"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
KARAR : İstinaf başvurularının esastan reddi
TEMYİZ EDENLER : Taraf vekilleri
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 6. İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince 23.03.2023 tarihli ve 2021/150 Esas, 2023/89 Karar sayılı karar ile asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı-karşı davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince 26.12.2023 tarihli ve 2023/3530 Esas, 2023/3618 Karar sayılı karar ile İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (6) ncı alt bendi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince, Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı doğrultusunda yapılan yargılama sonucunda yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl davanın reddine, karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi davacı - karşı davalı vekili ile davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:
Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Kanun'un 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Dosya içeriğine göre asıl dava yönünden; reddedilen ve davacı tarafından temyize konu edilen miktar ile karşı davada hüküm altına alınan ve karşı davalı tarafından temyize konu edilen miktarlar Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 378.290,00 TL’nin altında kalmaktadır.
Karşı dava yönünden davalı-karşı davacı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ...'ın davalıya ait işyerinde ilk olarak 07.06.1999 tarihinde işe başladığını, 01.01.2011 tarihinde itibaren ise toptan satış bölge müdürü görevine atandığını ve bu görevi sürdürmekte iken 01.11.2012 tarihinde haklı bir nedene dayanmaksızın işten çıkarıldığını, davacının aldığı son aylık net ücretinin 4.700,00 TL olduğunu yılda 4 maaş ikramiye ve 157,82 TL yemek parası aldığını ayrıca davalı işverence limitsiz benzin harcama imkânı ile aylık 232,93 TL özel sağlık sigortası yardımı verildiğini davalı işverenlikçe müvekkilinin iş sözleşmesinin 05.10.2012 tarihinde karşılıksız çıkan bir müşteri çekine dayanılarak feshedildiğini, haklı olmamakla birlikte feshin bu nedene dayandırıldığına göre işverenlikçe öğrenilen bu olaya bağlı olarak derhal fesih hakkını kullanma süresinin geçtiğini, davacının son aya ait 6 günlük ücretinin kendisine ödenmediğini, müvekkilinin hak kazandığı 259 günlük yıllık izninin kullandırılmadığı gibi iş sözleşmesinin feshinden sonra karşılığı ücretin ödenmediğini ileri sürerek ihbar ve kıdem tazminatı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; davacının iş sözleşmesinin müvekkili Şirket tarafından haklı nedenle feshedildiğini, davacının en son müdür olarak görev yaptığı Antalya Toptan Satış departmanında çalışırken yönetici olarak gereken sorumluluk ve hassasiyeti göstermeden ve gerekli kontrolleri yapmadan yetkilerini aşarak limitleri üzerinden satış gerçekleştirip müvekkili Şirketi 580.588,17 TL zarara uğrattığını, tam olarak tespit edilmemekle beraber dava sırasında tespit edilecek miktarın arttırılmak üzere şimdilik 160.000,00 TL' sinin zararın doğduğu haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Manavgat 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/314 Esas sayılı dosyası ile eldeki dosya davacısı ve bir kısım kişiler hakkında iştirak hâlinde ve zincirleme biçimde (müteselsilen) davalı Şirkete karşı özel belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarını işlediklerinden bahisle ceza davası açıldığının, söz konusu dava sonunda ilgili Mahkemece 2017/314 Esas, 2021/185 Karar sayılı karar ile eldeki dosya davacısının üzerine atılı suçlardan beraatine karar verildiği ve kararın kesinleştiğinin anlaşıldığı, dosyada mübrez 01.11.2012 tarihli fesih bildirim yazısı incelendiğinde davacının iş sözleşmesinin toptan satış departmanında çalışırken yönetici olarak gereken sorumluluk ve hassasiyeti göstermeden ve gerekli kontrolleri yapmadan yetkilerini aşarak limitler üzerinde satış gerçekleştirip şirketi zarara uğrattığı bu sebeple iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiği, asıl dava yönünden kıdem ile ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerektiği, karşı dava yönünden ise davacı işçinin davalı Şirket adına yapmış olduğu satışın yüklü bir satış olması dikkate alındığında, satış yapılan şirketin ödeme gücü olup