların bir bölümüne dava tarihinden itibaren faiz hükmedilmiştir. Belirsiz alacak olarak talep edilen alacaklarda dava açıldıktan sonra yargılama esnasında artırılan alacak miktarları bakımından zamanaşımı süreleri işlemeyeceği gibi artırılan miktar bakımından faize hükmedilirken de kısmi davadan farklı olarak tüm alacağa dava tarihinden itibaren faiz işletilebileceği gözetilmeksizin karar verilmesi de isabetli olmamıştır.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

02.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.