Logo

9. Hukuk Dairesi2024/13200 E. 2025/720 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İş sözleşmesinin işçinin istifasıyla mı yoksa işverenin haklı nedenle feshiyle mi sona erdiği ve buna bağlı olarak Sosyal Güvenlik Kurumu'na bildirilen işten ayrılış kodunun hukuka uygun olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: İş sözleşmesinin işçi tarafından istifa yoluyla sona erdirildiğinin dosya kapsamından anlaşılması ve işveren tarafından istifa sonrasında işten çıkış kodunun değiştirilmesinin hukuka uygun olmaması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/1971 E., 2024/1664 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Sakarya 2. İş Mahkemesi

SAYISI : 2024/65 E., 2024/281 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 01.05.2021-07.04.2022 tarihleri arasında davalı Şirkete ait işyerinde elektrik elektronik mühendisi olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin müvekkili tarafından 07.04.2022 tarihinde istifa suretiyle feshedildiğini, davalı işverenin Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) verdiği bildirgede bu fesih nedenine uygun şekilde işten ayrılış kodunu (03) istifa olarak bildirdiğini, bununla birlikte daha sonra bildirgedeki ayrılış kodunun 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 25/II (e) bendinde yer alan "işçinin, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması." durumuna ilişkin "46 kod" olarak değiştirildiğini, bu durumun yeni yapacağı iş başvurularında sicilinin olumsuz olarak algılanmasına sebep olduğunu ve aleyhine işe alınmama gibi olumsuz sonuçlar doğurduğunu belirterek çıkış kodunun feshe uygun şekilde (03) istifa olarak düzenlenilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kanuni süresi içinde cevap dilekçesi vermemiş, davalı vekili yargılama aşamasındaki beyanlarında, davacının suç teşkil eden eylemi nedeniyle SGK'ya yapılan bildirimde işten ayrılış nedeninin 46 kod olarak bildirilmesinde hukuka ve kanuna aykırı bir yön bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının tespit davası açmakta hukuki yararı bulunduğu, feshin haklı bir sebebe dayandığını ispat yükümlülüğünün işverende olduğu, 07.04.2022 tarihli işten ayrılış bildirgesinde, davacının işten ayrılış kodunun (46) (İşçinin, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması.) olarak SGK'ya bildirildiği, ancak davalı tarafça dayanılan ve bağlı olunan bu fesih nedeninin ispat edilemediği, buna ilişkin herhangi bir delil sunulamaması karşınında işten ayrılış kodunun değiştirilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne dair karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının 07.04.2022 tarihinde istifa ettiği, kendisine çalışma belgesi düzenlenerek verildiği, bu belgede iş sözleşmesinin istifa ile sonlandığı hususunun belirtildiği ve SGK'ya bu yönde bildirim yapıldığı, bilahare 13.04.2022 tarihinde, iş sözleşmesininin davalı işverence haklı nedenle feshedildiği gerekçesiyle işten ayrılış kodunun (46) olarak değiştirildiği, iş sözleşmesinin davacı işçi tarafından feshedilmesinden sonra işveren tarafından bir kısım bilgisayar kayıtlarında problemler bulunduğu gerekçesiyle sözleşme feshedilerek işten çıkış kodunun değiştirilmesinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz başvurusunda;

1. Mahkeme kararında, taraflarınca sunulan delillere ve beyanlarına neden itibar edilmediğinin açıklanmadığını, karar gerekçesinin bu anlamda yetersiz olup Anayasa'ya da aykırı olduğunu,

2. Müvekkili Şirketin bilişim sisteminde yer alan verilerin bir kısmının davacı ve aynı zamanda Şirket çalışanı olan eşi tarafından silinmek suretiyle yok edildiğinin tespit edildiğini ve bu nedenle de iş sözleşmesinin görevin kötüye kullanılması nedenine ilişkin (46) kod bildirimi yapılarak feshedildiğini, 3. Davacının eşi ve müvekkili Şirket eski çalışan olan E.M.'nin 07.04.2022 tarihinde sunduğu evlilik gerekçesi nedeniyle çıkış işleminin ardından, boşalan pozisyonu doldurmak amacıyla görevlendirilen yeni çalışanın işlemleri yapılırken davacının eşinin kullanmakta olduğu bilgisayardan Şirket için çok büyük önem taşıyan DWG dosyalarının silinmiş olduğu ve birçok projeye ait belgelere ve dosyalara ulaşılamadığı, ayrıca 01.04.2022 tarihinde “WeTransfer” uygulaması aracılığıyla kişinin kişisel e-mail hesabına 640 MB boyutunda dosya transferi yaptığının tespit edildiğini,

4. Davacı ve eşinin müvekkili Şirketin güvenini kötüye kullanması, ticari bilgilerini tahrip etmesi, Şirketin tasarruf alanının dışına çıkarılması sebebiyle zarara uğradıklarını, yapılan hukuka aykırı bu ... nedeniyle müvekkil Şirketin güveninin zedelendiğini ve yıllar içinde sırf kendi çabaları ile oluşturduğu ticari sır ve birikimleri riske atıldığını, iş sözleşmesinin feshininin bu nedenlerle haklı olduğunu,

5. Beyanına itibar edilen tanığın davacının eşi olduğunu ve müvekkili ile husumet içerisinde olan bu tanık beyanına dayalı hüküm tesis edilemeyeceğini,

6. Davacı ve eşi hakkında yaptıkları suç duyurusu üzerine düzenlenen iddianameyi sunduklarını belirtmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Taraflar arasındaki uyuşmazlık; iş sözleşmesinin davacı işçinin istifasıyla mı işverenin haklı nedenle feshi ile mi sona erdiği ve buna göre SGK'ya bildirilen işten ayrılış kodunun hukuka aykırı olup olmadığının tespitine ilişkindir.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle iş sözleşmesinin işçinin istifası suretiyle sona erdiğinin dosya kapsamından anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalı tarafa yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.