Logo

9. Hukuk Dairesi2024/13094 E. 2025/329 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalılar arasındaki asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı, davacının işçilik alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı ve işçi tarafından yapılan feshin haklı olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirket hisselerinin belediyeye ait olması, işçilerin belediye faaliyet alanında çalışması ve belediye yetkililerinden emir almalarının muvazaa kriteri olarak değerlendirilemeyeceği, diğer işçilik alacaklarının da ispatlanamadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1507 E., 2024/1557 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Trabzon 4. İş Mahkemesi

SAYISI : 2020/705 E., 2023/37 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 01.03.2007 tarihinden itibaren belirsiz süreli iş sözleşmesiyle Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanlığına ait işyerinde dava dışı ... Gıda Hayvancılık Tur. İnş. Madencilik Temizlik Güvenlik Danışmanlık Hiz. San. Tic. AŞ’nin (... Şirketi) işçisi konumunda çalıştığını, 01.01.2015 tarihinden sonra işyeri devri sebebiyle davalı ... nezdinde davalı ... Gıda Tur. İnş. Madencilik Temizlik Güvenlik Danışmanlık Hiz. San. Tic. AŞ'nin (... Şirketi) işçisi konumunda Ortahisar Belediyesi Sosyal İşler Müdürlüğünde başkan yardımcısı sekreteri göreviyle çalışmaya devam ettiğini, yapılan işlem incelendiğinde işyeri devri koşullarının oluşmadığını, asıl işverenin imzaladığı sözleşmelerle çalışanlarına tanıdığı hakların kendisine de tanınması gerektiğini, aksi hâlde uygulamanın eşit işe eşit ücret ilkesine, International Labour Organization (ILO) sözleşmelerine aykırı olacağını, davalılar arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğunu ileri sürerek davacının davalı ... Başkanlığının işçisi olduğunun tespitiyle Belediye işçilerinin yararlandırıldığı sözleşme ve toplu iş sözleşmeleri uyarınca tanınan haklardan yararlandırılması, muvazaa iddiasının kabul edilmesi hâlinde toplu iş sözleşmesinden doğan ücret farkı alacağı, fark fazla çalışma ücreti ile fark ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları ile muvazaa iddiasının kabul edilmemesi hâlinde ise ödenmeyen kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davalı Şirket işçisinin Belediyenin tarafı olduğu toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklara hak kazanamadığını, işçinin davalı Şirket ile imzalanan iş sözleşmesi ve bu Şirketin tarafı olduğu toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan haklarının ödendiğini, iş sözleşmesinin davacının devamsızlığı sebebiyle haklı nedenle feshedildiğini, ödenmeyen hak ve alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Davalı ... Şirketi vekili; davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında hukuki yarar bulunmadığını, zamanaşımı def'inde bulunduklarını, iş sözleşmesinin davacının devamsızlığı sebebiyle haklı nedenle feshedildiğini, 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun (5393 sayılı Kanun) 67. maddesi uyarınca Belediye tarafından taraflarına devredilen işlerin asıl işveren alt işveren ilişkisine aykırılık teşkil etmediğini, ilgili Kanun maddesi gözetildiğinde davacının muvazaaya ilişkin iddiasının yerinde olmadığını, ayrıca müvekkili Şirketin gerek davalı ... Belediyesi gerekse de Trabzon Büyükşehir Belediyesinden ayrı ekonomik bütünlüğü haiz olduğunu, yapılan işin niteliği dikkate alındığında muvazaa iddiasının kabulünün mümkün olmadığı gibi işçinin fazla çalışma yapmadığını, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışmadığını, söz konusu çalışmaların yapılması hâlinde karşılığının ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 5393 sayılı Kanun'un 67. ve 70. maddeleri ile Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 26.01.2022 tarihli ve 2021/12763 Esas, 2022/1148 Karar sayılı kararı ile davalıları ve konusu aynı olan emsal dosyada muvazaanın bulunmadığı yönünde karar verildiği gözetildiğinde, davalı ... ile davalı ... Şirketi arasındaki ilişki geçerli olduğundan davacının davalı Belediyenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlanamayacağı ve davacının talep edebileceği muvazaaya dayalı alacak kalemi bulunmadığı; diğer alacak kalemleri bakımından ise tanık anlatımları, vardiya çizelgeleri ve puantaj kayıtları dikkate alındığında davacının haftalık 45 saati aşan çalışmasının ve ulusal bayram ve genel tatil günlerinde yaptığı çalışmasının bulunmadığı; iş sözleşmesini eylemli şekilde fesheden davacı tarafın ödenmeyen herhangi bir işçilik alacağı bulunmadığından feshin haklı nedene dayanmadığı ve bu sebeple davacının kıdem tazminatına da hak kazanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının muvazaadan kaynaklanan fark işçilik alacakları talebine ilişkin Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin benzer dosyalara ilişkin güncel içtihatları ile aynı doğrultudaki Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 20.10.2022 tarihli ve 2022/9-546 Esas, 2022/1345 Karar sayılı kararı dikkate alındığında, şirket hissesinin büyük bir kısmının ya da tamamının davalı Belediyeye ait olmasının, yine şirket işçilerinin belediyelerin faaliyet alanındaki işlerde çalıştırılmasının, bir kısım emir ve talimatları belediye yetkililerinden almalarının, belediye işçileri ile benzer işlerde çalıştırılmalarının muvazaa kriteri olarak değerlendirilemeyeceği, dolayısıyla davalı ... ile davalı ... Şirketi arasındaki ilişki geçerli olduğundan davacının davalı Belediyenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlanmasının mümkün olmadığı, bu nedenlerle İlk Derece Mahkemesinin muvazaanın olmadığına ilişkin tespiti ve buna dayalı alacak taleplerinin reddine karar verilmesinin yerinde olduğu; davacının muvazaa olasılığı dışındaki alacak talepleri bakımından ise dosya kapsamındaki puantajlar ve tanık beyanlarına göre ispat edilemeyen fazla çalışma ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının reddedilmesinin isabetli olduğu; buna bağlı olarak ödenmemiş alacağı bulunmadığı anlaşılan davacının iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiği ispatlanamadığından kıdem tazminatı talebinin reddine karar verilmesinin de isabetli olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde;

1. Ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı bakımından yapılan değerlendirmenin hatalı olduğunu,

2. Bilirkişi raporuna yapılan itirazlarının Mahkemece değerlendirilmediğini,

3. Eksik delil durumuna göre fazla çalışma yapılmadığı sonucuna ulaşılmasının hatalı olduğunu,

4. Müvekkili işçinin Ortahisar Belediye Başkanlığının tarafı olduğu toplu iş sözleşmesi yürürlüğe girene kadar devredildiği işyeri olan Trabzon Büyükşehir Belediyesinin tarafı olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlanması gerektiğinden 2016 yılı Şubat ayı sonrası hesaplamaların da hatalı değerlendirildiğini,

5. Verilen kararın güncel Yargıtay içtihatlarına ve Anayasa Mahkemesi kararlarına aykırılık teşkil ettiğini,

6. Sosyal İşler Müdürlüğünde sekreter olarak çalışan müvekkilinin yaptığı iş asli ve sürekli nitelikte olduğundan muvazaa olgusunun kabul edilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, davalılar arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin kanuna uygun kurulup kurulmadığı, muvazaaya dayanıp dayanmadığı, bunun sonucu olarak da davacının dava konusu alacaklara hak kazanıp kazanmadığı, işçi tarafından yapılan feshin haklı nedene dayanıp dayanmadığı, kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı ve muvazaa iddiasının kabul edilmemesi hâlinde davacının ödenmeyen fazla çalışma ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkindir.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.