Logo

9. Hukuk Dairesi2024/11868 E. 2024/12762 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işçinin, belediye şirketine geçişi sonrasında ücretinin asgari ücretin belirli bir yüzdesi fazlası olarak ödenmesi gerektiği iddiasıyla açtığı ücret farkı alacak davasının reddine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının belediye şirketine geçişiyle önceki hizmet alım sözleşmesinin hükümsüz hale geldiği, yeni dönemde ücretinin asgari ücrete endeksli olarak belirlenmediği ve bireysel iş sözleşmesinde de böyle bir düzenlemenin bulunmadığı gözetilerek, mahkeme kararının sonucu itibarıyla doğru bulunmuş ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesi değiştirilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/3531 E., 2024/273 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 35. İş Mahkemesi

SAYISI : 2020/243 E., 2022/266 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 01.01.2014 tarihinden bu yana Çankaya Belediyesi şirketi olan davalı Çankaya İmar Proje İnşaat Maden Belde Gereksinmeleri San. ve Tic. AŞ (Çankaya İmar AŞ) nezdinde belirsiz süreli iş sözleşmesi ile büro personeli sıfatıyla işçi olarak çalıştığını, davalı Şirketin 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu (4734 sayılı Kanun) kapsamında Belediyenin doğrudan temin suretiyle kamusal faaliyetlerin yürütülmesi amacıyla münhasıran Çankaya Belediyesinin işlerinin yürütülmesi amacıyla kurulmuş bir şirket olduğunu, müvekkilinin ücretinin davalı Çankaya İmar AŞ’nin ihale şartnamesi uyarınca "asgari ücretin %100 fazlası" olarak belirlendiğini, işyerinde yürürlükte bulunan 01.03.2018-31.12.2019 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinde öngörülen ücret zamlarının asgari ücretin %100 fazlası olarak belirlenecek taban ücret üzerine yansıtılması gerektiğini, 01.01.2019 tarihinden itibaren belirtilen % fazlaya ilişkin oran dikkate alınmaksızın müvekkili davacının ücretinin düşürüldüğünü ileri sürerek müvekkilinin ücretinin 01.01.2019 tarihinden itibaren 2019 yılı için belirlenen asgari ücretin %100 fazlası olması gerektiğinin tespiti ile davacının üyesi bulunduğu sendika ile davalı Çankaya İmar AŞ nezdinde arasında imzalanan toplu iş sözleşmesi gereği %14,2 oranındaki zammın belirtilen ücrete uygulanması gerektiğinin tespiti ve eksik ödenen geniş anlamda ücret alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, somutlaştırma yükümlülüğü gereği davacı vekilinin dava dilekçesindeki taleplerinin somutlaştırılması gerektiğini, 4734 sayılı Kanun gereği personel alımına dayalı hizmet alım sözleşmesi kapsamı uyarınca çalıştırıldığı süre boyunca davacının hak ve alacaklarının kendisine ödendiğini, asgari ücretin %100 fazlasının kararlaştırıldığı hizmet alım sözleşmesinin ise 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (696 sayılı KHK) 126 ncı maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye (375 sayılı KHK) eklenen Ek-20 nci maddesi ile feshedilmiş sayılacağını, bu tarihten itibaren hizmet alımlarının açık ihale usulü ile yapılması uygulamasına son verilip doğrudan temin ile yapılmaya başlandığını, davacıya Çankaya Belediyesi ile davalı Şirket arasında imzalanan 01.01.2019-31.12.2019 yürürlük süreli doğrudan temin sözleşmesinde kararlaştırılan ücret miktarının ödendiğini, yeni dönem için geçerli olan doğrudan temin sözleşmesinde de ücretlerin asgari ücretin % fazlasından bağımsız olacak şekilde ve mevcut ücretlerinden az olmamak kaydıyla belirlendiğini, davacı tarafça sona eren ihale sözleşmesine dayanılarak talepte bulunulmasının hukuka aykırı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının üyesi olduğu Genel İş Sendikası ile Çankaya İmar AŞ arasında imzalanan 01.03.2018-31.12.2019 tarihleri arasında yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesi, davalı tarafça dosyaya sunulan Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğünün 91717869-679 sayılı yazısı, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin emsal kararları gözetildiğinde; davacı tarafından alt işveren nezdindeki çalışma döneminde imzalanan bireysel iş sözleşmesi ile sağlanan hakların kadroya geçirildikten sonra da devam etmesi gerektiğinden bahisle talepte bulunulmuş olduğu, talebin toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre sağlanan hak ve alacaklara ilişkin olmadığı, alt işveren ile davalı arasında akdedilen hizmet alım sözleşmesine dayanan talepler olduğu, anılan