olmadığı, çeklerinin karşılıksız yazdırılıp yazdırılmadığı hususunda gerekli araştırmaları yapmayarak ve toptan satış müdürü olarak basiretli bir yönetici gibi davranmayarak kusurlu olduğu, karşı davalı işçinin Antalya Bölge Toptan Satış Müdürü olarak yetkili olması dikkate alındığında Şirketin 580.562,02 TL zararın takdiren 120.000,00 TL'sinden sorumlu tutulmasının usul ve kanuna uygun olacağı kanaatine varıldığı gerekçesi ile asıl davanın reddine, karşı davanın ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı vekili ile davalı-karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı - karşı davalı vekili; İlk Derece Mahkemesince ceza dava dosyası sonucunda müvekkilinin beraatine kararı verilmesine rağmen dikkate alınmayarak yazılı şekilde karar verilmesinin anlaşılamadığı, Antalya Bölge Toptan Satış Müdürü olarak yetkili olması nedeniyle neredeyse tüm zararın tahsiline karar verildiği, onayı imzası olan üst yönetimdeki isimlere hiç sorumluluk yüklenmediği, emsal kararın dikkate alınmadığı, iş sözleşmesinin feshinin 6 iş günlük hak düşürücü sürede yapılmadığı, işletmelerin kâr ve zarar risklerinin her zaman mevcut olduğunu, bir çekin tahsil edilememesinin sorumluluğunun tamamen o işletmenin yöneticisine yüklenemeyeceği, üstelik de yönetici olan davacının 13,5 yıl gibi uzun süre işverene hizmet eden işinde son derece başarılı, dosyasında ve sicilinde hiçbir ihtar veya uyarı yazısı bulunmamış bir çalışan olup bu olayda kusurlu olmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı- karşı davacı vekili; reddedilen tutara ilişkin gerekçe gösterilmediğini, talep edilen zararın tamamının hüküm altına alınması gerektiğini, karşı davada reddedilen miktar nedeniyle davacı - karşı davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince 23.03.2023 tarihli ve 2021/150 Esas, 2023/89 Karar sayılı karar ile asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verildiği, kararın davacı-karşı davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Dairece 26.12.2023 tarihli ve 2023/3530 Esas, 2023/3618 Karar sayılı karar ile İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (6) ncı alt bendi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği, gönderme kararı üzerine asıl dava yönünden İlk Derece Mahkemesince verilen 24.10.2023 tarihli istinaf talebinin yapılmamış sayılmasına dair karara karşın davacı - karşı davalı tarafından istinaf talebinde bulunulmakla öncelikle incelenmesi gerektiği, asıl davaya ilişkin harç eksikliği nedeniyle İlk Derece Mahkemesince çıkarılan kesin süre ihtarlı muhtıranın usulünce olduğu ve davacı - karşı davalıya 10.07.2023 tarihinde tebliğ edilmekle bir haftalık süre verildiği, süresinde ikmal edilmediğinden asıl dava yönünden İlk Derece Mahkemesince istinaf başvurusunun reddine ilişkin yapılan değerlendirmede isabetsizlik görülmediği, karşı dava yönünden yapılan inceleme sonucunda ise İlk Derece Mahkemesi hükmünün Dairece de benimsenmiş bulunan kanuni ve hukuki gerekçeleri ile dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre İlk Derece Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığının anlaşıldığı gerekçesi ile davacı - karşı davalı ve davalı - karşı davacı vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi davacı - karşı davalı vekili ile davalı - karşı davacı vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı - karşı davalı vekilinin; asıl dava ile karşı davaya ilişkin temyiz istemi miktardan reddedildiğinden temyiz sebeplerine yer verilmemiştir.
2. Davalı - karşı davacı vekili istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebeplere benzer sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı - karşı davacı tarafın maddi zararı olup olmadığı bu zarardan karşı davalı ...'ın sorumlu olup olmadığı, karşı davada reddedilen tutar nedeniyle karşı davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin yerinde olup olmadığı hususlarındadır.
2. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı - karşı davacı vekilince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
A. Davacı-Karşı Davalı Temyizi Yönünden;
Asıl davaya yönelik temyiz istemi ile karşı davaya yönelik temyiz isteminin miktardan REDDİNE,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine,
B. Davalı-Karşı Davacı Temyizi Yönünden;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.