Logo

9. Hukuk Dairesi2024/11929 E. 2024/15954 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, davalıdan çalışma belgesi verilmesi talebiyle açtığı davanın, daha önce aynı konu hakkında açılan ve kesinleşen bir dava nedeniyle reddine ilişkin kararın temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının çalışma belgesi verilmemesi nedeniyle tazminat talebiyle açtığı önceki davanın kesinleşmiş olması ve mevcut davanın da aynı konu hakkında açılmış olması nedeniyle kesin hüküm şartı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 21. İş Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat ve çalışma belgesi verilmesi istemli davadan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalıya ait ... ünvanlı işyerinde 07.07.2007 - 20.06.2010 tarihleri arasında sigortalı olarak çalıştığını, bu çalışmalarına ilişkin sözlü hizmet/çalışma belgesi verilmesi talebinde bulunduklarını ancak herhangi bir belge verilmediğinden davalı tarafa ihtarname keşide edildiğini, işbu ihtarname neticesinde de herhangi bir çalışma belgesi düzenlenmediğini, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 426 ncı maddesi ile 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 28 inci maddesi kapsamında hâlihazırda dava dışı ... ... Sanayi ve Tic. AŞ'de çalışan davacıya terfi alması (çalışma belgesi sunamadığı için olması gerekenden alt kıdemde çalıştığından) ve bu terfi/kıdem artışından sonra ücret düzenlenmesi yapılacağını, 4 yıldır davalıdan defalarca istenilmesine rağmen çalışma belgesinin verilmediğini, davalı işveren tarafından Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) meslek kodu bildirilmediğinden davacının mağdur olduğunu, davacının, ... Endüstri Meslek Lisesi makine ressamlığı bölümünden mezun olarak ... Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi ve Konstruksiyon Öğretmenliği bölümünde öğrenciyken davalı işyerinde çalışmaya başladığını, dava dışı ... ... Sanayi AŞ'ye müzekkere yazılarak ilgili çalışma belgesi sunulsaydı davacının ücretinin ortalama artış miktarının sorulması ile zararının tespit edilmesine karşılık maddi tazminat ve davalı tarafından müvekkiline ait çalışma belgesinin Mahkemece istenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; Mahkemenin görevsiz olduğunu, davacının aynı konuda daha önce Ankara 55. İş Mahkemesinde çalışma belgesi verilmemesinden kaynaklanan tazminat ve teknik ressam olarak çalıştığının tespiti istemli dava açtığını, bu hususta kesin hüküm itirazında bulunduklarını, talep konusunun zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin belge saklama yükümlülüğü süresinin bittiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tarafından davalı aleyhine Ankara 55. İş Mahkemesinin 2021/902 Esas sayılı dosyası ile açılmış olan dava ile davacının 07.07.2007-20.06.2010 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde teknik ressam olarak çalıştığının tespiti ile maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesinin talep edildiği, Ankara 55. İş Mahkemesinin 20.04.2022 tarihli ve 2021/902 Esas, 2022/203 Karar sayılı kararı ile davacının dava edilen tarih aralığında eylemli olarak teknik ressam pozisyonunda görev yaptığını gösterir dosyaya sunulan delil bulunmadığı, davacının söz konusu dönemde öğretim sürecinin devam ettiği, işin sahada icrası noktasında gerekli yetkilere sahip olduğunu ve fiilen icra ettiğini ispatlar mahiyette bilgi ve belge bulunmadığı, bunun sonucu olarak maddi zarar iddiasının da temelden yoksun olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği, kararın davacı vekili tarafından istinaf edildiği, Ankara Bölge Adliye Mahkemesinin 22.09.2022 tarihli ve 2022/2669 Esas, 2022/3035 Karar sayılı kararı ile davacı vekilinin başvurusunun temyiz yolu açık olmak üzere esastan reddedildiğinin anlaşıldığı, temyiz yoluna başvurulmaması üzerine hükmün 22.11.2022 tarihinde kesinleştiği, davacı vekilinin 18.12.2023 tarihli dilekçesi ile davacının ücretinin ortalama artış miktarının sorulması ve zararın tespit edilmesi ile ortaya çıkacak tazminat miktarının tespitine ilişkin taleplerinden feragat ettiklerini, davanın yalnızca müvekkiline ait çalışma belgesinin istenilmesi