Logo

9. Hukuk Dairesi2024/13422 E. 2025/984 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının davalı şirket ile arasındaki iş ilişkisinin mahiyeti, davacının çalışma süresi, aylık ücret miktarı ile kıdem tazminatı, yıllık ücretli izin, ücret, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hesaplanması ve işverence ödenen miktarın mahsubu uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun bulunan mahkeme kararının bozulmasını gerektirecek bir neden olmadığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/185 E., 2024/1822 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 15. İş Mahkemesi

SAYISI : 2020/841 E., 2022/679 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirkete ait Ankara....l Hastanesinde Nöroloji Bölümünde 01.12.2014-01.04.2019 tarihleri arasında tam zamanlı hekim iş sözleşmesi ile brüt 54.000,00 TL ücret ile çalışmaya başladığını, sözleşme süresinin 5 yıl olarak belirlendiğini, davacının ... Sağlık Hiz. Ltd. Şti.ni (... Şirketi) kurduğunu, davacının aynı hastanede hekim olarak çalışmaya devam ettiğini, sözleşmenin müvekkili tarafından haklı nedenle feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin, ücret ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Şirket ile davacının Şirketi arasında ticari hak ediş sözleşmesi olduğunu, huzurdaki uyuşmazlığın 4857 sayılı İş Kanunu'na tâbi olmadığını, görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, davacının sahibi olduğu ... Şirketi ile müvekkili Şirket arasında hizmet alım sözleşmesi yapıldığını, bu durumun mevzuata aykırı ve muvazaalı herhangi bir yönünün olmadığını, taraflar arasındaki sözleşme davacı tarafından feshedildiğinden ihbar tazminatına hak kazanamayacağını, davacının herhangi bir alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının nöroloji profesörü olarak çalıştığı, ... Şirketini kurduktan sonra da davacının davalı işveren nezdinde aynı çalışma koşulları ile devam ettiği, davacının tam zamanlı çalıştığı, çalışma saatlerini ve koşullarını davalının belirlediği, emir ve talimatın Başhekim tarafından verildiği, davacının davalı işveren nezdinde 5 yıl 6 ay 12 gün hizmetinin bulunduğu, davacının ödenmemiş ücret alacağı bulunduğundan haklı fesih nedeniyle kıdem tazminatına hak kazandığı, iş sözleşmesinin davacı tarafından sonlandırılması nedeni ile ihbar tazminatına hükmedilemeyeceği, bilirkişi ek raporunun (b) seçeneğinin hükme esas alındığı, davacının ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışma yaptığına dair iddiasını tanık anlatımları ile ispatladığı, bakiye 117 gün yıllık ücretli izin alacağının bulunduğu, ücret artışlarının uygulanmamasından kaynaklanan ücret alacağı talebinde bulunduğundan bilirkişi raporunda bu yönde tespit yapılan ücret farkı hesaplamasına itibar edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde;

a. Davacının ücret farklarının hatalı hesaplandığını,

b. Davacının 01.12.2014-13.06.2020 tarihleri arasındaki tüm hizmet süresi için kıdem ve ihbar tazminatı, ulusal bayram ve genel tatil, yıllık ücretli izin ve bakiye ücret alacaklarının hesaplanması gerektiğini,

c. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda randevu kapama ekranı dikkate alınarak yıllık ücretli izin ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının hesaplanmasının hatalı olduğunu ileri sürmüştür.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde;

a. Davacının, Şirketi üzerinden hizmet verdiği dönemin bordrolu olarak çalıştığı dönemle birleştirilmesinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkili Şirketin davacıdan sağlık hizmeti temin etmesine ilişkin olarak hukuki düzenlemelerde herhangi bir engel mevcut olmadığını,

b. Davacının ücretinin brüt olarak kararlaştırıldığını, ücret alacağı hesabında bankadan net olarak ödenen tutarların brüt olarak belirlenen tutarlardan düşülmesinin hatalı olduğunu,

c. Faturalı döneme ilişkin olarak ödenen ücretlerin hükme esas alınan raporda eksik olduğunu,

d. Davacının talebini aşar şekilde ulusal bayram ve genel tatil ücreti hesabının yapılmasının hatalı olduğunu,

e.Yıllık ücretli izin alacağı hesabının hatalı olduğunu ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, davacının çalışma süresi ile aylık ücret miktarı ile kıdem tazminatı, yıllık ücretli izin, ücret, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ispat ve hesaplanması ve işverence ödenen miktarın mahsubuna ilişkindir.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.