"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2405 E., 2023/2232 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Düzce 2. İş Mahkemesi
SAYISI : 2020/129 E., 2021/221 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ... Turkey Otomotiv San. ve Tic. Ltd. Şti.nde (... Şirketi) alt işveren olarak gözüken ... Çevre Endüstrileri Hiz. San. Tic. Ltd. Şti (... Çevre Şirketi) işçisiymiş gibi gösterilerek 13.05.2015 tarihinde davalı işyerinde çalışmaya başladığını, işyerinde yapılan üretim esnasında çıkan atık kumaş parçalarını presleyip geri dönüşüme gönderme işini yaptığını, davalı ile ... Çevre Şirketi arasında 4857 Sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 2 nci maddesinde tanımlanan şekliyle bir alt işveren asıl işveren ilişkisi olmadığını, müvekkilinin davalı işverene ait işyerinde üretim işçisi olarak yapılan asıl işte çalıştığını, yaptığı işin işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren bir iş olmadığını, davalı işverenin müvekkili ve bazı çalışanlarını mali haklardan mahrum bırakabilmek amacıyla muvazaalı olarak ... Çevre Şirketi ile aralarında alt işverenlik ilişkisi kurulmuş gibi gösterdiğini, davalının, müvekkilinin iş sözleşmesinin feshinden sonra bu işi alt işveren olarak gösterdiği ... Çevre Şirketine yaptırmayarak kendi işçilerine yaptırmaya devam ettiğini ileri sürerek davacının başından beri davalı ... Şirketi çalışanı olduğunun tespiti ile fark fazla çalışma ücreti, yakacak yardımı, kurban parası ve bayram harçlığı, fabrika primi, pay sistemi ödülü, ikramiye ve banka promosyonu ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının, müvekkili Şirketin çalışanı olmadığını, davalı ile dava dışı ... Çevre Şirketi arasında hizmet alım sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye göre davalının dava dışı Şirketten temizlik, danışma, kantin, bakım, onarım ve atık hizmetleri konularında destek ve hizmet aldıklarını, davacının dava dışı ... Çevre Şirketi bünyesinde yardımcı iş niteliğinde olan üretim esnasında hatta kalan kumaş parçalarını toplayarak bunların istiflenmesi işini gerçekleştirdiğini, müvekkili Şirketin işinin otomotiv sektöründe farklı otomobil marka ve modellerine koltuk kılıfı dikmek olduğunu, davacının görevinin üretim hattı kenarında kumaş atıklarının biriktirildiği scrap arabaları dolunca üretim alanının içinden alıp dışarıda bulunan atık alanına götürmek ve boşalttıktan sonra arabayı tekrar üretim alanına getirmek olduğunu, davacının işinin üretimin ana konusunu oluşturan dikiş faaliyeti olmadığını, fabrikadaki üretim alanı ile atıkların bulunduğu alanın birbirinden ayrılmış olduğunu, davacının çalıştırıldığı işte hiçbir zaman davalının kendi işçilerinin çalıştırılmadığını, sonrasında dünya çapında Toyota Boshoku Grup Şirketleri adı altında faaliyet gösteren müvekkili Şirketin tüm dünyadaki grup şirketlerde uygulamaya konan ‘0 Kumaş Atığı’ projesi kapsamında atık işlemlerinin Şirketin kendi bünyesinde ve kendi personeli tarafından yürütülmesine ve dava dışı ... Çevre Şirketinden sağlanan hizmetin 31.03.2020 tarihi itibarıyla sona erdirilmesine kararı verdiğini, bu kararın 20.01.2020 tarihinde dava dışı ... Çevre Şirketine bildirildiğini, davacının talep etmiş olduğu alacak kalemlerinin müvekkili Şirketin sadece kendi kadrolu çalışanlarına vermiş olduğu haklar olduğunu, davacının işvereninin ... Çevre Şirketi olduğundan davaya konu alacaklardan davalının sorumlu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; yargılama sırasında yapılan keşif ve sonucunda hazırlanan heyet raporunda, davalı işyerinde davacının istihdam edildiği atık ayrıştırma ve depolama işlerinin alt işverenlere devredilebilecek yardımcı işlerden olduğu ve davalı ... Şirketinin bu bölümdeki işleri alt işverene devrettiği, yardımcı işlerden olan davacının çalıştığı bölümün işlerini kendi bünyesindeki işçilerle yapmak ya da alt işverene devretmek konusunda takdir hakkı bulunmadığı, davalı işverenin daha önce alt işverenlere yaptırdığı işleri artık doğrudan