hizmet alım sözleşmesinin davacının kadroya geçirilmesi ile hükümsüz hâle geldiği ve hükümsüz hâle gelen sözleşmeden kaynaklanan hak ve alacakların talep edilmesine imkân bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; bilirkişi raporuna yapılan itirazlarının dikkate alınmadığını, eksik ve hatalı şekilde düzenlenen rapor dikkate alınarak karar verildiğini, 696 sayılı KHK uyarınca müvekkili işçinin geçişten önceki alt işveren nezdinde çalışması sırasında aldığı veya hak ettiği ücret ve diğer işçilik haklarıyla birlikte belediye şirketine geçişinin yapıldığını, müvekkilinin davalı Belediye Şirketine geçişten önce (alt işverende çalışmakta iken) asgari ücretin %85 fazlası ücret aldığını, geçişi yapılan diğer alt işveren işçileri gibi geçişten sonra müvekkili işçinin çalışma şartlarında bir değişiklik de olmadığını; ayrıca davalı Şirket doğrudan temin usulü ile iş yapmaya başlamış ise de 696 sayılı KHK'nın 126 ncı maddesi ile 375 KHK'ye eklenen Ek-20 nci maddesindeki atıf uyarınca Bakanlar Kurulunca çıkartılan 2018/11608 sayılı İl Özel İdareleri, Belediyeler ve Bağlı Kuruluşları ile Bunların Üyesi Olduğu Mahalli İdare Birliklerinin Personel Çalıştırılmasına Dayalı Hizmetlerinin Gördürülmesine İlişkin Usul ve Esaslar’ın 5 inci maddesinde açıkça “İşçi ücretlerinin tespitinde asgari ücrette meydana gelen artışlar dikkate alınır.” hükmünün yer aldığını, 6 ncı maddesinde Hizmet Alımı İhaleleri Uygulama Yönetmeliği’ne atıfta bulunulduğunu, söz konusu Yönetmeliğin 10 uncu maddesinin dördüncü fıkrasında “bu ücretin brüt asgari ücretin en az yüzde (%) kaç fazlası olacağı idarece belirlenerek” ifadesinin yer aldığını, tüm bunlara ek olarak Kamu İhale Genel Tebliği’nin 78 inci maddesinde de ücretin asgari ücretin % fazlası olarak belirlenmesine ilişkin hükümlerin yer aldığını; dolayısıyla 696 sayılı KHK gereği belediye şirketlerine geçiş yapan işçilerin ücret rejiminin daha önce (geçişlerinden önce) olduğu gibi kamu ihale mevzuatına tâbi olduğu ve ücret belirleme yönteminde bir değişiklik olmadığının kabulü gerektiğini, buna göre müvekkilinin 01.01.2019 tarihi itibarıyla geçerli asgari ücretin %100 fazlası tutarına davacının üyesi olduğu Genel İş Sendikası ile Çankaya İmar AŞ arasında imzalanan 01.03.2018-31.12.2019 tarihleri arasındaki yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesi hükmüne göre yüzde %14,2'lik ücret zammı uygulanması gerektiğini, sendika üyesi diğer işçiler adına açtıkları davalarda İzmir 2. İş Mahkemesinin 2019/278 Esas ve 2020/403 Karar sayılı kararı ve Çeşme Asliye Hukuk (İş mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesinin 2019/488 Esas ve 2020/421 Karar sayılı kararında aynı yöndeki davaların kabulüne karar verildiğini ileri sürerek davanın kabulü istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının 01.04.2018 tarihi itibarıyla KHK uyarınca belediye şirketine geçiş yaptığı ve 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 23 üncü ve 24 üncü maddeler uyarınca sürekli işçi kadrolarına geçirileceklerin istihdam edilmesine esas hizmet alım sözleşmelerinin geçiş işleminin yapıldığı tarih itibarıyla feshedilmiş sayılacağı, sürekli işçi kadrolarına geçirilmeyle ilgili söz konusu düzenlemenin hizmet alım sözleşmeleri kapsamında çalışanların daha önce ücret ile diğer mali ve sosyal haklarını asgari ücretle irtibatlandıran uygulamalara son verildiğinin açık olduğu, sürekli işçi kadrolarına geçen işçilerin ücret ile diğer mali ve sosyal haklarının yeni süreçte Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesinin uygulanması ile oluşan ücret ile diğer mali ve sosyal haklardan fazla olamayacağına ilişkin açık ve emredici yasal düzenlemeler karşısında 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 22 nci ve 62 nci maddesi hükümlerinin ihlalinden de söz edilemeyeceği, kadroya geçirildikten sonra kamu kurum ve kuruluşlarınca bireysel iş sözleşmesinin yapılmamış olmasının da varılan bu sonuca etkili olmayacağının Yargıtay içtihatlarında da kabul edildiği gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği gerekçelere dayanarak ve resen dikkate alınacak nedenlerle davanın kabulüne karar verilmek üzere Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı işçiye 01.01.2019 tarihinden itibaren ödenmesi gereken ücretin tespiti ile davacının fark ücret alacağına hak kazanıp kazanmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin dördüncü fıkrası.

