"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince 18.10.2024 tarihli ek karar ile temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiştir.
Ek karar davalı tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.
Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366. maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352/1-(b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararda, dönemsel nitelikte olan toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan sosyal yardım alacakların yanı sıra davacının ücretinin toplu iş sözleşmesi hükümlerine aykırı olacak şekilde eksik ödendiği iddiasına bağlı olarak ücret farkı ve buna bağlı olarak ilave tediye farkı alacaklarının da hüküm altına alındığı, bu sebeple hüküm altına alınan alacakların davalı bakımından kesinlik sınırını aşacak mahiyette ileriye yönelik etkisinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda temyiz dilekçesinin miktardan reddine ilişkin ek kararın hatalı olduğu görülmekle; 18.10.2024 tarihli ek kararın bozularak ortadan kaldırılmasına karar verilmesi gerekir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının mülga ... Belediye Başkanlığında 15.06.1993 tarihinde itfaiyeci olarak çalışmaya başladığını, 14.05.2009 tarihinde... Sendikası üyesi olduğunu, davalı Belediyenin 6360 sayılı On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (6360 sayılı Kanun) gereği kapatılması üzerine iş sözleşmesinin 31.03.2014 tarihinde ... Büyükşehir Belediyesine devredildiğini, ancak ... Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı ile... Sendikası arasında bağıtlanan 15.01.2014-14.01.2016 tarihleri arasında yürürlükte olan toplu iş sözleşmesi hükümlerinden faydalandırılmadığını, bu nedenlerle fark alacakları bulunduğunu ileri sürerek alacakların tahsiline karar verilmesini talep etmiş; 15.03.2019 tarihli açıklama dilekçesiyle de talep konusu alacaklarının fark ücret alacağı, fark ikramiye alacağı, fark ilave tediye alacağı, toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan sosyal yardım alacakları olduğunu belirtmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, dava dilekçesinin anlaşılır ve net olmadığını, davacının mülga ... Belediye Başkanlığı nezdinde çalışmakta iken 6360 sayılı Kanun kapsamında Büyükşehir Belediye Başkanlığına devredildiğini, hâlen müvekkili Büyükşehir Belediyesi nezdinde çalışmakta olduğunu, davacının devirden sonra 14.04.2014 tarihine kadar olan dönemde ... Belediyesi ile... Sendikası arasında imzalanan toplu iş sözleşmesi hükümlerinden, 22.07.2014 tarihinden sonra da ... Büyükşehir Belediyesinin tarafı olduğu ve... Sendikası ile bağıtlanan toplu iş sözleşmesi hükümlerinden faydalandığını, davacının bu tarihten önce söz konusu toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlanma yönünde herhangi bir talebinin olmadığını, müvekkili İdare tarafından davacıya yapılan tüm ödemelerin mevzuata uygun olduğunu, eksik ödeme iddiasının gerçeği yansıtmadığını, dava konusu taleplerin haksız ve dayanaksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının 31.03.2014 tarihine kadar ... Belediyesinde çalıştığı, 31.03.2014 tarihinden itibaren ise devredildiği ... Büyükşehir Belediyesinde çalıştığı, davacının devir tarihinden önce de... Sendikasına üye olduğu, ... Büyükşehir Belediyesi ile... Sendikası arasında 15.01.2014-14.01.2016 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinin 11.02.2014 tarihinde imzalandığı, toplu iş sözleşmesinin imzalandığı tarihte davacının sendika üyeliğinin bulunduğu, ancak ilgili sendika tarafından 21.07.2014 tarihinde davalı ... Belediyesine bildirim yapılarak ekli listede sendika üyesi olan 91 işçinin toplu iş sözleşmesi farklarının ödenmesi gerektiğinin belirtildiği, davacının üyeliğinin davalı işverene bu tarihten önce bildirilmemesi nedeniyle davacının toplu iş sözleşmesinden bu tarihten itibaren yararlanacağı, kapsama alınan bilirkişi raporu içeriğinden 2014 yılı Aralık ayında davacıya 22.07.2014 - 15.12.2014 tarihleri arasında toplu iş sözleşmesi gereğince hak kazandığı fark ödemelerin banka kanalı ile ödendiğinin sabit olduğu, davacının 2015 yılı Ocak ayı sonrasında ise toplu iş sözleşmesinden yararlandığı sabit olduğundan fark alacaklarının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; mülga ... Belediye Başkanlığı ile... Sendikası arasında 15.04.2012-14.04.2014 tarihlerini kapsayan toplu iş sözleşmesi yapıldığı ve 14.05.2009 tarihinden itibaren sendika üyesi olan davacının söz konusu toplu iş sözleşmesinden yararlandığı, devir