Logo

9. Hukuk Dairesi2024/12274 E. 2024/15305 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işçinin, davalı şirketler nezdinde çalıştığı dönemde, toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklara hak kazanıp kazanmadığı ve davalı şirketlerin bu alacaklardan hangi sıfatla sorumlu oldukları uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, 6356 sayılı Kanun'un 39. maddesi uyarınca toplu iş sözleşmesinden yararlanma hakkına sahip olduğu, davalı şirketlerden birinin Yüksek Hakem Kurulunca onanan toplu iş sözleşmesinin tarafı ve son alt işveren sıfatıyla, diğer davalı şirketin ise asıl işveren sıfatıyla, talep edilen alacaklardan müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 7. İş Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı ... Yatırım Holding AŞ (Eski ticaret ünvanı: ... Güvenlik Hizmetleri AŞ) (... Şirketi) vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 15.09.2022 tarihli kararıyla İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (6) ncı alt bendi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin ortadan kaldırma kararı üzerine İlk Derece Mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı ... Şirketi vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... Şirketi vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin ... Sendikasının (...) üyesi olduğunu, davalıya ait işyerinde alt işverenler bünyesinde özel güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, ... Sendikasının özel güvenlik çalışanları için örgütlenerek toplu iş sözleşmesi yapmak için 30.04.2015 tarihli ve 71106642/103.02/8605 sayılı yetki tespiti aldığını, alınan bu yetki tespitine ... Şirketi tarafından Çankırı 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde itiraz davası açıldığını, davanın reddi kararının Yargıtay tarafından onandığını, yetki tespitinin kesinleştiğini, alınan yetki belgesine istinaden ... Sendikası tarafından yürütülen toplu iş sözleşmesi görüşmeleri sonucunda tüm maddelerin Yüksek Hakem Kurulunca 26.02.2019 tarihli ve 2018/1248 Esas, 2019/67 Karar sayılı karar ile uygulamaya konulan 01.03.2015-31.12.2015 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan ücret farklarının kendisine ödenmediğini, davalılar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğundan işçilik haklarından birlikte sorumluluğun söz konusu olduğunu ileri sürerek davacının ödenmeyen ücret farkı, ikramiye, genel tatil, yakacak, silah tazminatı, bayram ve çocuk yardımı alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; yetkili mahkemelerin İstanbul mahkemeleri olduğunu, zamanaşımı def'inde bulunduklarını, kısmi dava açılamayacağını, dava şartı eksikliği sebebiyle davanın reddi gerektiğini, müvekkili Şirketin diğer davalı ile güvenlik hizmeti alım sözleşmeleri imzaladığını, davacının da bu hizmet alım sözleşmeleri çerçevesinde, belirli süreli iş sözleşmesi ile özel güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, bir an için davacının toplu iş sözleşmesinde belirtilen haklardan yararlanması gerektiği düşünülse dahi, bundan kaynaklanan sorumluluğun diğer davalıya ait olacağını, zira toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan ücret ve sosyal haklardaki bedel artışlarının idare tarafından yükleniciye fiyat farkı olarak ödenmesi gerektiğini, ihale dokümanları incelendiğinde, talep edilen bedelle ilgili bir fiyatlandırma tanımlanmadığının ortaya çıkacağını, diğer davalı Kurum ile müvekkili Şirket arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunmadığını, müvekkili Şirketin tüm çalışanlarının ücretlerini banka aracılığıyla ödemekte olduğunu, davacı işçinin de çalıştığı dönem boyunca ücretlerini müvekkili Şirkete bildirdiği aylık ücret hesabı aracılığıyla tam ve eksiksiz olarak aldığını savunarak davanın öncelikle usulden, aksi hâlde esastan reddini istemiştir.

2. Davalı ... ve ... Endüstrisi AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; husumet yokluğundan davanın reddinin gerektiğini, davanın zamanaşımına uğradığını, davada taraf sıfatının olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının üye sıfatı ile toplu iş sözleşmesinden yararlanma hakkı bulunduğu, üyelik tarihi gözetildiğinde toplu iş sözleşmesinin yürürlük süreci başlangıcından itibaren ve yürürlük süresince hesaplama yapıldığı, dava tarihi itibarıyla alacakların zamanaşımına uğramadığı, dava sonrası davalı tarafça yapılan ödemelerin tenzil edilmesiyle bakiye alacakların hesaplandığı, bilirkişi raporunun denetime elverişli olduğu ve hükme esas alındığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... Şirketi vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı ... Şirketi vekili; müvekkili Şirketin diğer davalı ile özel hükümler çerçevesinde, güvenlik hizmeti alım sözleşmeleri imzaladığını, davacının da bu hizmet alım sözleşmeleri çerçevesinde, belirli süreli iş sözleşmesi ile özel güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, her ne kadar dava dilekçesinde davacının toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan mali haklarına ilişkin alacağının bulunduğu iddia edilse de bu hususa ilişkin müvekkili Şirketin sorumluluğu bulunmadığını, bundan kaynaklanan sorumluluğun diğer davalıya ait olacağını, toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan ücret ve sosyal haklardaki bedel artışlarının idare tarafından yükleniciye fiyat farkı olarak ödenmesi gerektiğini, ihale dokümanları incelendiğinde, talep edilen bedelle ilgili bir fiyatlandırma tanımlanmadığının ortaya çıkacağını, diğer davalı Kurum ile müvekkili Şirket arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunmadığını belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının davalı ... ve ... Endüstrisi AŞ’ye ait işyerlerinde davalıdan ihale ile güvenlik hizmeti işini alan diğer davalı ... Şirketi nezdinde işçi olarak çalıştığı, davacının 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) 39 uncu maddesi uyarınca toplu iş sözleşmesinin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren toplu iş sözleşmesinden yararlanması gerektiği, davalı ... Şirketinin Yüksek Hakem Kurulunca karar altına alınan toplu iş sözleşmesinin tarafı olarak ve son alt işveren sıfatıyla, talep edilen tüm alacaklardan sorumlu olduğu, davalı ... ve ... Endüstrisi AŞ’nin talep edilen alacaklardan sorumlu olup olmadığı meselesine gelince, bu davalının asıl işveren sıfatını haiz olduğu, Mahkemece, talep edilen alacaklardan davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarına karar verilmiş olup karar, davalı ... ve ... Endüstrisi AŞ tarafından istinaf edilmediğinden buna göre, istinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri gözetilerek, taraflar lehine oluşan usuli müktesep haklar nazara alınarak ve dahi kamu düzeni ile ilgili hususlarda resen denetim icra edilerek yapılan incelemede, davalı ... ve ... Endüstrisi AŞ’nin talep edilen alacakların tamamından, diğer davalı ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, davalı ... ve ... Endüstrisi AŞ’nin (ikinci) kararı istinaf etmemesinin bu kabulü zorunlu kıldığı, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, alacakların hesaplanmasına esas sürelerin/dönemlerin ve ücret miktarlarının isabetli bir şekilde saptandığı, ilgili toplu iş sözleşmesi hükümlerinin isabetli bir şekilde belirlendiği, talep edilen alacakların bilimsel esaslara ve yerleşik içtihatlara uygun olarak hesaplandığı İlk Derece Mahkemesi kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı davalı ... Şirketi vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı davalı ... Şirketi vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı işçinin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklara hak kazanıp kazanmadığı, talep edilen alacaklardan davalının sorumlu olup olmadığı, alacakların hesabı hususlarına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2 nci maddesinin yedinci fıkrası, 32 nci maddesi, 6356 sayılı Kanun'un 39 ve 53 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı ... Şirketi vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

27.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.