"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
KARAR : Direnme
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü ortadan kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiş ve Dairemizin 14.03.2024 tarihli ve 2024/907 Esas, 2024/4874 Karar sayılı kararı ile bozulmuştur.
Dairemiz bozma kararına Bölge Adliye Mahkemesince direnilmesi üzerine karar davalı vekili tarafından temyiz edilmekle 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince Dairemizce yapılan incelemede; somut uyuşmazlık bakımından davacı işçi, davalı işverenin tek taraflı kararları ile farklı işlerde görevlendirildiğini, 2014 yılı Haziran ayından itibaren de günlük yevmiyesinin düşürüldüğünü ve buna bağlı olarak toplu iş sözleşmelerinden, işyeri uygulamalarından kaynaklanan sosyal yardımların da düştüğünü iddia ederek fark ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
04.04.2014 tarihinde Destek Hizmetleri Müdürlüğü bünyesinde depo görevlisi olarak görevlendirilen ve devamında da ücreti düşürülen davacı; dava tarihine kadar yaklaşık 5 yıl boyunca görev değişikliğine ve buna bağlı olarak ücretin düşürülmesine itiraz etmeyerek uzun süre ses çıkarmamıştır. Bu durumun; sözleşmenin karşı tarafı olan işverende, bu değişikliğin kabul edildiği yönünde bir inancın oluşmasına neden olması olağandır. Davacının, işverenin işlemine uygun davranışlarda bulunduktan sonra 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 22 nci maddesinde öngörülen şekil eksikliğini ileri sürmesi dürüstlük kuralına uygun düşmemektedir. Diğer yandan 4857 sayılı Kanun'un 32 nci maddesine göre ücret, çalışma karşılığı belirlenecek olup davacı da, ücret farkı talep ettiği dönemde bir önceki görevi olan Zabıta Müdürlüğü bünyesinde ruhsatlandırma servisinde çalışmamış; depo görevlisi görevini sürdürmüştür. Dolayısıyla davacının fiilen yapmadığı bir işin karşılığına hak kazanması mümkün değildir.
Hâl böyle olunca davacının, fark ücrete dayalı taleplerde bulunması mümkün değildir. Bu nedenlerle Dairemiz bozma kararının usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilmiştir.
Belirtilen sebeplerle Dairemiz kararının usul ve kanuna uygun olduğu anlaşıldığından, dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
KARAR
Açıklanan sebeple;
Dosyanın YARGITAY HUKUK GENEL KURULUNA GÖNDERİLMESİNE,
17.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.