"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
KARAR : İstinaf başvurularının esastan reddi
TEMYİZ EDENLER : Davalılar vekilleri
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 47. İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan ilk yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, kararın davalı ... Tekstil İnş. Mat. Tar. Ürü. San. ve Tic. Ltd. Şti. (... Şirketi) vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalılar vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 15.09.2019-31.01.2020 tarihlerini kapsayan dönemde Posta, Telefon ve ... İşçileri Sendikası (...-...) ile alt işveren ... Şirketi arasında imzalanan toplu iş sözleşmesine bağlı olarak ayrım işçisi olarak çalıştığını, toplu iş sözleşmesinde yer alan çocuk, yemek, taşıt ve yakacak yardımı, öğrenim yardımı ödeneceğinin düzenlendiğini, söz konusu yardımların ödenmediğini, toplu iş sözleşmesi gereği %4 oranında zamlı ücret ödeneceğinin kararlaştırıldığını, zamlı ücret farklarının ödenmediğini, yine toplu iş sözleşmesi gereği gece çalışmalarına karşılık ücretlerin %10 zamlı olarak ödeneceğinin kararlaştırıldığını, fazla çalışma ücretlerinin %60 zamlı olarak ödenmediğini, işçilere Kasım ayında 4 günlük ücret tutarında ikramiye ödeneceği kararlaştırılmasına rağmen bu ödemenin yapılmadığını ileri sürerek yemek, yakacak, çocuk, öğrenim yardımı, ücret zammı, gece çalışması, fazla çalışma ve ikramiye alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı Posta ve ... AŞ (... AŞ) vekili cevap dilekçesinde; husumet itirazında bulunduklarını, müvekkilinin ihale makamı olduğunu, davacının iş sözleşmesi imzaladığı yüklenici şirketlerin çalışanı olduğunu, ...-... ile diğer davalı ... Şirketi arasında Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesine müvekkilinin taraf olmadığını, zamanaşımı def'inde bulunduklarını savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalı ... Şirketi vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının toplu iş sözleşmesinden yararlanan işçilerden olmadığını, davacının 01.03.2018-31.07.2020 tarihleri arasında ... AŞ ile imzalanan doğrudan temin sözleşmesi kapsamında çalıştığını, 15.09.2019-31.01.2020 tarihlerini kapsayan ...-... ile davalı Şirket arasında Yüksek Hakem Kurulu tarafından toplu iş sözleşmesinin karara bağlandığını, sözleşmenin belirtilen zaman aralığında çalışan sendikalı işçileri kapsadığını, davacının imza tarihinden sonra Sendikaya üye olduğunu, bu nedenle toplu iş sözleşmesinden yararlanamayacağını, belirtilen tarih aralığında dayanışma aidatı da ödemediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalılar arasında 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 2 nci maddesinin yedinci fıkrası gereği asıl işveren alt işveren ilişkisinin bulunduğu, ...- ile davalı Şirket arasında Yüksek Hakem Kurulunun 25.06.2020 tarihli ve 2020/45 Esas, 2020/184 Karar sayılı kararı ile bağıtlanan 15.09.2019-31.01.2020 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinin bulunduğu, davacının imza tarihinden önce 26.06.2019 tarihinde ...-...'e üye olduğu, toplu iş sözleşmesinin imza tarihinde önce davacı sendika üyesi olduğundan yürürlük tarihinden itibaren ayrıca bir bildirime gerek bulunmaksızın toplu iş sözleşmesinden yararlanması gerektiği, toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklardan davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davalı ... AŞ vekili; dava konusu taleplerden yüklenici Şirketin sorumlu olduğunu, ...-... ile ... Şirketi arasında karara bağlanan toplu iş sözleşmesine müvekkilinin taraf olmadığını, davacının alacaklarından sorumlu olmadığını, davacının alacaklarının zamanaşımına uğradığını belirterek İlk Derece Mahkemesinin kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı ... Şirketi vekili; davacının toplu iş sözleşmesinden yararlanan işçilerden olmadığını, 15.09.2019-31.01.2020 tarihlerini kapsayan zaman aralığında toplu iş sözleşmesi bulunduğunu, Yüksek Hakem Kurulu kararına göre ...- müvekkili Şirkete işbu tarihler aralığında Sendika üyesi olan işçileri bildirmekle yükümlü olduğunu, bildirilmeyen Sendika üyesi işçilerin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan işçilik alacaklarından ...- yükümlü olacağını, davacının sendikaya üye olduğu tarihin toplu iş sözleşmesinin imzalandığı tarihten önce olduğunu, ...- tarafından toplu iş sözleşmesinden yararlanan tüm işçilerin müvekkili Şirkete bildirildiğini ve toplu iş sözleşmesinden kaynaklı tüm hak ve alacaklarının ödendiğini, Sendika tarafından bildirilmeyen ve toplu iş sözleşmesinden yararlanan işçileri tespit etme imkânı bulunmadığını, davacıya ait Sendika üyelik fişlerinin davacının toplu iş sözleşmesinden yararlandığını ispatlamadığını belirterek İlk Derece Mahkemesinin kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalılar arasında 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinin yedinci fıkrası gereği asıl işveren alt işveren ilişkisinin bulunduğu, ...- ile davalı Şirket arasında Yüksek Hakem Kurulunun 25.06.2020 tarihli ve 2020/45 Esas, 2020/184 Karar sayılı kararı ile bağıtlanan 15.09.2019-31.01.2020 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinin bulunduğu, davacının imza tarihinden önce 26.06.2019 tarihinde ...- üye olduğu, toplu iş sözleşmesinin imza tarihinde önce davacı sendika üyesi olduğundan yürürlük tarihinden itibaren ayrıca bir bildirime gerek bulunmaksızın toplu iş sözleşmesinden yararlanması gerektiği, İlk Derece Mahkemesi kararında usul ve kanuna aykırı bir hususa rastlanılmadığı gerekçesiyle davalılar vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davalı ... AŞ vekili; istinaf dilekçelerinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı ... Şirketi vekili; istinaf dilekçelerinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının davalı ... Şirketinin tarafı olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlanma koşullarının bulunup bulunmadığı ile varsa toplu iş sözleşmesinden kaynaklı alacaklardan davalıların sorumluluğu noktalarındadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinin yedinci fıkrası, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalılar vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.