sonrası da bu sözleşmeden yararlanmaya devam ettiği, 21.07.2014 tarihinde ise... Sendikasının talebi üzerine davacının davalı işyerinde uygulanmakta olan toplu iş sözleşmesinden yararlandırıldığı, 6360 sayılı Kanun'un geçici 1/10 hükmüne göre, devredilen veya nakledilen işçilerin ücret ile diğer mali ve sosyal haklarının; toplu iş sözleşmesi bulunan işçiler bakımından yenileri düzenleninceye kadar devir veya nakil işleminden önce tâbi oldukları toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre, toplu iş sözleşmesi olmayan işçiler bakımından 2012 yılı Eylül ayında geçerli olan bireysel iş sözleşmesi hükümlerine göre belirleneceğinin kararlaştırıldığı; 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 39. maddesinde ise toplu iş sözleşmesinden, sözleşmenin imzalanması tarihinde taraf sendikaya üye olanların yürürlük tarihinden, imza tarihinden sonra üye olanların ise üyeliklerinin taraf işçi sendikasınca işverene bildirildiği tarihten itibaren yararlanacağının hüküm altına alındığı; uyuşmazlığın esasında davacının devir tarihi ile 21.07.2014 tarihleri arasında toplu iş sözleşmesinden kaynaklı fark alacaklarının bulunup bulunmadığı hususunda toplandığı, emsal Yargıtay 9. Hukuk Dairesi kararları ile Bölge Adliye Mahkemesi kararları gözetildiğinde kapsama alınan ek rapor doğrultusunda söz konusu dönem bakımından davacının fark alacaklara hak kazandığı gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
2. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, 18.10.2024 tarihli ek karar ile kararın miktar itibarıyla kesin olduğu gerekçesi ile davalı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili asıl karara ve ek karara ilişkin temyiz dilekçesinde;
1. Hükmün ileriye yönelik etkisi bulunduğunu, benzer mahiyetteki dosyalarda Yargıtay yolu açık olmak üzere verilen kararlarda Yargıtay tarafından uyuşmazlığın esası incelenerek kararlar verildiğini,
2. Yargıtayın emsal içtihatlarına aykırı olacak şekilde davacının 01.04.2014 tarihinden itibaren ... Büyükşehir Belediyesinin tarafı olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlanması gerektiğinin kabulü ile fark alacakların hüküm altına alınmasının hatalı olduğunu,
3. Emsal Yargıtay içtihatları uyarınca davacının işyerinde ancak 12.05.2016 tarihinde imzalanan toplu iş sözleşmesinden imza tarihinden itibaren yararlanması ve buna bağlı olarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne ilişkin kararın hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, davacının 6360 sayılı Kanun ile davalı ... Belediyesine devredildiği 31.03.2014 tarihi ve sonrasında yararlanacağı toplu iş sözleşmesinin tespiti ve kapsamı ile iddia ettiği şekilde fark alacaklarının bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkindir.
Somut uyuşmazlıkta davacı, kapatılan ... Belediyesi işyerinde 15.06.1993 tarihinden itibaren itfaiyeci olarak çalışmaktayken 31.03.2014 tarihinde ... Büyükşehir Belediyesine devredildiğini, 14.05.2009 tarihinde... Sendikasına üye olduğunu, ancak ... Büyükşehir Belediyesi ile... Sendikası arasında imzalanan ve 15.01.2014-14.01.2016 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesi hükümleri uygulanmadığından toplu iş sözleşmesi farkı alacağının doğduğunu ileri sürerek ücret farkı ile birlikte toplu iş sözleşmesinden doğan bir kısım alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacının kapatılan ... Belediyesi nezdinde itfaiyeci olarak çalıştığı ve 6360 sayılı Kanun uyarınca 31.03.2014 tarihinde ... Büyükşehir Belediyesine devredildiği, dava tarihi itibarıyla da hâlen ... Büyükşehir Belediyesinde çalışmaya devam ettiği dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Ayrıca ... Büyükşehir Belediyesine nakledildiği tarih itibarıyla (14.04.2014 tarihine kadar) ... Belediyesi ile... Sendikası arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlandığı, ...Sendikası tarafından yapılan bildirim üzerine de 22.07.2014 tarihinden sonra ... Büyükşehir Belediyesinin tarafı olduğu ve... Sendikası ile bağıtlanan toplu iş sözleşmesi hükümlerinden faydalandığı davalının da kabulündedir.
Bölge Adliye Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının 01.04.2014-21.07.2014 tarihleri arasında da devredildiği işyeri olan ... Büyükşehir Belediyesi ile... Sendikası arasında 11.02.2014 imza tarihli ve 15.01.2014-14.01.2016 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlanması gerektiği kabul edilmiştir. Ne var ki toplu iş sözleşmesinden yararlanma bakımından yapılan değerlendirme hatalı olmuştur.