talebi üzerinden devam etmesini istediklerini beyan ettiği, davacının tazminat talebine ilişkin olarak; Ankara 55. İş Mahkemesinin 2021/902 Esas, 2022/203 Karar sayılı dosyasından açılan davada verilen talebin reddine ilişkin karar kesinleştiğinden aynı davanın daha önceden kesin hükme bağlanmış olması nedeniyle bu talebin usulden reddi gerektiği, davacının davalı tarafından mahkeme talebi ile çalışma belgesinin istenilmesine ilişkin talebi ile ilgili olarak; 4857 sayılı Kanun'un 28 inci maddesinde işten ayrılan işçiye işveren tarafından işinin çeşidinin ne olduğunu ve süresini gösterir bir belge verileceği, belgenin vaktinde verilmemesinden veya belgede doğru olmayan bilgiler bulunmasından zarar gören işçi veyahut işçiyi işe alan yeni işverenin eski işverenden tazminat isteyebileceğinin düzenlendiği, işçiye çalışma belgesi verilmesi yükümlülüğünü yerine getirmeyen işveren aleyhine 4857 sayılı Kanun'un 99 uncu maddesinin (d) fıkrasında idari para cezası verileceğinin belirtildiği, işçi veya işçiyi işe alan yeni işveren çalışma belgesinin vaktinde verilmemesinden veya belgede doğru olmayan bilgiler bulunmasından zarar gördüğünü kanıtlaması hâlinde eski işverenden tazminat isteyebileceği, eski işverenin çalışma belgesi vermemesi nedeniyle zarara uğraması ya da eski işverenin gerçek dışı beyanda bulunması ve bu beyan sebebi ile bir zarar ortaya çıkması hâlinde davacının bu zararı eski işverenden talep edebileceği, ancak dava konusu olayda davacının talebinin davalı işvereni işlem yapmaya zorlayıcı nitelik taşıyan bir talep olduğu, yukarıda belirtilen hükümler çerçevesinde işverenin çalışma belgesi vermemesi ya da çalışma belgesinde gerçeğe aykırı beyanda bulunması hususunun yaptırıma bağlandığı, bu durumda davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığının değerlendirildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; taraflarınca davalı aleyhine Ankara 55. İş Mahkemesinin 2021/902 Esas sayılı dosyası ile açılan dava ile davacının teknik ressam olarak çalıştığının tespiti ile teknik ressam olarak çalışma belgesi verilmesinin talep edildiği, işbu dava dosyası ile ise salt çalışma belgesi verilmesinin talep edildiği, eldeki dosyanın eda davası olarak açıldığı, işverenin çalışma belgesi vermemesi ya da çalışma belgesinde gerçeğe aykırı beyanda bulunması hususunun yaptırıma bağlandığı, bu durumda davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığına ilişkin İlk Derece Mahkemesinin değerlendirmesi ile kötüniyetin alenen korunmakta olup mağdurun mağduriyetinin artmasına neden olduğu, müvekkilinin sigortalı olarak çalıştığı, primlerinin ödendiği işyerinde meslek kodunun da SGK'na bildirilmemesi nedeni ile oluşan zararın sürekli olarak artması göz önüne alındığında davanın açılmasında hukuki yararın olduğunun açıkça görüldüğü belirtilerek İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı kanaatine varıldığı gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği gerekçelere dayanarak ve resen dikkate alınacak nedenlerle davanın kabulüne karar verilmek üzere Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının çalışma belgesi verilmesi istemli davayı açmakta korunmaya değer güncel hukuki yararının bulunup bulunmadığı ve kesin hüküm dava şartına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. 6100 sayılı Kanun'un 106 ncı maddesi, 114 ve 115 inci maddeleri.

3. 4857 sayılı Kanun'un 28 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Somut uyuşmazlıkta; davacı tarafından davalı aleyhine Ankara 55. İş Mahkemesinin 2021/902 Esas sayılı dosyası ile açılan ilk davada davacının teknik ressam olarak çalışmış olduğunun tespiti ile tazminata hükmedilmesi talep edilmiş olmakla; her iki davanın da çalışma belgesinin verilmemesinden kaynaklı tazminat istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda Ankara 55. İş Mahkemesinin 2021/902 Esas sayılı dosyası, eldeki dosya yönünden kesin hüküm teşkil ettiğinden, Mahkemece davanın reddine ilişkin verilen karar sonucu itibarıyla isabetlidir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle (2) numaralı paragrafta yapılan açıklamaya göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.