"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2023/671 E., 2024/557 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirketin yurt dışı projelerinde 2012-2015 yılları arasında kalıpçı ustası olarak çalıştığını, son ücretinin sabit net 1.450,00 Amerikan doları (USD) olduğunu, davacının 15 günde bir gün hafta tatili verilmek suretiyle haftada 7 gün 07.00-20.00/21.00 saatleri arasında çalıştığını, müvekkilinin hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde de çalıştığını, iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 22.09.2012-17.04.2015 tarihleri arasında ..... firmasında çalıştığını, bu Şirket bünyesinde yapılan çalışmalar açısından husumet itirazlarının olduğunu, davalı firma ile sözü edilen firma arasında mal ve hizmet sözleşmesi olduğunu, davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini, alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının iş görme borcunu yabancı bir ülkede ifâ etmesi sebebiyle taraflar arasındaki ilişkide yabancılık unsurunun bulunduğunu, uyuşmazlığa yabancı ülke hukukunun uygulanması gerektiğini, davacının alacak taleplerinin belirlenebilir olduğunu, belirsiz alacak davası ikame edilmeyeceğini, davacının belirli süreli iş sözleşmesi ile çalıştığını, kıdem tazminatına hak kazanamayacağını, davacının fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödendiğini, davacının aylık sabit ücret iddiasının doğru olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 24.12.2019 tarihli kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 02.03.2023 kararı ile başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
Bölge Adliye Mahkemesinin 02.03.2023 tarihli kararının davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairece, mutad işyeri hukuku olan Afganistan hukukunun uygulanması gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Afganistan İslam Emirliği Dışişleri Bakanlığı Konsolosluk İşleri Genel Müdürlüğü Hukuk, Suç ve Tutuklu İşleri Genel Müdür Yardımcılığı Hukuk Masasına ait 07.09.2022 tarihli ve 78 sayılı yazısında Afganistan ülkesinde işçi ve işveren arasındaki uyuşmazlıklara uygulanacak olan 131, 132 ve 133. maddelerin bildirildiği, buna göre çalışılan ülke mevzuatında dava konusu taleplere ilişkin herhangi bir hukuki düzenlemenin bulunmadığı, bu hâliyle taraflar arasındaki uyuşmazlığın Türk hukukuna göre çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde;
a. Husumet itirazında bulunduklarını,
b. İlk Derece Mahkemesince yeterli araştırma yapılmaksızın mevzuat bulunmadığından bahisle uyuşmazlığa Türk hukuku uygulanmasının hatalı olduğunu,
c. Yapılan ödemeye göre davacının kıdem tazminatı alacağının bulunmadığını,
d. Davacıya usulüne uygun fesih ihbarı yapılmasına rağmen ihbar tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğunu,
e. Davacının ücretinin hatalı belirlendiğini,
f. Davacının yaptığı fazla çalışmaya karşılık ücretinin ödendiğini, davacının herhangi bir alacağının bulunmadığını ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; uygulanacak hukuk, davalının, davacının alacaklarından sorumlu olup olmadığı, davacının talep ettiği alacaklara hak kazanıp kazanmadığı, alacakların hesaplanması hususlarına ilişkindir.
Dairemizin bozma kararında; davacının 22.09.2012-17.04.2015 tarihleri arasındaki çalışma dönemi yönünden Afganistan hukukunun uygulanması gerektiği belirtilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince; davacı tarafın beyan dilekçesi ekinde sunduğu 07.09.2022 tarihli ve 78 sayılı Afganistan İslam Emirliği Dışişleri Bakanlığı Konsolosluk İşleri Genel Müdürlüğü Hukuk, Suç ve Tutuklu İşleri Genel Müdür Yardımcılığı Hukuk Masasının; “2008 yılında 966 sayılı resmi gazetede yayımlanan iş kanunun 131,132 ve 133 maddeleri, işçi ve işveren konusunda aşağıdaki hususları içermektedir.
131.madde;
1-Kurum ile işçi veya stajyer arasındaki işten kaynaklanan uyuşmazlık, idare ile işçi veya stajyer arasında iş bu kanun, ilgili mevzuat hükümleri ve iş sözleşmeleri esas alınarak doğrudan yapılacak bir anlaşmayla çözüme kavuşturulabilir.
2-İşten kaynaklanan uyuşmazlık kurum ve işçi veya stajyer tarafından çözülemezse konu birinci aşamada kuruma ait uyuşmazlık çözüm komisyonu, ikinci aşamada iş uyuşmazlıkları yüksek çözüm komisyonu, aksi takdirde yetkili mahkeme tarafından çözüme kavuşturulmaktadır.
132.madde:
İşçinin hukuka aykırı olarak işten uzaklaştırılması ve uyuşmazlık çözüm komisyonlarının kararından sonra ilgili mahkemenin hükmüne göre ayrılma süresini kapsayan maaşı ve diğer hakları kendisine ödenir.
133.madde:
İş uyuşmazlığı çözüm komisyonlarının oluşumu, oluşumu ve İş uyuşmazlıklarının nasıl ele alınacağı ile ilgili hususlar ilgili mevzuat belgesine göre düzenlenir” şeklindeki yazısına dayanılarak çalışılan ülke mevzuatında dava konusu taleplere ilişkin herhangi bir hukuki düzenleme bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu talepler hakkında Türk hukuku uygulanarak karar verilmiştir.
5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un (5718 sayılı Kanun) 2. maddesi; "(1) Hâkim, Türk kanunlar ihtilâfı kurallarını ve bu kurallara göre yetkili olan yabancı hukuku re’sen uygular. Hâkim, yetkili yabancı hukukun muhtevasının tespitinde tarafların yardımını isteyebilir.
(2) Yabancı hukukun olaya ilişkin hükümlerinin tüm araştırmalara rağmen tespit edilememesi hâlinde, Türk hukuku uygulanır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Görüldüğü üzere 5718 sayılı Kanun'un 2/2 hükmü uyarınca; yabancı hukukun olaya ilişkin hükümlerinin tüm araştırmalara rağmen tespit edilememesi hâlinde Türk hukukunun uygulanacağı düzenlenmiş ise de İlk Derece Mahkemesince Afganistan İş Mevzuatı bulunup bulunmadığı konusunda herhangi bir araştırma yapılmaksızın sadece davacı tarafın sunduğu yazıya itibar edilerek Türk hukukunun uygulandığı, bu hâliyle Dairemiz bozma kararının gereğinin yerine getirilmediği ve eksik incelemeyle karar verildiği anlaşılmıştır.
Bu itibarla İlk Derece Mahkemesince yapılacak iş; davalı tarafa da uyuşmazlık konusuna ilişkin tercüme edilmiş kanun maddelerini, ilgili bilgi ve belgeler ile olayın çözümü için gerekli olan tüm dokümanları sunması için süre ve imkân tanınması, Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğüne yöntemine uygun bir biçimde yazı yazılarak davacının 22.09.2012-17.04.2015 tarihleri arasındaki çalışma dönemindeki değişiklikleri de içerecek şekilde Afganistan İş Kanunu ve ilgili mevzuatın tüm maddeleri ile bilgi ve belgelerin gönderilmesinin istenilmesi, sonucuna göre yeniden değerlendirme yapılmasıdır.
Eksik incelemeyle karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Bozma sebebine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
06.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.