2. 696 sayılı KHK'nın 126 ncı maddesi ile 375 sayılı KHK'ye eklenen Ek-20 nci madde.

3. 4857 sayılı Kanun'un 22, 32, 34 ve 62 nci maddeleri.

4. İl Özel İdareleri, Belediyeler ve Bağlı Kuruluşları ile Bunların Üyesi Olduğu Mahalli İdare Birliklerinin Personel Çalıştırılmasına Dayalı Hizmetlerinin Gördürülmesine İlişkin Usul ve Esaslar'a ilişkin 2018/11608 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı.

5. Dairemizin 22.05.2024 tarihli ve 2024/2294 Esas, 2024/8929 Karar sayılı kararı.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut uyuşmazlıkta, davacı 01.01.2014 tarihinden itibaren davalı Belediye Şirketi işçisi olup davacının, 02.04.2018 tarihinden itibaren Belediye Şirketinin 696 sayılı KHK'nın 126 ncı maddesi ile 375 sayılı KHK'ye eklenen Ek-20 nci maddesi uyarınca, 4734 sayılı Kanun'un 22 nci maddesindeki limit ve şartlar ile 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendindeki sınırlamalara tâbi olmaksızın doğrudan hizmet alımı suretiyle yürüttüğü destek hizmetleri bünyesinde istihdam edildiği anlaşılmaktadır.

3. Davalı Şirket ile dava dışı Belediye arasında imzalanan son hizmet alım sözleşmesi 2015/121422 ihale numaralı, 12.11.2015 imza tarihli 253 personel eliyle 36 ay süreli destek hizmeti alımına ilişkin sözleşme olup lisans mezunu büro destek personeli olan davacı için ücretin asgari ücretin %100 fazlası şeklinde belirlendiği görülmektedir. Ancak davacının 02.04.2018 tarihinden itibaren bünyesinde istihdam edildiği doğrudan temin yoluyla hizmet alımına ilişkin sözleşmede ise davacı gibi lisans mezunu büro destek personeli olan işçilerin ücretlerinin miktar itibarıyla kararlaştırıldığı, asgari ücretin % fazlasının ödenmesi şeklinde işvereni ileriye etkili olarak bağlayacak şekilde bir düzenlemenin yer almadığı görülmüştür. Ayrıca dosya kapsamında talep konusu dönem için geçerli olacak şekilde davacının ücretinin asgari ücretle irtibatlandırıldığına dair bireysel iş sözleşmesine de rastlanmamıştır.

4. Diğer yandan, dosya kapsamında yer alan ücret bordroları da incelenmiş olup 01.01.2019 tarihi itibarıyla davacının ücretinin 31.12.2018 tarihine kıyasen düşürülmediği de anlaşılmıştır. Buna göre netice itibarıyla ücret farkı alacağının reddine dair İlk Derece Mahkemesi kararı isabetlidir.

5. Buna göre somut olayda; gerek davacının istihdam edildiği 696 sayılı KHK'nın 126 ncı maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen Ek-20 nci madde uyarınca doğrudan temin yoluyla hizmet alımına ilişkin sözleşme içeriğinde davacının ücretinin asgari ücretin % fazlası olacak şekilde kararlaştırılmaması gerekse de talep konusu dönem için geçerli olacak şekilde davacının ücretinin asgari ücretle irtibatlandırıldığına dair bireysel iş sözleşmesinin bulunmaması sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, İlk Derece Mahkemesince ve Bölge Adliye Mahkemesince yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmiş olması hatalıdır.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, sonucu itibarıyla doğru bulunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesinin değiştirilerek ve düzeltilerek onanması, 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin dördüncü fıkrası hükmü gereğidir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Sonucu itibarıyla doğru olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesinin değiştirilerek ve düzeltilerek ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.