Logo

9. Hukuk Dairesi2024/13500 E. 2024/15866 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçiye, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ödenmesi gereken ücretin tespiti ve fark alacakların bulunup bulunmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu ve kararda hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı değerlendirilerek, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve İlk Derece Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ... Bakanlığına bağlı işyerinde hizmet alım sözleşmesi kapsamında çalışmaktayken 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) hükümlerine göre 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, davalı Bakanlık ile davacı arasında sürekli işçi kadrosuna geçirilirken imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde asgari ücretin belirli bir oran fazlasının davacının ücreti olarak öngörüldüğünü, sözleşme hükmüne göre ücretin her yıl asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlenmesi gerekirken sözleşmeye aykırı olarak davacının ücretinin asgari ücret seviyesine çekilmek ve bu ücrete %4 zam uygulanmak suretiyle eksik ödeme yapıldığını ileri sürerek davacının eksik ödemeden kaynaklı ücret, ikramiye, ilave tediye, fazla çalışma ücreti, gece çalışması ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti fark alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının ücretinin 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (375 sayılı KHK) hükümlerine göre belirlendiğini, Bakanlığın genel uygulamasının hukuka uygun olduğunu, davacının bir yandan bireysel iş sözleşmesindeki günlük brüt ücretin esas alınmasını bir yandan da toplu iş sözleşmesi ile öngörülen ücret kriterlerinin uygulanmasını istemesinin mümkün olmadığını, iddia edilenin aksine davacının ücretinin 2019 yılı asgari ücret seviyesine çekilerek bu ücrete %4 oranında ücret zammı uygulanmadığını, ücret bordrolarından anlaşılacağı üzere davacının 2018 yılı ücreti korunarak bunun üzerine %4 oranında zam yapıldığını, ücretin düşürülmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde davacının ücretinin her ay asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair açık düzenleme olduğu, buna karşın 01.01.2019 tarihinde davacının 31.12.2018 tarihindeki ücretine sadece Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Genelgesi'ndeki Yüksek Hakem Kurulu kararında belirtilen %4 oranındaki ücret zammının uygulandığı gerekçesiyle belirsiz süreli iş sözleşmesinin, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesinin ve 01.01.2021 tarihinde yürürlüğe giren ... Sendikasının tarafı olduğu toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca, bilirkişi raporunda yapılan hesaplamalara göre davacının fark alacaklara ilişkin talebinin kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 09.06.2023 tarihli ve 2023/4231 Esas, 2023/19523 Karar sayılı kararıyla; kadroya geçirildiği sırada yapılan bireysel iş sözleşmesinde ücretin, asgari ücretin belli oranda fazlası olacağına dair düzenlemenin mevcut olduğu, ücret bordroları dikkate alındığında tahakkuk ve ödemelerde aylık ücretin eksik belirlendiğinin ve bu şekilde ücret farkı alacağının bulunduğunun anlaşıldığı, diğer taraftan 08.09.2021 imza tarihli ve 01.01.2021-31.12.2022 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinin arabuluculuk tarihi itibarıyla imzalanmış olduğu, anılan toplu iş sözleşmesi hükümlerinin uygulanmasında davalı aleyhine bir isabetsizlik bulunmadığı, faiz tür ve başlangıç tarihlerinde de davalı aleyhine kanuna aykırılık veya talep aşımının söz konusu olmadığı, davalı vekilinin karara karşı ileri sürdüğü istinaf itirazlarının yerinde görülmediği gerekçeleriyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 14.12.2023 tarihli ve 2023/15508 Esas, 2023/19523 Karar sayılı ilâmı ile; davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının yerinde görülmediği belirtilerek 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu İş Sözleşmesi Hükümleri'nin, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nda (6356 sayılı Kanun) öngörülen toplu iş sözleşmesi sürecinden geçilerek uygulanan bir toplu iş sözleşmesi niteliği taşımadığı, bu nedenle bu toplu iş sözleşmesinden yararlanabilmek için sendika üyeliği şartı aranmadığı gibi bu toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklara 6356 sayılı Kanun'un 53 üncü maddesindeki en yüksek işletme kredisi faizi de uygulanmadığı; ayrıca yürürlük süresi 31.10.2020 tarihi itibarıyla sona eren bu toplu iş sözleşmesinin art etkisinin de söz konusu olmadığı, bu nedenle bireysel iş sözleşmesi düzenlemesine göre davacının ücretinin Ocak 2021 dönemindeki yeni asgari ücret miktarına göre belirlenmesinin yerinde olmasına karşın bu ücrete ayrıca %4 oranında zam uygulanamayacağının gözetilmesi gerektiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda Ocak ve Temmuz 2019, Ocak ve Temmuz 2020 dönemlerinde ödenmesi gereken ve bordrolara göre ödenen ücretlerin hatalı şekilde belirlendiği, yine Ocak 2021 dönemi ve sonrası için fark alacakların hesabına esas ücret tespit edilirken yürürlük süresi 31.10.2020 tarihi itibarıyla sona eren toplu iş sözleşmesi düzenlemesine göre yeniden %4 oranında zam yapılmasının, 31.10.2020 tarihinden sonrası için ocak ve temmuz aylarında beşer günlük yevmiye tutarında ikramiye ücreti hesaplanmasının ve yılın dördüncü ilave tediye taksidinin ödeme tarihinin 17.12.2021 olduğu dikkate alınmaksızın arabuluculuk son tutanağının düzenlendiği 12.11.2021 tarihi itibarıyla henüz muaccel olmadığı hâlde 2021 yılının dördüncü dönem ilave tediye ücretinin hesaplamalara dâhil edilmesinin hatalı bulunduğu, ayrıca dava konusu alacaklara dair bordrolarda ay ay tahakkuk olup olmadığı gösterilmeksizin altı aylık dönemler hâlinde yapılan hesaplamanın denetime elverişli olmadığı gerekçeleri ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozmaya uyularak yapılan yargılamada, bilirkişiden alınan ek rapor hükme esas alınmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; cevap ve istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek ve ayrıca arabuluculuk son tutanak tarihinde 08.09.2021 imza tarihli toplu iş sözleşmesi henüz imzalanmamış olduğundan bu toplu iş sözleşmesinden kaynaklı alacakların talep edilebilmesinin mümkün olmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçiye kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ödenmesi gereken ücretin tespiti ile dava konusu fark alacakların bulunup bulunmadığı hususlarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 32 nci maddesi, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 23 üncü madde.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında temyiz edenin sıfatına göre bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

05.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.