"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 5. İş Mahkemesi
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 05.12.2015-16.09.2016 tarihleri arasında davalının Cezayir'de bulunan işyerinde dış cephe alüminyum doğrama ustası olarak 2.000,00 USD net ücret ile çalıştığını, haftanın her günü 08.00-23.00 saatleri arasında çalışma olduğunu, iki haftada 1 gün izin kullandırıldığını, dinî bayramların ilk günü dışında genel tatillerde çalıştığını, 2016 yılı 4, 5, 6, 7, 8 ve 9. aylara ilişkin ücret ödemelerinin yapılmadığını ileri sürerek ihbar tazminatı, ücret, fazla çalışma, ulusal bayram genel tatil ve hafta tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesinde iddia edilen işin ... Sistemleri San. ve Tic. Ltd. Şti (... Şirketi) sistemleri şirketine bırakıldığını, bu sebeple kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, davalının ana yüklenici olduğunu, davacının ... Şirketi çalışanı olduğunu, alacaklardan bu Şirketin sorumlu olduğunu, davacı ile işçi-işveren ilişkisi bulunmaması sebebi ile fesih işleminin davalı tarafından yapılmadığını, dava dilekçesinde ileri sürülen çalışma sürelerinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının 05.12.2015-17.09.2016 tarihleri arasında olmak üzere toplam 9 ay 11 gün davalı işyerinde işçi olarak çalıştığı, davacının asıl işveren olarak davacının alacaklarından sorumlu olduğu, davacının iş sözleşmesinin davalı tarafça tazminata hak kazanamayacak şekilde feshedildiğinin ispatlanamadığı, davacının ücret, fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarına hak kazandığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının davalı ve dava dışı ... Şirketine ait işyerinde çalıştığı, davalı Şirketin asıl işveren olduğu, İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan indirim oranının yerinde olduğu ancak indirimin bilirkişi tarafından hesaplanan rakamlar üzerinden yapılması gerektiği hâlde davacının ıslah ettiği rakamlar üzerinden yapıldığı, davacı tarafından talep edilen ihbar tazminatı, fazla çalışma ücret alacağı ve ücret alacağının bilirkişi tarafından hesaplanan miktarlardan daha az olduğundan taleple bağlılık ilkesinin dikkate alındığı gerekçeleriyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi, davacı vekilinin istinaf başvurusunun ise kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde;
1. Davacının alacaklarından davalının sorumlu olmadığını,
2. Davacı ile menfaat birliği içerisinde olan tanık beyanlarının hükme esas alınmasının hatalı olduğunu,
3. Davacının tüm ulusal bayram genel tatil günlerinde çalıştığı varsayımı ile hüküm tesis edilmesinin hatalı olduğunu,
4. Yapılan indirim oranının az olduğunu ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, dava konusu alacakların ispat ve hesaplanması ile bu alacaklardan davalının sorumlu olup olmadığına ilişkindir.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.