"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ... İşleri Genel Müdürlüğü (...) 15. Bölge Müdürlüğü işyerinde işçi olarak çalıştığını, Türkiye Enerji Su ve Gaz İşçileri Sendikası (... Sendikası) üyesi olduğunu, müvekkilinin işe başladıktan sonra bir süre geçici (mevsimlik) işçi olarak çalıştığını, daha sonra daimi kadroya geçtiğini, ancak davacı işletme teknisyeni olmasına rağmen geçişi resmiyette su dağıtım teknisyeni olarak yapıldığından derece ve kademe intibaklarının hatalı yapıldığını buna bağlı olarak yevmiye, ilave tediye, akdi ikramiye ve iş güçlüğü tazminatının eksik ödendiğini müvekkilinin geçici işçi olarak çalıştığı dönemlerin de hesaba katılarak derece ve kademe intibakının yapılması gerektiğini ileri sürerek fark ücret, fark ilave tediye, fark akdi ikramiye ve fark iş güçlüğü tazminatı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; talep konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının gerek geçici işçi olarak çalıştığı, gerek daimi kadroya geçtikten sonraki çalışma döneminde hak ettiği tüm alacaklarının eksiksiz ödendiğini ve herhangi bir hak kaybı olmadığını, toplu iş sözleşmesi ile belirlenen zammın ve enflasyondan doğan farkın her yıl düzenli olarak ödendiğini, davacının kendisiyle aynı statüde olan tüm işçilerle aynı oranda zamlı olarak ücret aldığını, davanın haksız ve dayanaksız olduğunu savunarak davanı reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 15.02.2022 tarihli ve 2020/19 Esas, 2022/77 Karar sayılı kararıyla; davalı işyerinde geçerli olan toplu iş sözleşmelerinin "İş güçlüğü tazminatı" başlıklı maddelerinde yer alan düzenleme gereği, davacının iş grup derecesi, hizmet süresi, pozisyonu, kademesi, toplu iş sözleşmelerinde öngörülen artış oranları, davacıya ödenmesi gereken gerçek yevmiye ile fiîlen ödenen yevmiye arasındaki fark, raporlu ve ücretsiz izinli olduğu günler ile davalı vekilince dava dilekçesine karşı ileri sürülen zamanaşımı def'i dikkate alınmak suretiyle iş güçlüğü tazminatı farkı alacağının bilirkişi raporu ile denetime uygun biçimde hesaplandığı, ıslaha karşı ileri sürülen zamanaşımı savunması gözetilerek bu alacağın hüküm altına alındığı belirtilerek davanın kısmen kabulüne dair karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. Gerekçe ve Sonuç
Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 26.10.2023 tarihli ve 2022/800 Esas, 2023/897 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesince, davacının daimi kadroya geçirilmeden evvelki çalışmalarının hizmet süresine dâhil edilerek yevmiyesinin belirlenmesi ve buna bağlı hesaplanan fark alacakların hüküm altına alınmasının hukuka uygun olduğu ve aksi yöne ilişkin istinaf itirazının yerinde görülmediği, iddia olunanın aksine hükme esas alınan bilirkişi raporunda denetime elverişli şekilde hesaplama yapıldığı, davalı vekilinin hesaplamanın hangi yönden hatalı olduğuna ilişkin somut ve açık bir itiraz ileri sürmediği ve kamu düzenine aykırı bir yönünün de bulunmadığı, aynı şekilde bilirkişi raporunda, davalının zamanaşımı savunması dikkate alınarak hesaplama yapıldığının anlaşıldığı davacı vekilinin zamanaşımını dikkate alarak davasını ıslah ettiği, hüküm altına alınan tutarların dava ve ıslah tarihi itibarıyla zaman aşımına uğramadığı, İlk Derece Mahkemesi kararının isabetli olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 06.03.2024 tarihli ve 2024/452 Esas, 2024/4249 Karar sayılı kararı ile; davalının sair temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, hükme esas alınan ve davacının ıslahına dayanak oluşturan bilirkişi raporunda, dava konusu fark alacaklara ilişkin hesaplamanın arabuluculuk tutanak tarihi gözetilmeden, dava tarihi olan 14.01.2020 tarihine kadar yapıldığı, arabuluculuk son tutanak tarihinden sonra muaccel olan fark alacaklara ilişkin arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği dikkate alındığında, bu dönem yönünden davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacıya ait sigortalı hizmet cetveli, yevmiye intibakları, ücret skalaları, bordrolar, banka hesap hareketleri ile toplu iş sözleşmesinin incelenmesi neticesinde, davacının olması gereken gerçek yevmiyeleri ile davacıya fiîlen ödenmiş olan yevmiyelerin karşılaştırılarak davacıya eksik ödeme yapıldığının bilirkişi raporu ile tespit edildiği, hizmet süresi, pozisyonu, kademesi, toplu iş sözleşmelerinde öngörülen artış oranları, davacıya ödenmesi gereken gerçek yevmiye ile fiîlen ödenen yevmiye arasındaki fark ile davalı vekilince dava dilekçesine karşı ileri sürülen zamanaşımı def'i dikkate alınmak suretiyle ilave tediye farkı alacağının hesaplandığı davalı işyerinde geçerli olan toplu iş sözleşmelerinin "İş güçlüğü tazminatı" başlıklı maddelerinde yer alan düzenleme gereği, davacının iş grup derecesi, hizmet süresi, pozisyonu, kademesi, toplu iş sözleşmelerinde öngörülen artış oranları, davacıya ödenmesi gereken gerçek yevmiye ile fiîlen ödenen yevmiye arasındaki fark, raporlu ve ücretsiz izinli olduğu günler ile davalı vekilince dava dilekçesine karşı ileri sürülen zamanaşımı def'i dikkate alınmak suretiyle iş güçlüğü tazminatı farkı alacağının bilirkişi raporu ile denetime uygun biçimde hesaplandığı, ıslaha karşı ileri sürülen zamanaşımı def'i ve bozma kararında belirtilen arabuluculuk son tutanak tarihi gözetilerek uyuşmazlık konusu alacakların yeniden hesaplanarak hüküm altına alındığı, arabuluculuk son tutanak tarihinden sonraki döneme ilişkin alacak taleplerinin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verildiği belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; hüküm altına alınan alacakların zamanaşımına uğradığını, haksız ve mesnetsiz davanın esastan da reddi gerektiğini, davacının gerek geçici işçilikte geçen çalışma süresi, gerek daimi kadroya geçtikten sonraki dönemde geçen çalışmaları yönünden herhangi bir hak kaybına uğramadığını, tüm hak ve alacaklarını eksiksiz aldığını, her yıl toplu iş sözleşmesi kapsamında belirlenen zammını ve enflasyondan doğan farkını düzenli olarak aldığını, daimi kadroya geçişinde ücretinde ve diğer alacak kalemlerinde bir hak kaybı olmadığını, kendisiyle aynı statüde olan tüm işçiler gibi zamlı olarak ücret aldığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; arabuluculuk son tutanak tarihinden sonra muaccel hâle gelen talep dönemi yönünden davanın usulden reddi gerektiğine yönelik bozmaya uygun karar verilip verilmediğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 3 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davalı ... Genel Müdürlüğü harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
10.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.