Logo

9. Hukuk Dairesi2024/1214 E. 2024/2090 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının iş akdinin feshi nedeniyle talep ettiği kıdem, ihbar ve diğer işçilik alacaklarının miktarı ve davalı işverenin bu alacakları ödeme yükümlülüğünün olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı işverenin ilk yargılamada davacı aleyhine hükmedilen hafta tatili ücreti yönünden temyiz etmediği ve davacının da ilk kararı temyiz etmemesi nedeniyle oluşan usuli kazanılmış hakkın ihlal edildiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/48 E., 2023/472 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

Miktar ve değeri temyiz kesinlik sınırını aşmayan taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 ... Kanun) geçici 3 üncü maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 ... Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 ... Kanun) 427 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde 6100 ... Kanun'un geçici 3 üncü maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 ... Kanun'un 427 ve 432 nci maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Dosya içeriğine göre reddedilen ve davacı vekili tarafından temyize konu edilen toplam miktar 2.389,78 TL olup Mahkemenin karar tarihi itibarı ile kesinlik sınırı olan 12.950,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davacı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar vermek gerekmiştir.

Davalı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin ... sözleşmesinin davalı işveren tarafından haksız ve gerekçesiz olarak feshedildiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatları ile ücret, yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili ile ... ... ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının hiçbir hak ve alacağının bulunmadığını, açılan davanın haksız ve gerekçesiz olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 17.05.2016 tarihli ve 2015/211 Esas, 2016/451 Karar ... kararı ile; davacının ... sözleşmesinin kıdem ve ihbar tazminatı ödenmemesini gerektirecek şekilde sona erdiğine ilişkin ispat yükü üzerinde olan davalı işveren tarafından bu yükümlülüğün usulünce yerine getirilmediğinin anlaşılmasına göre davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazandığı, ücret, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ... ... ve genel tatil ücreti yönünden davasında haklı olduğunun anlaşıldığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 23.12.2019 tarihli ve 2016/24296 Esas, 2019/24081 Karar ... ilâmı ile; davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra, Mahkemece, davacı asılın çalışma süresi boyunca ücretli izin kullanıp kullanmadığı, kullanmış ise kaç gün yıllık ücretli izin kullandığı konusunda beyanının alınması, sonucuna ve tüm dosya kapsamına göre bir karar verilmesi gerektiği, davacının ödenmediğini beyan ettiği 15 günlük ücretin Aralık 2014 dönemine ait olduğu anlaşılmakla davacının Aralık 2014 tarihinden sonrasına ait hesap kayıtlarının dosya içine alınarak davacının ücret alacağının bulunup bulunmadığı denetlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği, dosyaya sunulan davacının imzasını havi ücret bordrolarının incelenmesinde, fazla çalışma tahakkuku bulunan aylar olduğunun anlaşıldığı, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda fazla çalışma tahakkuku bulunan ayların dikkate alınmadığının görüldüğü, Mahkemece yapılması gerekenin fazla çalışma tahakkuku bulunan imzalı bordroların yapılan hesaplamadan dışlanarak sonucuna göre karar verilmesi olduğu, hafta tatili yönünden ise dosyaya sunulan davacının imzasını havi işyeri giriş çıkış kayıtlarının hükme esas alınması yerinde olmakla beraber, davacının hafta tatili izni kullandığı/kullanmadığı dönemlerin denetime elverişli şekilde belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda 08.10.2022 tarihli bilirkişi raporunda yapılan hesaplama hükme esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davalı vekili, davacının ... sözleşmesinin devamsızlık nedeniyle sona erdiği, buna göre kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanamayacağını, hükme esas alınan bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, yapılan hesaplamaların denetime elverişli olmadığını, Mahkemenin ilk kararının sadece müvekkili Şirket tarafından temyiz edildiğini, yapılan temyiz incelemesi sonucunda Mahkeme kararının müvekkili lehine bozulduğunu, bu durumda Mahkemece hafta tatili ücreti alacağının bozma sonrası müvekkili aleyhine daha yüksek tutarda hüküm altına alınmasının hatalı olduğunu ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davacı tarafın temyiz dilekçesi miktardan reddedildiğinden, temyiz sebeplerine yer verilmemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının yıllık izin ve hafta tatili ücreti alacaklarının ispatı ve hesaplanması, ücret alacağının bulunup bulunmadığı, fazla çalışma alacağının hesaplama yöntemi hususlarındadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 ... Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 ... Kanun'un 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedinci fıkrası ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

2. 4857 ... ... Kanunu'nun (4857 ... Kanun) 32, 41, 46, 53 ve 59 uncu maddeleri.

3. Dairemizin 14.12.2022 tarihli ve 2022/16498 Esas, 2022/16753 Karar ... ilâmında usuli kazanılmış hak ilkesi şu şekilde açıklanmıştır:

"...

3. Bilindiği üzere 6100 ... Kanun'da usuli kazanılmış hak kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri hâline gelmiştir. Anlam itibarıyla bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan ... ifade etmektedir.

4. Mahkemenin, Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir (Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu, 09.05.1960 tarihli ve 1960/21 Esas, 1960/9 Karar ... karar). Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usuli kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu, 04.02.1959 tarihli ve 1959/13 Esas, 1959/5 Karar ... karar).

..."

3. Değerlendirme

1. Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekilin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Usuli kazanılmış hak bozma ile oluşacağı gibi taraflardan birinin hükmü temyiz etmemesi sebebiyle de oluşabilir. Somut olayda davacı taraf 17.05.2016 tarihli ilk kararı temyiz etmemiş olup 12.07.2023 tarihli son kararda daha fazla miktarda hafta tatili alacağına hükmedilmesi davalı bakımından usuli kazanılmış hakkın ihlali niteliğindedir. Bozma sonrası yargılama sonucunda davalı lehine oluşan usuli kazanılmış hak korunarak, hafta tatili ücreti alacağının hüküm altına alınması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. Davalı lehine oluşan usuli kazanılmış haklar gözetilerek karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

A. Davacı Temyizi Yönünden

Davacı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

B. Davalı Temyizi Yönünden

Temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

13.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.