"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesinin kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin asıl işveren olan davalı ... Müdürlüğüne bağlı... İşletme Müdürlüğünde numune alma işçisi olarak çalıştığını, alt işverenlerle davalı arasındaki hizmet alım sözleşmelerinin muvazaalı olduğunu, son olarak ihaleyi alan dava dışı ... ... Lojistik AŞ'ye bağlı olarak çalışmasını sürdürdüğünü, daha önce açtıkları davada numune alma işinde muvazaanın Yargıtay denetiminden de geçerek kesinleştiğini, söz konusu davada 31.08.2019 tarihine kadar olan dönem için alacakların hüküm altına alındığını, işbu davada 01.09.2019 tarihinden arabuluculuk başvuru tarihine kadar olan dönem için talepte bulunduklarını, ayrıca önceki davada talep edilmeyen 2019-2020 Dönemi Toplu İş Sözleşmesi'nin 81 inci maddesinde yer alan ve yılda bir defa mayıs ayında ödenmesi öngörülen ücret alacağının da hüküm altına alınmasını talep ettiklerini ileri sürerek ücret farkı, ikramiye, ilave tediye, sosyal yardım, iş riski primi ile kira ve aydınlatma yardımı alacaklarının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek en yüksek işletme kredisi faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın ... ... Lojistik AŞ'ye ve ....... Tahh. Otom. Tic. San. Ltd. Şti.ne ihbarını talep ettiklerini, İdarenin ihale makamı olması nedeniyle dava konusu alacaklara ilişkin herhangi bir sorumluluklarının olmadığını, dava konusu alacaklardan dava dışı ihbar olunan Şirketlerin sorumlu olduklarını, iş organizasyonuna ilişkin emir ve talimatların firma tarafından verildiğini, İdarenin ihale makamı olarak denetim yükümlülüğünü yerine getirdiğini, davacının sendika üyesi olduğuna ve imzalanmış bir toplu iş sözleşmesinden faydalanacağına dair sendika tarafından müvekkili Kuruma bildirimde bulunulmadığını, davacının yaptığı işin mevzuata uygun olarak ihale edildiğini, davacı ile aralarında işçi işveren ilişkisi olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
2. İhbar olunan ... ... Lojistik AŞ vekili ihbara beyan dilekçesinde; talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının herhangi bir hak ya da alacağının olmadığını, davanın esas ve husumet yönünden reddedilmesi gerektiğini, talep edilen alacak kalemlerinden hiçbirinden işyerinin sorumlu olmadığını, davacının davalı Kurum tarafından işe alındığını, Kurumun yetkilileri tarafından emir ve talimat aldığını, işyerinin de bu talimatları uyguladığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 10.11.2022 tarihli kararı ile; davacının, dava konusu (toplu iş sözleşmesinin 81 inci maddesinden kaynaklı ücret alacağı dışındaki) alacaklar yönünden 31.08.2019 tarihine kadar olan dönem için açtığı davada taleplerin hüküm altına alındığı ve kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, Yargıtay kararında numune alma işinin yardımcı iş olmadığı ve asıl iş olduğunun, davacının da asıl işverenin tarafı olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlanma hakkı bulunduğunun belirlendiği, 31.08.2019 tarihinden arabuluculuk son tutanak tarihine kadar olan dönem için hesaplama içeren bilirkişi ek raporunun hükme esas alındığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunda alacaklar için temerrüt tarihlerinin de gösterildiği belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesinin 27.04.2023 tarihli kararı ile; davacı işçi tarafından talep edilen alacaklar (toplu iş sözleşmesinin 81 inci maddesinden kaynaklı ücret alacağı hariç olmak üzere) yönünden 31.08.2019 tarihi öncesi dönem için dava açıldığı, davanın kabulüne ilişkin kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, kesinleşen yargı kararı da dikkate alındığında davalı tarafa husumet ve sorumluluk yüklenmesinde hata bulunmadığı, davalı ile dava dışı işverenler arasında muvazaalı hizmet alımı yapıldığının tespit edildiği, işçinin davalının taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlandırılmasında da usul ve kanuna aykırılık bulunmadığı; dava, ıslah ve hesaplama yapılan döneme göre alacakların zamanaşımına uğramadıkları, dava konusu alacaklara uygulanan faiz türleri ve başlangıçlarında da hata bulunmadığı gerekçeleriyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 25.10.2023 tarihli ilâmı ile; davalının diğer itirazlarının reddi ile taleple bağlılık ilkesi gereği dava konusu alacakların arabulucuya başvuru tarihine kadar hesaplanması gerektiği, davacının dönemler itibarıyla alması gereken ücretinin, denetime elverişli şekilde belirlenmesi ve dava konusu alacakların buna göre yeniden hesaplanması gerektiği, hüküm altına alınan alacaklar bakımından ödeme için tereddüde yer vermeyecek şekilde belirli ya da kesin bir vade söz konusu olmadığından kendiliğinden temerrüdün gerçekleşmeyeceği, dava konusu alacakların dava tarihinden önce arabuluculuk aracılığıyla talep edilmesi karşısında davalı işverenin arabuluculuk son tutanak tarihi itibarıyla temerrüde düştüğünün kabulü gerektiğinden hüküm altına alınan alacaklara arabuluculuk son tutanak tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma kararında belirtilen hususlar dikkate alınarak hazırlanan bilirkişi raporunun denetime elverişli olduğu, ilgili raporda hesaplamaların arabulucuya başvuru tarihine kadar yapıldığı, davalının arabuluculuk son tutanak tarihi ile temerrüde düştüğünün tespiti ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; zamanaşımı def'i ve husumet itirazlarının dikkate alınması gerektiğini, alacaklardan alt işveren Şirketlerin sorumlu olduğunu, sendika üyeliği müvekkili Kuruma bildirilmediğinden davacının toplu iş sözleşmesinden yararlanamayacağını, davacıya emsal sendikasız işçi olmadığından dava konusu alacakların mevcut ücreti üzerinden hesaplanması gerektiğini, alacaklar için temerrüt gerçekleşmediği hâlde temerrüt tarihinden faiz işletilmesinin hatalı olduğunu, ücret ve ilave tediye gibi alacaklara en yüksek işletme kredisi faizi yürütülemeyeceğini, bu alacaklar yönünden yasal faize hükmedilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, dava konusu alacakların hesaplanması ve faiz hususlarına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2 nci maddesinin yedi ve sekizinci fıkraları, 32 ve 34 üncü maddeleri, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 vd. maddeleri.
3. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 39 ve 53 üncü maddeleri.
4. 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 3 üncü maddesi.
5. Dairemizin 20.04.2022 tarihli ve 2022/4604 Esas, 2022/4844 Karar sayılı kararı,
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
11.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.