"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında Ankara 34. İş Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ile davalı ... (... Şirketi) vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
Bölge Adliye Mahkemesince kabul edilen ve davalı tarafça temyize konu edilen miktarın, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince karar tarihi itibarıyla bölge adliye mahkemeleri tarafından verilen kararların kesinlik sınırı olan 378.290,00 TL'nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işveren ile fiilî ve organik bağ içerisinde bulunan ... ... Şirketi bünyesinde çalıştığını, ücretinin bir kısmının banka aracılığıyla, bir kısmının elden ödendiğini, iş sözleşmesinin işveren tarafından gerekçe gösterilmeksizin haksız olarak feshedildiğini, ulusal bayram ve genel tatil günleri dâhil haftanın 7 günü 07.00-19.00 saatleri arası çalıştığını, işin yoğunluğuna göre çalışmasının saat 23.00'e kadar devam ettiğini, yıllık izinlerinin kullandırılmadığını belirterek ihbar tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının adında bir çalışanlarının olmadığını, müvekkili Şirketin Cezayir'de herhangi bir projesinin, temsilciliğinin, mülkiyetinin ve çalışmasının bulunmadığını, ... Şirketi ile herhangi bir fiilî ya da organik bağının bulunmadığını, davacının iddia ettiği fazla sürelerde çalışmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, Cezayir kanunlarına göre ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışmanın söz konusu olmadığını, iddia edilen ücretin gerçeği yansıtmadığını, alacağın zamanaşımına uğradığını, Türk hukukunun uyuşmazlık konusunda uygulama alanı olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Ankara 34. İş Mahkemesinin 11.01.2023 tarihli ve 2021/742 Esas, 2023/26 Karar sayılı kararı ile; iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı neden olmadan feshedildiği, davacı ... F.Ç'nin davacı ile birlikte çalışmasının bulunmadığı, tanık O.A'nın ise davalılara karşı davası bulunduğundan davacı ile menfaat birliği içinde olan tanık olduğu, Yargıtay kararlarına göre davacı ile menfaat birliği içinde olan tanık beyanlarına itibar edilemeyecek olması ve davacının fazla çalışma yaptığı, hafta tatilinde, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığına ilişkin başkaca delil de bulunmadığından bu taleplerin ispatlanamadığı, davacının dava dışı ... Şirketi işçisi olarak, davalıya ait Cezayir’de bulunan konut yapım işinde çalıştığı, dava dışı Şirketin grup şirketi olan davalı bünyesinde faaliyet gösterdiği ve aralarında organik bağ bulunduğu, buna göre davalıların dava konusu alacaklardan sorumlu oldukları gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 31.05.2023 tarihli ve 2023/1583 Esas, 2023/1951 Karar sayılı kararı ile; davalıların organik bağ ile asıl-alt işverenliğe ilişkin kurallar gereğince müteselsilen sorumlu oldukları, dosyadaki hesaplamaların dinlenen diğer tanık O.A'nın beyanları esas alınarak yapıldığı, hatta en az ispat kuralına uyulduğu, dava dosyasında davacıya fazla çalışma ücreti ödendiğini gösterir imzalı ücret bordrosu, banka kaydı veya başka yazılı bir belge bulunmadığından, davacının bu iddiasını tanık dâhil her türlü delil ile ispatlaması mümkün olup hükme esas alınan bilirkişi raporunda yapılan hesaplamaların usul ve kanuna uygun olduğu; ancak Mahkemece fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları bakımından kurulan ret hükmünün isabetli olmadığı, tüm dosya kapsamında davalılar aleyhine ikame edilmiş davalar ve emsal kararlar ile çalışma koşulları bir arada değerlendirildiğinde çalışma süresi ile sınırlandırılmış tanığın beyanına göre hesaplanan alacakların ıslah doğrultusunda hüküm altına alınması gerektiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
2. Dairemizin 23.01.2024 tarihli ve 2023/16378 Esas, 2024/873 Karar sayılı ilâmı ile; davacının tüm çalışma dönemi bakımından 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un (5718 sayılı Kanun) 27 nci maddesinin ikinci fıkrası kapsamında mutad işyeri hukuku olan Cezayir hukukunun uygulanması gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Cezayir Demokratik Halk Cumhuriyeti hukukuna göre düzenlenen bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalılardan ... Şirketi vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; uyuşmazlığa Türk hukukunun uygulanması gerektiğini, ihbar tazminatı bakımından taraflar arasında ihbar süresine ilişkin herhangi bir belirleme yapılamadığı takdirde Türk hukukunun uygulanması gerektiğini, ücret alacakları bakımından da zamanaşımı süresinin 5 yıl olarak kabul edilmesi gerektiğini belirterek kararı temyiz etmiştir.
2. Davalı ... vekili tarafın temyiz dilekçesi miktardan reddedildiğinden, temyiz sebeplerine yer verilmemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyetine ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; uyuşmalığa uygulanan hukuk ile davacının ihbar tazminatının bulunup bulunmadığı noktasındadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 5718 sayılı Kanun'un 24 ve 27 nci maddeleri.
3. Cezayir Demokratik Halk Cumhuriyeti İş Kanunu hükümleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A. Davalı ... Temyizi Yönünden
Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
B. Davacı Temyizi Yönünden
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.