"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 19.10.2015 tarihli ilâmı ile Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma kararına karşı 14.04.2016 tarihli direnme kararı verilmiştir.
Direnme kararının davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca Mahkeme kararının usulden bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin bozma ilâmına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda 08.03.2022 tarihli karar ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararının davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 29.06.2022 tarihli ilâmı ile kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma kararı doğrultusunda yeniden yapılan yargılama sonucunda Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin bozma ilâmına karşı 22.11.2022 tarihli direnme kararı verilmiştir.
Direnme kararının davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca; direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma doğrultusunda yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işveren nezdinde TİP 1 iş sözleşmesi ile çalıştığını, davalının baskıları sonucu ikale sözleşmesi imzalayarak işten ayrıldığını, toplu iş sözleşmelerinde öngörülen zamların uygulanmadığını ileri sürerek ücret, ilave tediye ve ikramiye alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; TİP 1 iş sözleşmesinde yer alan ücret artışlarına ilişkin maddenin emredici bir düzenleme olmayıp ücret artışını belirleme yetkisinin İcra Kuruluna ait olduğunu, hiçbir çalışana zam uygulanmadığından eşit davranma ilkesine aykırı davranılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Ankara 3. İş Mahkemesinin 18.02.2014 tarihli ve 2012/110 Esas, 2014/135 Karar sayılı kararı ile; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 19.10.2015 tarihli ve 2014/15481 Esas, 2015/28965 Karar sayılı kararı ile; davalının diğer temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra, ıslaha karşı ileri sürülen zamanaşımı def'i değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken bu husus dikkate alınmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulmasının hatalı olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Direnme Kararı
Ankara 25. İş Mahkemesinin 14.04.2016 tarihli ve 2016/932 Esas, 2016/362 Karar sayılı kararı ile; direnme kararı verilmiştir.
C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı
1. Direnme kararı yasal süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
2. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 13.04.2021 tarihli ve 2016/(22)9-2681 Esas, 2021/469 Karar sayılı kararı ile; direnme kararının Özel Daire bozma kararının hangi neden ya da nedenlerle yerinde olmadığına ilişkin açıklama ve gerekçe içermediğinin görüldüğü, hâl böyle olunca açıklanan Anayasal ve yasal düzenleme ve ilkeler gözetilerek anlaşılabilir ve denetlenebilir nitelikte direnme kararı verilmek üzere direnme kararının usulden bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı Üzerine Verilen Karar
Ankara 25. İş Mahkemesinin 08.03.2022 tarihli ve 2021/221 Esas, 2022/99 Karar sayılı kararı ile; Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 19.10.2015 tarihli ve 2014/15481 Esas, 2015/28965 Karar sayılı sayılı bozma ilâmına uyulmasına karar verilmek suretiyle yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
E. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 29.06.2022 tarihli ve 2022/7808 Esas, 2022/8489 Karar sayılı kararı ile; direnme kararı verildikten sonra söz konusu karar esas yönünden bozulmadan başka bir karar verilmesinin mümkün olmadığı, Hukuk Genel Kurulunca direnme kararının esastan incelenmediği gözetilerek direnmeye uygun karar verilmesi gerekirken direnmeden dönülerek bozma kararı doğrultusunda hüküm kurulmasının usuli kazanılmış hak ihlâline yol açtığı gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
F. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Ankara 25. İş Mahkemesinin 22.11.2022 tarihli ve 2022/210 Esas, 2022/589 Karar sayılı kararı ile; 29.06.2022 tarihli bozma ilâmına uyulmasına karar verilmek suretiyle yapılan yargılama sonunda direnme kararı verilmiştir.
G. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı
1. Direnme kararı yasal süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
2. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 20.09.2023 tarihli ve 2023/(22)9-409 Esas, 2023/826 Karar sayılı kararı ile; davacının davasını ıslah ettiği 22.04.2013 tarihi itibariyle beş yıllık zamanaşımı süresi dikkate alındığında 22.04.2008 tarihinden önce doğmuş olan alacakların dava dilekçesinde talep edilen miktarı aşan kısmının zamanaşımına uğradığı, davalı vekilinin ıslaha karşı zamanaşımı def'i dikkate alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği, Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken önceki hükümde direnilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
H. Mahkemece Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı Üzerine Verilen Karar
Mahkemenin 11.07.2024 tarihli ve 2023/374 Esas, 2024/412 Karar sayılı kararı ile; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun bozma kararı doğrultusunda alınan bilirkişi raporuna itibar edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; ikale sözleşmesine itibar edilmemesinin gerekçesinin açıklanmadığını, uyuşmazlığa konu alacakların zamanaşımına uğradığını, kapsam dışı statüde çalışan ve sendika üyesi olmayan davacının hem toplu iş sözleşmesi hükümlerinden hem de kapsam dışı esaslardan yararlanmasının eşitlik ilkesine aykırı olmanın ötesinde yasal dayanaktan da yoksun olduğunu belirterek Mahkeme kararının bozulması talebinde bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının ıslah talebine karşı davalı vekili tarafından ileri sürülen zamanaşımı def'i dikkate alınarak dava konusu alacakların hesaplanmasına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 32 nci maddesi, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 vd. maddeleri ile 6098 Türk Borçlar Kanunu'nun 146 vd. maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
11.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.