Logo

9. Hukuk Dairesi2024/13201 E. 2024/15258 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı idarenin, 696 sayılı KHK ile kadroya geçen davacı işçiye, iş sözleşmesinde belirtilen ücreti ödemeyip daha düşük ücret ödemesi nedeniyle açılan işçilik alacakları davasında, mahkeme kararının bozma ilamına uygunluğu ve davalı idarenin harçtan muaf olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı idarenin, iş sözleşmesinde belirlenen ücreti ödeme yükümlülüğünden kaçınamayacağı, 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçilerin iş sözleşmesinde belirtilen ücretin ileriye etkili olduğu ve davalı idarenin 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13. maddesi gereğince harçtan muaf olduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının harç hususunda düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçtiğini, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (375 sayılı KHK) geçici 23 üncü maddesinde Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesinin sürekli işçi kadrolarına geçirilen işçilere de uygulanacağının hüküm altına alındığını, taraflar arasında imzalanmış belirsiz süreli iş sözleşmesinde davacıya her ay brüt asgari ücretin belirli bir oran fazlası üzerinden günlük olarak ödeme yapılması gerektiğinin düzenlendiğini, ayrıca davacının ücretine toplu iş sözleşmesi uyarınca 6 aylık dönemlerde %4 oranında zam yapılması gerektiğini ancak davalı tarafça iş sözleşmesi dikkate alınmaksızın ücretlerin ödendiğini iddia ederek fark ücret, fark ilave tediye, fark fazla çalışma ücreti, fark hafta tatili ücreti ile fark ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, 01.01.2019 tarihinden itibaren ücretlerin Bakanlıktan alınan görüş yazıları doğrultusunda işçilerin 31.12.2018 tarihinde almakta oldukları ücretlerinin %4 oranında zamlı hâli ile ödendiğini, davacının herhangi bir ücret alacağı bulunmadığını, ikramiye ve ilave tediye ücretlerinin ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Bursa 16. İş Mahkemesinin 21.05.2021 tarihli ve 2020/966 Esas, 2021/208 Karar sayılı kararıyla; davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinin 7 nci maddesinde, davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli iş sözleşmesinin ve toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 04.05.2023 tarihli ve 2021/2981 Esas, 2023/1122 Karar sayılı kararı ile; taraflar arasında kadroya geçiş aşamasında imzalanan iş sözleşmesinde davacının ücretinin her ay asgari ücretin belirli bir oran fazlası ile ödeneceğinin kararlaştırıldığı belirtilerek İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas bakımından hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 09.01.2024 tarihli ve 2023/14804 Esas, 2024/60 Karar sayılı ilâmı ile; davalının diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, dava konusu alacak taleplerine ilişkin hesaplamaların arabuluculuk son tutanak tarihi dikkate alınarak yapılması, son tutanak tarihini aşan kısımlar yönünden davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerektiği ve arabuluculuk yargılama giderinin hatalı tespit edildiği belirtilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmı doğrultusunda değerlendirme yapıldığı belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; davacının 31.12.2018 tarihli ücretinin korunarak üzerine %4 oranında zam yapıldığını, ücretinde herhangi bir indirime gidilmediğini, iş sözleşmesinde kastedilenin 2018 yılı asgari ücreti olduğunu, aksi kabulün her yıl hem asgari ücrete iş sözleşmesinde belirtilen zammın yapılması hem de toplu iş sözleşmesinde belirlenen oranların eklenmesi sonucunu doğuracağını ve ücretlerin fahiş hâl alacağını, personel ücretlerinde büyük bir dengesizlik ve eşitsizlik oluşacağını, davacının hak kazandığı bütün ödemelerin yapıldığını, davacının dava dilekçesinde talep edilen alacaklara hak kazanmadığını, faiz türü ve başlangıçlarının hatalı belirlendiğini belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, arabuluculuk dava şartının hesaplama dönemi bakımından yerine getirilip getirilmediği, arabuluculuk giderinin paylaştırılması ve harç hususlarındadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22, 32 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 vd. maddeleri.

3. 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçen işçilerin geçiş aşamasındaki ücretlerinin tespiti ile bireysel iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün ileriye etkisine ilişkin ilke ve esaslar, Dairemizin 03.05.2023 tarihli ve 2023/3001 Esas, 2023/6593 Karar sayılı ilâmında şu şekilde açıklanmıştır:

"...

2. 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde çerçevesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler ile işveren arasında imzalanan iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümlerinin doğru değerlendirilmesi son derece önemlidir. Dairemiz uygulamasına göre kadroya geçiş sırasında düzenlenen iş sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranda fazlası yahut geçiş öncesindeki hizmet alım sözleşmesinde öngörülen ücret veya bu ücretin katları olarak belirlenmesi hâlinde, bu ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk (temel) ücreti olduğu, taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı kabul edilmektedir. Diğer taraftan iş sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik hükümler ileriye etkili hükümler olarak değerlendirilmeli, bu hükümlerin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı kabul edilmelidir.

4. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olmasına, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukukça mümkün olmamasına göre göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. 492 sayılı Kanun'un 13 üncü maddesinin (j) bendinde, genel bütçeye dâhil idarelerin bu Kanun'un (1) ve (3) sayılı Tarifelerine giren bütün işlemlerinin harçtan muaf olacağı belirtilmiştir. Somut dosyada, davalı ... Bakanlığı harçtan muaf olmasına rağmen İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (5) numaralı bendinde davalı Bakanlık aleyhine harç yüklenmesi hatalı olup bozma sebebidir.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı tarafın İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (5) numaralı bendinin hükümden çıkartılarak yerine "5-Davacı tarafça yatırılan; 54,40 TL başvurma harcı, 54,40 TL peşin harç ve 254,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 362,80 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep hâlinde davacıya iadesine" ibaresinin yazılması suretiyle hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

26.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.