"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Batman 2. İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.
Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de; inceleme konusu dava, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinde temyizde duruşmaya tâbi davalar arasında belirtilmediğinden duruşma isteminin reddine, incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verilmiş olmakla; dava dosyası için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu olayda, müvekkili işverenin işletmesinde toplu iş sözleşmesi yapma yetkisini kazanan Türkiye ..., İnşaat İşçileri Sendikası’nın (... Sendikası) 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nda (6356 sayılı Kanun) öngörülen usul ve esaslar ile sürelere uymamak suretiyle yetkisinin düştüğünü, toplu görüşme çağrısı ve toplu görüşmede ileri sürülecek tekliflerin müvekkili işverene tebliğ edildiği tarih dikkate alındığında, Kanun’un aradığı 15 günlük sürenin geçtiğini, müvekkili ile Sendika arasında toplu görüşmelerin 23.05.2023 tarihinde başlatıldığını, uyuşmazlığın tespiti talep yazısının ise ... Sendikasının 26.07.2023 tarihli yazısı ile görevli makam olan ... Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğüne intikal ettirildiğini, müvekkili Şirketin ilk toplantıya katılmadığını, altı iş günlük hak düşürücü sürenin 23.05.2023 tarihinden itibaren başlatılması gerektiğini, ayrıca kabul anlamına gelmemekle beraber bir an için müvekkili Şirketin ilk toplantıya katıldığı düşünülse dahi, müvekkili Şirketin devam eden toplantılara katılmamaya yönelik katı iradesini işçi sendikasına bildirdiğini, bu bakımdan 6356 sayılı Kanun'un 49 uncu maddesinde aranan hak düşürücü sürenin geçtiğini belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle yetki belgesinin hükümsüz kaldığının tespitinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; 6356 sayılı Kanun'da öngörülen kesin sürelere uyulduğunu, davacının asılsız ve kanuna aykırı iddialarla dava açtığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı yanın 10.05.2023 günlü toplu iş sözleşmesi çağrısının toplu iş sözleşmesi yetki belgesinin tebliğinden itibaren 6356 sayılı Kanun'un 46 ncı maddesinde öngörülen 15 günlük süre içinde yapıldığı, 15 günlük yasal sürenin aşılmasının söz konusu olmadığı, Kanun'a aykırı bir durum bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili dava dilekçesinde belirttiği sebeplerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; yetki belgesinin düzenlendiği 25.04.2023 tarihinde davalı Sendikaya tebliğ edildiği kabul edilse dahi, Sendikanın konu ile ilgili yazıyı kargoya teslim ettiği 10.05.2023 tarihinde 15 gün içinde çağrının yapıldığının kabulü yönündeki mahkeme kararının isabetli olduğu, 23.05.2023 günü düzenlenen "Toplu İş Sözleşmesinin Başlanacağı Yer Gün ve Saatin Tespitine Ait Tutanak" ile toplu sözleşme görüşmelerinin başlamasına karar verildiği, tutanak içeriğinde taraflar arasında anlaşmazlık sağlanamadığına dair herhangi bir kayıt bulunmadığından 10.05.2023 tarihinden itibaren 6 iş günlük hak düşürücü sürenin başlayacağı iddiasına da itibar edilemeyeceği, ilk toplantıdan itibaren 60 gün içinde anlaşma sağlanamaması üzerine, 6 iş günlük hak düşürücü süre içerisinde arabulucu için ilgili kuruma başvurulduğu, yasal şartların usulünce yerine getirildiği gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; dava ve istinaf dilekçelerinde belirttiği sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, yetki belgesinin hükümsüz kaldığının tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Toplu iş sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı” kenar başlıklı 53 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
“İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu iş sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”
2. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki” kenar başlıklı 41 inci maddesinin birinci fıkrası da şöyledir:
“Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu iş sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”
3. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki belgesi” kenar başlıklı 44 üncü maddesi ise şöyledir:
"Tespit yazısına süresi içinde itiraz edilmemişse sürenin bitimini takip eden altı iş günü içinde; yapılan itiraz reddedilmişse ya da kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen sendikanın itirazı sonucunda yetki şartlarına sahip olduğunu tespit eden kesinleşmiş mahkeme kararının tebliğ edildiği tarihten itibaren altı iş günü içinde; ilgili sendikaya, Bakanlıkça bir yetki belgesi verilir."
4. 6356 sayılı Kanun'un "Toplu görüşmeye çağrı" kenar başlıklı 46 ncı maddesinin ilk iki fıkrası şöyledir:
"(1) Taraflardan biri, yetki belgesinin alındığı tarihten itibaren on beş gün içinde karşı tarafı toplu görüşmeye çağırır. Çağrı tarihi, çağrıyı yapan tarafça derhâl görevli makama bildirilir.
(2) Bu süre içerisinde çağrı yapılmazsa, yetki belgesinin hükmü kalmaz."
5. 6356 sayılı Kanun'un "Uyuşmazlığın tespiti" kenar başlıklı 49 uncu maddesi ise şöyledir:
"Toplu görüşme için kararlaştırılan ilk toplantıya taraflardan biri gelmez veya geldiği hâlde görüşmeye başlamazsa, toplu görüşmeye başladıktan sonra toplantıya devam etmezse veya taraflar toplu görüşme süresi içerisinde anlaşamadıklarını bir tutanakla tespit ederlerse ya da toplu görüşme süresi anlaşma olmaksızın sona ererse, taraflardan biri uyuşmazlığı altı iş günü içinde görevli makama bildirir. Aksi takdirde işçi sendikasının yetkisi düşer."
6. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.