Logo

9. Hukuk Dairesi2024/13298 E. 2025/417 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, davalı şirketlerden fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram/genel tatil ücretlerini talep etmesi üzerine, davacının Türkiye'de bulunduğu sürelerde fiilen çalışıp çalışmadığı ve bu sürelerin ücret alacaklarından mahsup edilip edilmeyeceği noktasında yaşanan anlaşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının Türkiye'de bulunduğu sürelerin ... Planı kapsamında yıllık ücretli izin olduğu ve bu süreler için ödenen ücretlerin mahsup edilmeksizin dava konusu alacakların hüküm altına alınması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin davacı lehine verdiği karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

SAYISI : 2024/213 E., 2024/272 K.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar; davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

Davalılar vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 14.01.2025 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davalılar vekili Avukat ... ile davacı asıl ve vekili Avukat ... geldiler.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalılara ait işyerinde 19.02.2016-19.04.2021 arasında mekanik bakım ekipman montaj formeni olarak.... Maden Ocağında haftanın 7 günü 07.00-18.00 saatleri arası çalıştığını, haftada 4-5 gün 5-6 saat fazla çalışma yaptığını, son 6 ay her gün 07.00-21.00 arası 3-4 gün ise 00.00 saatine kadar çalıştığını, en son net 3.250,00 USD ücret aldığını, davalı tarafından iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini, organik bağ sebebiyle davalı iki Şirketin de müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, benzer bir davada husumet itirazının reddedilerek kesinleştiğini belirterek fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davalı Şirketlere husumet yöneltilemeyeceğini, davacının yabancı Şirket iştiraki Bea Mountainin personeli olduğunu, davalı ... Mad. AŞ ile bağlantısının olmadığını, zamanaşımı def'inde bulunduklarını, iş sözleşmesinin feshinden sonra 30.04.2021 tarihinde 2.058,33 USD ödeme yapıldığını, mahsup edilmesi gerektiğini, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ve fazla çalışma karşılığı 3 aylık dönem için 16 gün izin verildiğini, yurda giriş çıkış yaptığını, yapılan fazla ödemelerin mahsup edilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 19.10.2023 tarihli kararıyla; işverenin Türk Şirketleri olduğu, tarafların Liberya hukukunun uygulanması yönünde bir iddialarının da bulunmadığı, daha sıkı ilişkili hukukun Türk hukuku olduğu, bu nedenle Türk hukukunun uygulandığı, davacının yurt dışı giriş ve çıkış kayıtlarının incelendiği, bu konuda ek rapor alındığı, davacının 371 gün çalışmaksızın Türkiye'de kaldığı, bu kapsamda davacıya ücret ödemelerinin devam ettiği anlaşılmakla fazla yapılan ödemelerin mahsubu ile davacının fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ve hafta tatili alacağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin 19.10.2023 tarihli kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 08.02.2024 tarihli kararıyla; davalının cevap dilekçesinde ve/veya ön inceleme duruşmasında, taraflar arasındaki uyuşmazlığa davacının çalıştığı ülke (Liberya) hukukunun uygulanması gerektiğine, Türk hukukunun uygulanamayacağına dair bir iddiada ve savunmada bulunmadığı, bu nedenle İlk Derece Mahkemesince taraflar arasındaki uyuşmazlığa Türk hukukunun uygulanmasında bir hukuka aykırılık bulunmadığı, her ne kadar davacı vekili, davacının fazla çalışma yapmasına, ulusal bayram ve genel tatil ve hafta tatili günlerinde çalışmasına rağmen, bu çalışmaların karşılığının ödenmediğini iddia ederek fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ve hafta tatili ücreti taleplerinde bulunmuşsa da, davalı tarafından dosyaya sunulan ödeme belgeleri ile banka kayıtlarının incelenmesinde, davacının fazla çalışma yapması, ulusal bayram ve genel tatil ve hafta tatili günlerinde çalışması hâlinde bu çalışmaların karşılığının eksiksiz olarak ödendiği, bu nedenle davacının fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile hafta tatili ücreti alacaklarına hak kazanmasının mümkün olmadığı, davacıya, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ve hafta tatili ücretleri için toplam net 40.191,67 USD ödendiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda isabetli bir şekilde hesaplandığı üzere, davacının net 11.841,59 USD hafta tatili ücretine, net 1.460,10 USD ulusal bayram ve genel tatil ücretine ve net 24.793,08 USD fazla çalışma ücretine hak kazandığı, hak kazanılan bu üç alacağın toplam miktarının net 38.094,77 USD olduğu, dolayısıyla, işverence bu üç alacak için ödenen miktarın, davacının bu üç alacak için hak kazandığı toplam miktardan fazla olduğu, işverenin söz konusu üç alacağı eksiksiz olarak ödediği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

Bölge Adliye Mahkemesinin 08.02.2024 tarihli kararının süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairece; tüm dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler, iş sözleşmesi, tanık beyanları ve Dairemizin emsal kararları hep birlikte değerlendirildiğinde; davalı tarafın, davacının serbest zaman kullanma kapsamında Türkiye'de olduğunu belirttiği sürelerde, davacının ... Planı kapsamında yıllık ücretli izinde olduğu kabul edilerek bu süreler için ödenen ücretler mahsup edilmeksizin dava konusu alacakların hüküm altına alınması yerine yazılı şekilde hüküm kurulmasının hatalı olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bilirkişinin miktarlarını belirlediği ulusal bayram ve genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti ve fazla çalışma ücret alacaklarının faizleriyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar vermek gerektiği, bu alacaklar yönünden tanık anlatımlarına dayalı belirleme yapıldığından indirim uygulandığı, davacının Türkiye'de bulunduğu sürelerde ödenen ücretler yönünden Yargıtay bozma kararı doğrultusunda mahsup yoluna gidilmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalılar vekili temyiz dilekçesinde;

1. Bozma kararında belirtilen iş sözleşmesinin davacıya ait olmadığını,

2. ... izninin işyerinin ve çalışmanın işçinin yerleşim yerinden uzakta olması ve işçinin kesintisiz olarak çalışması karşılığında yapmış olduğu fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil günlerindeki çalışmalarına karşılık yapılan bir düzenleme olduğunu,

3. Davacının Türkiye'de bulunduğu dönemlerde fiilî çalışmasının bulunmadığını,

4. Tanıkların davacı ile menfaat birliği içinde olduğunu, kabul edilen fazla çalışma sürenin hatalı olduğunu, fazla çalışma hesabı yapılacaksa bile 7,5 saat üzerinden hesaplanması gerektiğini,

5. İndirim oranının düşük olduğunu ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ispat ve hesaplanmasına ilişkindir.

Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Her ne kadar Dairemiz bozma kararında sehven başka bir işçiye ait sözleşme içeriğinden bahsedilmiş ise de tüm dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler, davacı ve davalı tarafın beyanları, tanık anlatımları ve emsal dava dosyaları dikkate alındığında; davacının Türkiye'de bulunduğu sürelerin ... Planı kapsamında yıllık ücretli izin olduğu anlaşılmaktadır.

Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Davacı yararına takdir edilen 28.000,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalılara yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

14.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.