kendisinin yapmasının daha önceden alt işverenlerce yapılan işlerin hukuksuz olduğu anlamına gelmeyeceği, davacının çalıştığı süre boyunca alt işveren bünyesinde çalıştığı, çalışılan sürede bazı atıkların ne şekilde değerlendirileceği konusunda asıl işverene danışılmasının alt işverenlik ilişkisini yok etmeyeceği, asıl işverenin alt işverenin işini sözleşmeye uygun olarak yapıp yapmadığını denetlemesi ve belli aşamalarda bazı konularda yönlendirme yapmasının doğal olduğu, her iki Şirketin yaptıkları işler ve faaliyet alanlarının, işkollarının farklı olduğu, her iki Şirketin ortaklarının ve yöneticilerinin farklı olduğu, Şirketler arasında işçi devrine rastlanmadığı, Şirketler arasında her hangi bir organik bağ bulunmadığından davalı ve dava dışı ... Çevre Şirketi arasındaki ilişkinin muvazaalı olmadığı ve davacının ödenmeyen alacağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; davalı ile ... Çevre Şirketi arasında 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinde veya Alt İşverenlik Yönetmeliği'nde tanımlanan şekliyle bir asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunmadığını, davacı tarafından yapılan işin eş zamanlı olarak asıl işverenin kendi bünyesinde kendi kadrolu işçileri tarafından da görüldüğünü, gerek alt işverenin işçilerinin gerekse de davalı asıl işverenin işçilerinin işe alınırken ve ayrılırken görüşmelerinin davalı asıl işveren vekilleri tarafından yapıldığını, emir ve talimatların davalı asıl işveren vekilleri tarafından verildiğini, bunların alt işveren ilişkisinin muvazaalı olarak düzenlendiğini gösterdiğini, sözleşmenin hak mahrumiyetine ve eşitlik ilkesine aykırılık oluşturacak şekilde muvazaalı olduğunu, dava dışı Şirket ile davalı arasında organik bağ bulunduğunu, müvekkilinin yaptığı işin, davalının üretim faaliyetine başladığı tarihten itibaren yapılmakta olan bir iş olduğunu, alt işverenlik sözleşmesinin devamı süresince de gerek asıl işveren gerekse de alt işveren bünyesinde çalışan işçiler tarafından yapılan bir iş olduğunu, üretim faaliyetinin devam edebilmesi için devamlılığın zorunlu olduğunu, yapılan işin asıl iş olduğunu, davalı Şirket ile dava dışı ... Çevre Şirketi arasında akdedilen sözleşmenin muvazaalı olduğunu, kararın bu nedenlerle hukuka aykırı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesi istemiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı ile dava dışı ... Çevre Şirketi arasında 19.12.2014 ve 14.05.2018 imza tarihli sözleşmeler bulunduğu, sözleşmelerin konusunun davalıya ait işyerindeki temizlik, bahçe hizmetleri, danışma hizmetleri, bakım, onarım, atık hizmetleri, kalite ve kantin hizmetlerine ilişkin olduğu, davacının dava dışı Şirkette atık işçisi olarak çalıştığı, görev tanımının sözleşmede konusu belirtilen atık hizmetleri ile uyumlu olduğu, keşif sonucu hazırlanan bilirkişi heyet raporuna göre üretim sonrasında meydana gelen kumaş vb. atıkların toplanarak atık ayrıştırma alanına götürülüp ayrıştırıldığı, bu işlerin davacının görev tanımı ile ve dava dışı Şirketle yapılan sözleşmenin konusu ile uyumlu olduğu, davacının yaptığı işin asıl işe yardımcı iş niteliğinde olduğu, davalının yaptığı alt işverenlik sözleşmesinin muvazaalı olmadığı, davacının belirttiği çalışanların ise istihdam tarihinin davalı Şirketin atık işlerinin kendi bünyesindeki personelle yürütülmesine dair Yönetim Kurulu kararı sonrasına ilişkin olduğu anlaşıldığından İlk Derece Mahkemesi kararının isabetli olduğu gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekilince, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı ve dava dışı ... Çevre Şirketi arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin kanuna uygun kurulup kurulmadığı, muvazaaya dayanıp dayanmadığı, bunun sonucu olarak da davacının dava konusu alacaklara hak kazanıp kazanmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinin yedi ve sekinci fıkraları, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 19 uncu maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.