6360 sayılı Kanun'un geçici 1. maddesinin 10. fıkrasında "... Devredilen veya nakledilen işçilerin ücret ile diğer malî ve sosyal hakları; toplu iş sözleşmesi bulunan işçiler bakımından yenileri düzenleninceye kadar devir veya nakil işleminden önce tabi oldukları toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre, ... belirlenir." hükmü yer almaktadır.
Bu Kanun hükmü dikkate alındığında, davacının nakledildiği işyerinde toplu iş sözleşmesinin yenisi düzenleninceye kadar nakil işleminden önce tâbi olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlanması gerektiği kabul edilmelidir.
Nakledilen işçilerin nakilden önce tâbi oldukları toplu iş sözleşmesinden nakil sonrasında da yararlanmayı sürdürmeleri 6360 sayılı Kanun'un açık hükmünün gereğidir. Bu itibarla söz konusu toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya devam edebilmek için sendika üyeliğinin devamı şartı aranmaz. Aynı şekilde bir başka sendikaya üye olunması yahut işkolu değişikliği toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya devam etme bakımından herhangi bir etki yaratmayacağı gibi işbu dosyadaki gibi davacının nakil sonrasındaki işyerindeki toplu iş sözleşmesinin tarafı olan sendikaya üyeliği ve davalının da bu üyelik sebebiyle işçiyi söz konusu toplu iş sözleşmesinden yararlandırması, yani taraf iradelerinin ortak olması da sonuca etkili olmayacaktır. Esasen Kanun'da " ... nakledilen işçilerin ücret ile diğer malî ve sosyal hakları ... toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre, ... belirlenir." denilerek nakledilen işçilerin nakil olunan işyerinde yeni bir toplu iş sözleşmesi düzenleninceye kadar yaşayabilecekleri maddi kayıpların önüne geçilmek istenmiştir. Kanun'da nakledilen bir işçiye nakil öncesi tâbi olduğu toplu iş sözleşmesinin uygulanmasına devam olunacağı değil; işçinin ücret, mali ve sosyal haklarının nakil öncesi toplu iş sözleşmesine göre belirleneceği vurgulanmaktadır.
Bu açıklamalara göre davacının 31.03.2014 tarihinde davalıya ait işyerine nakledildiği ihtilafsızdır. Devir tarihinde davalı ... Belediyesinde yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesinin (15.01.2014-14.01.2016 yürürlük süreli) imza tarihi 11.02.2014 olduğuna göre davacının söz konusu toplu iş sözleşmesinden yararlanması mümkün değildir. Davacı ancak Dairemizce emsal dosyaları kapsamında da yer alan ve düzenleme (imza) tarihi 12.05.2016 olan bir sonraki toplu iş sözleşmesinden yararlanabilir.
Açıklanan sebeplerle somut olayda; davacının, devirle geldiği Kurumda yürürlükte bulunan... Sendikasının taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden, bu sözleşmenin bitiş tarihi olan 31.12.2014 tarihinden sonra da, nakledilen işyerinde yeni toplu iş sözleşmesinin düzenlendiği (imzalandığı) tarihe kadar yararlanmaya devam edeceği kabul edilmelidir. Kanun'da açıkça "...yenileri düzenleninceye kadar..." hükmüne yer verildiğinden, ... Büyükşehir Belediye Başkanlığının taraf olduğu toplu iş sözleşmesinin yürürlük süresinin geriye etkili şekilde belirlenmesi de sonuca etkili değildir. ...Sendikası ile davalı işveren arasındaki toplu iş sözleşmesinden, bu sözleşmenin yürürlük tarihinden itibaren değil, imza tarihinden itibaren yararlanılması Kanun hükmünün gereğidir. Böylece nakil olunan işyerinde yeni toplu iş sözleşmesi düzenleninceye kadar, mevcut sözleşmenin yürürlük süresi veya sendika üyeliği vb. şartlar ile bağlı kalınmaksızın önceki toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya devam edilir.
Buna göre somut olayda, davacının yürürlük süresi sona erse dahi 12.05.2016 tarihine kadar davalı ... Belediyesinin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya devam edebileceği, ... Büyükşehir Belediyesinin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden ise ancak bu toplu iş sözleşmesinin imza tarihi olan 12.05.2016 tarihinden itibaren yararlanabileceği kabul edilmelidir. Toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümleri hatalı değerlendirilerek yazılı gerekçe ile hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Bölge Adliye Mahkemesince verilen 18.10.2024 tarihli ek kararın BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Ek karar yönünden alınan temyiz harçlarının istek hâlinde ek kararı temyiz edene iadesine, asıl karar yönünden peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.